türkiye'de devlete kapağı atanın yan gelip yatması
başlık "bol giyimli kukla" tarafından 16.11.2020 13:25 tarihinde açılmıştır.
1.
böyle bir kafa var ülkemizde, istisnaları olmakla birlikte bir çok kişi memurluğu elde ettikten sonra bir şeyler için çaba sarf etmeyi bırakıyor. çünkü çalışanın ve çalışmayanın bir farkı olmadığını gözlemliyor, atandıktan sonraki tüm düşünceleri "nasıl az iş yapar da çok iş yapıyormuş gibi görünürüm"e dönüyor. burada büyük ölçüde sistemde sıkıntı vardır, yeterli teşvik ve denetimi yapmamasından kaynaklanmaktadır.
devamını gör...
2.
yeterli denetimin yapılmaması, yukarılarda dayısı bulunan (kollayan kimse), kendini geliştirmek gibi kaidesi bulunmaması ve her türlü durumda aynı maaşı almaya devam etmesi sebebiyle oluşan durum.
devamını gör...
3.
eğer torpille devlete kapağı atarsanız diğer seçimlerde başka iktidar gelip sizi yan gelip yattığınız yerden kaldırır ve yüz üstü yatırır dikkat edin.
devamını gör...
4.
emekli olmak istemezler. ölene kadar kolay para kazanma yolunu bulmuşlardır.
devamını gör...
5.
turgut özal'ın söylediği ''benim memurum işini bilir'' sözünden sonra sayıları daha da artan büyük bir kitledir. en azından büyüklerimden duyduğum, okuduğum ve anlamaya çalıştığım kadarıyla daha öncesinde bu tür bir yan gelip yatma mevzusu bu kadar sık görülen bir şey değilmiş.
devamını gör...
6.
isteği yan gelip yatmak olanların başka işe bakmadan doğrudan devlete kapak atması olarak düşünüldüğünde de doğru olan durum.
yalnız aslına bakarsanız bu yan gelip yatma isteği sadece devlette yok, ülke insanının genelinde var. ben genellemeleri seven biri değilim ama bu konuda ne yazık ki toplumun çok büyük bir kısmı için bu genellemeyi yapabilirim.
yine küçük bir azınlığı tenzih ederek şunu söyleyebilirim ki bir şeyleri elde eden kişiler, kendilerini daha fazla geliştirmek ya da ülkeye bir şeyler katmak gibi bir endişe içerisine girmiyor hiçbir zaman. doktorlar, öğretmenler, mühendisler gibi, sürekli olarak alanındaki yeniliklere açık olup kendisini geliştirmesi gereken kişilerin çoğu sadece para kazanmak olarak bakıyor olaya. yerini sağlama almışsa birazcık, bir şeyler üreteyim, keşfedeyim, icat edeyim falan demiyor. verilen işi yapıyor sadece, ötesine kafa yormuyor. zaten bu tür bölümlerin mezunlarına bakarsanız, mezun olmadan önce bölüm seçerken en büyük motivasyonları para. çok zengin olup da sırf bir şeyler üretmek adına mühendis olanı pek görmedim açıkçası. ya fakirlikten, insanları, hayat kurtarmayı önemsediği için değil, sırf parası için doktor oluyor adam ya da çok zenginim okumasam da olur kafasıyla nerede akşam orada sabah biçiminde takılıyor. bir işin ucundan tutayım da ülkeye faydam olsun, mesleğimin yeniliklerine kendimi uydurayım diyen o kadar az kişi var ki... onların bir kısmı da çoktan çekti gitti ülkeden zaten.
neyse... bu konularda çok konuşurum da, dinleyen ve anlayan hep aynı kesim olduktan sonra faydası yok.
yalnız aslına bakarsanız bu yan gelip yatma isteği sadece devlette yok, ülke insanının genelinde var. ben genellemeleri seven biri değilim ama bu konuda ne yazık ki toplumun çok büyük bir kısmı için bu genellemeyi yapabilirim.
yine küçük bir azınlığı tenzih ederek şunu söyleyebilirim ki bir şeyleri elde eden kişiler, kendilerini daha fazla geliştirmek ya da ülkeye bir şeyler katmak gibi bir endişe içerisine girmiyor hiçbir zaman. doktorlar, öğretmenler, mühendisler gibi, sürekli olarak alanındaki yeniliklere açık olup kendisini geliştirmesi gereken kişilerin çoğu sadece para kazanmak olarak bakıyor olaya. yerini sağlama almışsa birazcık, bir şeyler üreteyim, keşfedeyim, icat edeyim falan demiyor. verilen işi yapıyor sadece, ötesine kafa yormuyor. zaten bu tür bölümlerin mezunlarına bakarsanız, mezun olmadan önce bölüm seçerken en büyük motivasyonları para. çok zengin olup da sırf bir şeyler üretmek adına mühendis olanı pek görmedim açıkçası. ya fakirlikten, insanları, hayat kurtarmayı önemsediği için değil, sırf parası için doktor oluyor adam ya da çok zenginim okumasam da olur kafasıyla nerede akşam orada sabah biçiminde takılıyor. bir işin ucundan tutayım da ülkeye faydam olsun, mesleğimin yeniliklerine kendimi uydurayım diyen o kadar az kişi var ki... onların bir kısmı da çoktan çekti gitti ülkeden zaten.
neyse... bu konularda çok konuşurum da, dinleyen ve anlayan hep aynı kesim olduktan sonra faydası yok.
devamını gör...
7.
8.
ileride devlet bünyesinde çalışmak istememe nedenlerimden birisi.
devamını gör...
9.
yahu millet sanki özel sektöre girdi de kariyer basamaklarını koşarak tırmandı ve zirvede bırakıp memurluğa yatışa geçti! ülkede en zeki en cevher adamlara bile köpek çekiliyor. kaçabilen yurtdışına kaçıyor kaçamayan da bari akıl sağlığımı koruyayım diye memurluk kovalıyor.
devamını gör...
10.
çoğunlukla doğru söylemdir. yatmayanlar enayi yerine konulup angarya işlerde çalıştırılmaktadır. üç beş yalaka göze girmek için projeler tasarlayıp tüm işleri çalışanlara yıkmaktadır. hâliyle bu düzeni gören memurlar kısa yoldan yatışa geçmektedir. siz olsanız ne yapardınız? yalakaların zirve aşkına peşkeş mi çekerdiniz yoksa kendi kabuğunuza mı çekilirdiniz?
devamını gör...
11.
valla memurlar gerçekten ikiye ayrılıyor. birincisi memur olduğunu henüz farkedemeyen farketse bile içine sindiremeyen ve çalışan kısım, ikincisi de yan gelip yatan bilmiyorum beceremem bu benim işim değil diye yaratıcılığını bahanelerde kullanan kısım.
devamını gör...
12.
malesef doğruluk payı yüksek olan bir durum.
ancak çok idealist ve yaptığı işe dört elle sarılan
insanlar da mevcut.
ancak çok idealist ve yaptığı işe dört elle sarılan
insanlar da mevcut.
devamını gör...
13.
devamını gör...
14.
her yerde bu fuzuli insanlardan vardır. kurumları rencide ettiği gibi çalışma arkadaşlarını da zan altında bırakırlar. o yüzden bu kişiler çalışma arkadaşları tarafından müfettişlere iletilmeli , çalıştıkları kurumda üst amirleri tarafından kontrol edilmelidir. aksi takdirde sömürmeye devam edeceklerdir. not: memur değilim memur yakınıyım efedim . :)
devamını gör...
15.
olmuyor yapamıyorum. soyut düşünemiyorum. zihnimde birisi plastik mavi su şişesi kapağını yazı tura atar gibi başparmağı ve işaret parmağı ile kurduğu fırlatma noktasına yerleştiriyor. daha sonra melih gökçek' in hesap sorduğu fışkiye alanı gibi bir alana gidiyor. dilek tutar gibi kapağı oraya atıyor. daha sonra da tv izlerken yan yatmış insan yatışı ile bahçedeki* konumunu alıyor.
devamını gör...