şimdi başlıktan muhtemelen bir anlam çıkaramayacaksınız, başlığı çok düşünmedim ilk aklıma geleni yaptım ama daha sonra değiştirebilirim.

öncelikle efendim başlıkta ki isim muhtemelen var olmuş bir insana aittir. önce size bir soy ağacı aktarayım daha sonra devam edelim.

nuh - emzara(sadece bir rivayettir)
3 oğlu, sem, yafes, ham.

sem: arapların atasıdır. aynı zamanda asur, elam ve lut soyu buraya dayanır.
ham: habeşliler yahut afrikalıların ilk atası. nemrudun babası kûş(cush) bu soydan gelir. yine punt diye bildiğimiz devletin buradan ortaya çıktığı söylenir. kenanlılar da bu soydandır.
yafes: türk, yavan(yahudilerin soyu), madai(iranlıların soyu) gibi çoğalır.

türk(türker) ismi gerçektende var olabilir. ama türklerin atası yafes olarak geçer. zannımca neslimiz birebir ismi türk olandan gelmektedir. yahûdîlik, islamiyet gibi ilahi dinler olarak bahsettiğimiz(kimine göre değildir ama özür dileyerek genel konuşmak suretinde anlatıyorum olayı) dinlerde de böyle bir şeyden bahsedilir. bununla ilgili bir hikaye alıntılamak istiyorum dostlar, çok daha iyi anlayacaksınız.


geminin içinde uyuyamayan nûh dışarı çıkıp sâm’ın göğsüne yaslanarak uyur. rüzgâr onun örtüsünü uçurur ve nûh çıplak kalır. bunun üzerine sâm ile yâfes babalarını örterler, hâm ise yüksek sesle güler ve babasını uyandırır. nûh uyanınca şöyle der: “sâm’ın neslinden peygamberler, yâfes’in neslinden krallar ve kahramanlar, hâm’ın neslinden de siyah köleler çıkacaktır” (muhammed b. abdullah el-kisâî, s. 98-99). islâmî kaynaklara göre hz. nûh tûfan sonrası yeryüzünü oğulları arasında paylaştırınca türkler’in atası olan yâfes’e doğu ülkelerini ve rum diyarını vermiştir. yâfes’in soyundan gelenler kızıl ve kumral tenlidir (a.g.e., s. 98; taberî, târîḫ, ı, 191, 193); taksimatta onların payına otuz altı veya yetmiş iki dil düşer (ibn kuteybe, s. 28). hâm’ın soyundan gelenler yâfes’in zürriyetiyle evlenirler ve hâm’ın oğlu kûş’un neslinden habeşliler, hint ve sind halkı ile kıptîler meydana gelir


bu hikaye çok eskiden beri anlatılagelir. ve bence bu olay doğrudur. nitekim bahsettiği kişilerden gelenler bugün tam anlamıyla bu olayla örtüşüyor. yine yaratılış kitabında yahut gerek dini gerek tarihi kitapların(bahsettiğim kitaplar binlerce yıl öncesine dayanır) bu konu hakkında ana fikri değişmeden çeşitli şekilde değiştirilerek aktarıldığını görüyoruz. yine yunanlılar her şeyi sahiplenmeye çalıştığı gibi bu yafes olayını da kendilerine yarı tanrı şeklinde mâl etseler de yunanlıları çok takmamak gerek diye düşünüyorum. şimdi gelelim başlığımızın kahramanına.

türk ismi eski türklerde mitoloji sıfatıyla kullanıldığı için (gerçektende de bu isim sahiplenilmiştir. mete han, attila, fatih hatta ve hatta atatürk’ün mu kıtası ile birlikte bu olayı kabullendiği çeşitli rivayetler arasındadır. elbette bu kesin değildir ama fatih ve atatürk bu konuda araştırmalar yaptırmıştır bunu biliyoruz. bunun bir kanıtını en son tarihleri.com'dan aldığım görselle belirteceğim) bugün mitolojik efsane olarak geçer, zannımca bu kişi yaşamıştır.


kitâb-ı ahval ve tevarih-i muhtasar’dan alıntılar yapmak istiyorum yine;

türker, ibn yâfes’dir. akil ve edeb ıssı ve râst (dürüst-doğru) gönüllü ve gayet bahadır idi. türker maşrıkın (doğu) her tarafını seyreyledi. ahir bir makam bulup ihtiyar eyledi (seçti). türk dilince ‘seylük’ derler ânı (orayı) vatan edindi. zira ki anda bir küçürek deniz vardı, suyu ılıcak idi ve dahi nice çeşmeler ve sovuk sular ve âb-ı revanlar çoğ idi ve dahi bir dağ var idi gayet otlu ve meşeliydi pes türk allah’a şükr edip ağacdan ve otdan evler eylediler. ve andan sonra çadırlar ve derim evler etdiler ve koyun derisinden kürkler ve takyalar (külahlar) dikdiler ve türker’in oğulları var idi: tünk, çigil, ber sahan, ıylak, tünek. bir gün şikârgâhda (avlak) yimek yer idi bir lokma elinden yere düşdü ittifak ol yer tuzluydı. çünkü ol lokmayı yerden götürüp yedi gayet hoş geldi ol zamandan beri yemeği tuzla yemek âdeti kaldı”. 


buradan sadece türkeri değil başka şeyleri de öğreniyoruz. daha birçok kanıt vardır bununla alakalı ancak bu kadarını kafi gördüm.

şunu ekstra belirteyim, yazının büyük bir kısmı benim araştırmalarımdan meydana gelse de su götürmez bir gerçektir ki tarihdergi.com'da bulunan alıntılar ve ekstra içeriği okumamış olsaydım muhtemelen böyle bir başlık açılmayacaktı. yine altta vereceğim görsel ve açıklama da necdet sakaoğlu'nun yazısından alınmıştır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

dümende, başında peygamberik nuru ile hz. nuh, ötekiler de oğulları yâfes, hâm, sâm ve diğerleri (zübdetü’l- tevârih) (üstte). ilk dönem cumhuriyet ilk, orta ve lise tarih kitaplarında eski türk uygarlığı için ilk sayfada yer verilen bir resimdi bu (1933’te basılan tarih ıı ortazamanlar) (altta). 
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türker (mitoloji)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim