türkiye'de bireysel silahlanmanın yüzde 34 artması

bizim ülkemiz için garip bir artış olmuş. şahsi fikrim bireysel silahlanmaya sonuna kadar karşıyım. uzun vadede bu durumun sıkıntısını çekeceğimizi düşünüyorum. bir de raporda çevre suçları ile daha ilgi çekici bir bölüm var ki tamamen bireysel silahlanmanın sonuçlarından biri olduğunu düşünüyorum.

iş başa düştü diye düşünüyorlar sanırım.

herkeste pompalı silah var
hatta zamanında bu konu gündeme gelmişti
hatırladığım kadar da meral akşener'in bakan olduğu dönemler de
sorgulanmış lakin derinine girilememiştir.
1980 yıllarına ve 1990 yıllarını hatırlatıyor bu durum bana
bu kadar silah olan ülkede
her gün insan ölmesi normal
ufak tartışma da silahlar çekiliyor.

oğlunu arkadaşının silahından çıkan kurşunla genç yaşta kaybeden merhum nazire dedeman umut vakfını bireysel silahsızlanmaya dikkat çekmek için kurmuştu. vakıf da zaman zaman çarpıcı etkinlikler yapmıştı.
bireysel silahsızlanmaya yönelik farkındalığı artırmak gerekirken her eve bir silah giriyor olmuş. bu tehlikeli sonuçlar doğmasına yol açmak oluyor. hızlıca bireysel silahsızlanma yönünde çalışmalar yapılmalı. aksi halde can yakan sonuçlar doğması kaçınılmaz.

bakan süleyman soylu döneminde gerçekleşmiştir. siverek'de akp ye yakın bir ailenin canlı yayında katliam yapmasından, gülüstan doku nerede sorusuna kadar liste uzun. suçun açık failleri akp li olunca üzerine gidilmeyen hususları yazmaya kalksam sayfalara sığmaz. hiç birimiz hiç bir koşulda güvende değiliz. bizi güvende tutması gereken kurum dev ihaleleri cukka derdinde.

kimsenin adalete olan inancı kalmadı çünkü herkes "adalet benim" diye düşünüyor.
*ben öldükten sonra napayım adaleti* diyorlar. haksızlar mı? yoo.
temennim intiharların ve cinayetlerin azalması ama öngörüm cinnetlerin daha da artacağı yönünde ne yazık ki.

yöneticilerin kışkırtıcı söylemleri, televizyonda yayınlanan mafya dizileri sayesinde arttığını öngördüğüm bir araştırma.

otomatik olarak şiddetin ve cinayetlerin de artış göstermesi... gittikçe yaşanılması güç bir yer oluyor burası.

bir gün bir şey olursa bu silahlandırılanlar sokağa dökülmesin?

az bile artmıştır. her an sokak köpeği saldırabilirken, yolunu keko keserken ve ülkede adalet yokken bundan normal bir şey yoktur. ben de yapabilirsem silahlanacağım hatta.

bence adalete olan güvenin azaldığının resmidir. biri gelip suç işleyecek aynı gün yakalansa bile adli kontrol şartıyla serbest bırakılacak, serbest kalan zat yarım bıraktığı işi temizleyecek, yakalanıp bir süre yatacak, çıkacak. aldığı ceza caydırıcı olmadığı için kendini silahlarla daha da donatıp topluma karışacak. adaletin olmaması sebebiyle hem suçlu silahlanacak hem mağdur kendini korumak adına devletin onu koruyamadığını görüp silahlanacak. sonuç son yıllarda silahlanma tabi ki artacak..

cinayet, tecavüz, gasp, baskın gibi olayların artmasının nedeni.

bizzat ihkak-ı hak yasağı ülkemizde bir hiç tıpkı amerika'daki gibi.

(bkz: küçük amerika)

elektrik kesilince darbemi oluyor diye meydanlara dolan halk silahlanıyor, bu kitlenin oy verdiği yönetimde yasalarla önünü açıyor.

ardından bu kesim tv'lere çıkıp bizim aile 50 kişiyi götürür, listemiz hazır diyerek, muhalifleri tehdit ediyor ardından endişelenen muhalifler silahlanıyor.

maalesef silahlanma karşıtı olabileceğimiz bir atmosfer yok. sonuçta sevda noy*n gibi ahmaklar listesine tik atmak için hazırda bekliyor.
kaynak

dedem şöyle derdi; delikli demir icat oldu, mertlik bitti.

yasadışı silaha ulaşmak çok kolay zaten. yasal silahlanmanın artmasının korkutucu bir yanı yoktur.

yüzde 17si bizim sülale muhtemelen.

yuzde 31 olaymis iyiymis. evet.

taşıma ruhsatı, bulundurma ruhsatı ve avcılık tezkeresi ile yasal olarak temin edilen silahlar var. illegal olarak temin edilen silahların da eklenmesiyle bireysel silahlanma adı altında tüm silah stoğu ortaya çıkıyor.

silah satın almak için ödenen ruhsat harçları aşırı derecede yüksek olduğundan üstüne de belli bir kalitede alınan silahın fiyatı eklenince silah edinmek için yapılan toplam harcama da artıyor.

dar ve orta gelirli insanların bu sistemde legal olarak silah satın alması imkansıza yakın olduğu için bu insanlar illegal olarak silah satın almaya yöneliyor ve işlenen suçların neredeyse tamamında bu silahlar kullanılıyor.

bireysel silahlanma konusunda itiraz edenlerin önemli bir çoğunluğu insanların silah sahibi olmadığı ütopik bir ülke hayali içinde ama feodal toplum yapısı önemli ölçüde devam ettiğinden kan davası gibi husumetler nedeniyle silah taşımak kırsalda bir çeşit zorunluluk.

kültürel olarak silah taşımayı bir gereklilik olarak gören kesim nerede yaşarsa yaşasın ihtiyacı olsun olmasın silah sahibi olmaya yöneliyor.

herkesin üzerinde mutabık olduğu konu güven içindeki bir toplumda huzur içinde yaşamak ama asayiş olayları hiç olmadığı kadar yüksekken insanlara silah almak yanlış derseniz onlar da size kendimi güvende hissetmiyorum siz hissediyor musunuz diye soracaktır.

bugün polis memurlarının bile can güvenliği yok. vatandaş bu durumun farkında olduğundan kendi güvenliğini sağlamak için silahlanmaya yöneliyor.

hukuki olarak silah satın alma sürecini kolaylaştırmak ve ruhsatlı silah sayısını arttırırırken illegal silah satışıyla etkin mücadele etmek gerekiyor.

amerika'nın tabancalara yönelik bir uygulaması var. ateşleme iğnesi silah her ateşlendiğinde silahın marka model ve seri numarasını kovanın arkasına mikro düzeyde damga olarak basıyor.

yerli üreticilerin bu şekilde üretim yapmalarını zorunlu hale getirirseniz namuslu vatandaşın silah satın almasını engelleyecek bir durum olmaz.

fiyatları uygun düşük ruhsat harcı ile temin edilecek silahları almayanların da bahanesi azalacak diye düşünüyorum.

silahı satın almayı kolaylaştırırken motorlu araç kullanımı için alınan ehliyet kursu gibi bir kursu zorunlu tutarsanız silahla ilgili kazalar da azalacaktır.

milli güvenlik politikaları açısından işgal edilme riski her zaman olduğu için bence vatandaşların silah sahibi olması ve eğitimli bilinçli silah kullanıcısı olması desteklenmeli.

söz konusu uluslararası ilişkiler olunca sizi nato veya başka ittifaklar değil kendi milli gücünüz koruyacaktır. bugün ülkede sayısı milyonlarla ifade edilen ne olduğu belli olmayan askerlik çağında genç erkekler varken bizi kimse işgal mişgal edemez diyenleri tekrar düşünmeye davet ediyorum.

yüzde 100 olması gerekendir. fakat ruhsatlı.