türkiye'de tarımın bitmesinin nedenleri
başlık "yırttık abicim yırttık" tarafından 23.12.2020 01:06 tarihinde açılmıştır.
1.
verimli topraklar, 4 farklı mevsim, 3 tarafı denizler çevrili bir ülkede oluyorsa tek nedeni politik bir tercihtir.
devamını gör...
2.
tarım arazilerinin yok olması.
devamını gör...
3.
en başta hükümetin destek çıkmaması.
devamını gör...
4.
mod kardeş bu başlığı siler misin? ülke pik yaparken aşağı değil yukarı yönlü. tarım bitti demek yalan yanlış olur.
devamını gör...
5.
sağa sola bir bak ne görüyorsun? ben beton görüyorum.
devamını gör...
6.
sözcü gazetesinden değil de ihracat rakamları üzerinden okursanız tarımın coştuğunu görürsünüz,yalan bir söylemdir.
devamını gör...
7.
ülkede çiftçi olmak isteyen kalmadığı için olabilir herkesin derdi şehirde çalışmak.
devamını gör...
8.
"hollanda, 2019 yılında 94,5 milyar euroluk tarım ihracatı ile dünya ikincisi oldu. hollanda istatistik kurumu ve wageningen üniversitesi ekonomik araştırma merkezi'nin verilerine göre hollanda geçen yıl 94,5 milyar euroluk tarım ürünleri ihracatı gerçekleştirdi." buradan
nüfus olarak da toprak olarak da bizden küçük olan hollanda'nın bunu nasıl başardığı analiz edilebilirse ve onların neleri yaptığı bizim yapmadığımız ortaya konabilirse başlığın işe yarayacağını düşünüyorum.
türkiye'de tarımın bitmesinin tek bir sebebi yoktur. pek çok sebebi vardır. plansız/programsız iş yapmak, kervanın yolda düzüleceğini sanmak, çiftçiyi kredi batağında boğmak ve bazı kararları kasıtlı olarak yanlış almak bunların ilk sıralarında gelir.
(bkz: türkiye'de tarımın bilerek bitirilmiş olması)
(bkz: türkiye'de tarım nasıl bitirildi)
nüfus olarak da toprak olarak da bizden küçük olan hollanda'nın bunu nasıl başardığı analiz edilebilirse ve onların neleri yaptığı bizim yapmadığımız ortaya konabilirse başlığın işe yarayacağını düşünüyorum.
türkiye'de tarımın bitmesinin tek bir sebebi yoktur. pek çok sebebi vardır. plansız/programsız iş yapmak, kervanın yolda düzüleceğini sanmak, çiftçiyi kredi batağında boğmak ve bazı kararları kasıtlı olarak yanlış almak bunların ilk sıralarında gelir.
(bkz: türkiye'de tarımın bilerek bitirilmiş olması)
(bkz: türkiye'de tarım nasıl bitirildi)
devamını gör...
9.
tarımın bittiğini görmek için sözcü gazetesi okumaya gerek yok.
bir ülke kendi topraklarında yetiştiremeyeceği ürünleri ithal edebilir ancak atalarımızın yüzyıllardır topraklarımızda ürettiği ürünleri mecbur kalmadıkça ithal etmemeliyiz.
tarımda adı “milli” olsa da ulusal politika yerine ithalata dayalı politika uygulanıyor. hububattan bakliyata, yem hammaddelerinden yağlı tohumlara ve son yıllarda patates, soğan gibi üretimi en kolay olan ürünlere kadar bir çok tarım ürün ithal ediliyor. hayvancılıkta hayvan materyali, yem, canlı hayvan, kasaplık, besilik sığır, küçükbaş hayvanlar, kırmızı et, saman dahil hemen her şey ithal ediliyor. oysa bu ürünlerin hepsi türkiye’de üretilebilir.
mercimek kanada'dan, kuru fasulye hindistan'dan, soğan azerbaycan ve rusya'dan, nohut meksika'dan, pirinç çin'den geliyor.
üretim maliyetleri düşürülerek yapılacak planlı bir üretim çiftçiye para kazandırır. çiftçinin refah seviyesi artar, toprağına daha çok bağlanır, daha fazla üretir. yerli tohumlarla sürdürülebilir bir tarım politikasıyla iç tüketim karşılanır, fiyat istikrarı gerçekleşir ve türkiye sağlıklı beslenir.
mersin’de ürettiği salatalığı 15 kuruşa düşen üretici köylünün, toplamadaki işçi maliyetini bile karşılamadığı için hasadı yapmadığını, rize ziraat odasının bile açıklanan çay fiyatını beğenmediğini, çay yüklü tırın devrilmesiyle iran’dan çay ithal edildiğinin ortaya çıktığını, arka arkaya tarım ürünleri ithalatı için gümrük vergilerinin ya düşürüldüğünü ya da tamamen sıfırlandığını bilmeden ehonomi çoh iyi demek aptallıktır.
fatih altaylı yazısı
tarım dünyası
mesela mısır hasadından hemen önce mısır ithalatı yapılarak çiftçi zarar ettirildi bu ülkede. ya da soğan fiyatları yükseldi diye soğan lobisi diye bir şey uydurulup stoklardaki soğanlar satışa çıkarıldı. zavallı çiftçi suçlu oldu yine.
gerçi çiftçilerimiz iphone kullanıyor.
bir ülke kendi topraklarında yetiştiremeyeceği ürünleri ithal edebilir ancak atalarımızın yüzyıllardır topraklarımızda ürettiği ürünleri mecbur kalmadıkça ithal etmemeliyiz.
tarımda adı “milli” olsa da ulusal politika yerine ithalata dayalı politika uygulanıyor. hububattan bakliyata, yem hammaddelerinden yağlı tohumlara ve son yıllarda patates, soğan gibi üretimi en kolay olan ürünlere kadar bir çok tarım ürün ithal ediliyor. hayvancılıkta hayvan materyali, yem, canlı hayvan, kasaplık, besilik sığır, küçükbaş hayvanlar, kırmızı et, saman dahil hemen her şey ithal ediliyor. oysa bu ürünlerin hepsi türkiye’de üretilebilir.
mercimek kanada'dan, kuru fasulye hindistan'dan, soğan azerbaycan ve rusya'dan, nohut meksika'dan, pirinç çin'den geliyor.
üretim maliyetleri düşürülerek yapılacak planlı bir üretim çiftçiye para kazandırır. çiftçinin refah seviyesi artar, toprağına daha çok bağlanır, daha fazla üretir. yerli tohumlarla sürdürülebilir bir tarım politikasıyla iç tüketim karşılanır, fiyat istikrarı gerçekleşir ve türkiye sağlıklı beslenir.
mersin’de ürettiği salatalığı 15 kuruşa düşen üretici köylünün, toplamadaki işçi maliyetini bile karşılamadığı için hasadı yapmadığını, rize ziraat odasının bile açıklanan çay fiyatını beğenmediğini, çay yüklü tırın devrilmesiyle iran’dan çay ithal edildiğinin ortaya çıktığını, arka arkaya tarım ürünleri ithalatı için gümrük vergilerinin ya düşürüldüğünü ya da tamamen sıfırlandığını bilmeden ehonomi çoh iyi demek aptallıktır.
fatih altaylı yazısı
tarım dünyası
mesela mısır hasadından hemen önce mısır ithalatı yapılarak çiftçi zarar ettirildi bu ülkede. ya da soğan fiyatları yükseldi diye soğan lobisi diye bir şey uydurulup stoklardaki soğanlar satışa çıkarıldı. zavallı çiftçi suçlu oldu yine.
gerçi çiftçilerimiz iphone kullanıyor.
devamını gör...
10.
çiftçiyi sömürerek tarımdan soğutmaları. üç kuruşa çiftçinin emeğini çalıp büyük kar marjı peşinde koşanlar.
devamını gör...
11.
tarımın bitmeyen yerde de yanlıs uygulama var. ılkokulda bizlere konya ovasını tarım ambarı olarak okuttular. bugün torku'nun teşviki ile bugday ,nohut ve arpa yerine, şeker pancarı ve ayçiçeği gibi sulama suyuna ihtiyac duyan ürünler yetiştiriliyor. bu da artezyen kuyularının sayısında patlamaya sebep oluyor.
halihazırda 100 bini kaçak, 35 bini ruhsatlı olmak üzere 135 bin artezyen kuyusu ile bilinçsiz sulama yapılıyor. zemin kireçtaşı olduğu için yeraltı suları azaldıkça yeni obruklar oluşmuş . eskiden sayısı 100'ü bulmazken son yıllarda artan yanlış sulama sonucu sayıları 360'a ulaşmış durumda. bu akıllandırmış mi? tabi ki hayır.
günün birinde "konya çökmüş" derlerse şaşırmayın.
halihazırda 100 bini kaçak, 35 bini ruhsatlı olmak üzere 135 bin artezyen kuyusu ile bilinçsiz sulama yapılıyor. zemin kireçtaşı olduğu için yeraltı suları azaldıkça yeni obruklar oluşmuş . eskiden sayısı 100'ü bulmazken son yıllarda artan yanlış sulama sonucu sayıları 360'a ulaşmış durumda. bu akıllandırmış mi? tabi ki hayır.
günün birinde "konya çökmüş" derlerse şaşırmayın.
devamını gör...
12.
kelle biçip sahiplenmenin sonu yok, ama başak biçip sahiplenmenin örneği yurt tutmaktır ki, yurt ocak ekmek ilen, gül açar dikmek ilen. ne güzel söylemiş söyleyen.
devamını gör...
13.
siyasidir.
teşvik yok, destek yok, üstüne üstlük gidip trakyanın en verimli yerlerine organize sanayi yapmaya çalışıyorlar. eskiden az toprağı olan çiftçi de 3-5 bir şey kazanırdı. sonradan sadece çok toprağı olan kazanır oldu. şimdi çok toprağı olan da kazanmıyor. böyle olunca küçük çiftçi sattı her şeyini. şehire göçtü. tarlayı ekip biçecek adam kalmadı.
sebebi de ithalat için açılan yollar. çoğu tarım ürününde vergiyi sıfırladılar. yandaşa para kazandırmak adına.
teşvik yok, destek yok, üstüne üstlük gidip trakyanın en verimli yerlerine organize sanayi yapmaya çalışıyorlar. eskiden az toprağı olan çiftçi de 3-5 bir şey kazanırdı. sonradan sadece çok toprağı olan kazanır oldu. şimdi çok toprağı olan da kazanmıyor. böyle olunca küçük çiftçi sattı her şeyini. şehire göçtü. tarlayı ekip biçecek adam kalmadı.
sebebi de ithalat için açılan yollar. çoğu tarım ürününde vergiyi sıfırladılar. yandaşa para kazandırmak adına.
devamını gör...
14.
bitmesi demeyelim de temel sorunları diyelim:
- kooperatifçiliğin sınırlı olması,
- maliyeti artırıcı şeylere (mazot, gübre vb.) çözüm yolu üretememek,
- arazilerin parçalı ve dağınık yapıda olması,
- tarımın küçük aile işletmelerinden oluşması,
- tarım alanlarının etkin kullanılmaması, vahşi sulama ve
- tarım 4.0 ve 5.0 gibi dijital dönüşümlere adapte olmakta gecikmelerimiz.
- kooperatifçiliğin sınırlı olması,
- maliyeti artırıcı şeylere (mazot, gübre vb.) çözüm yolu üretememek,
- arazilerin parçalı ve dağınık yapıda olması,
- tarımın küçük aile işletmelerinden oluşması,
- tarım alanlarının etkin kullanılmaması, vahşi sulama ve
- tarım 4.0 ve 5.0 gibi dijital dönüşümlere adapte olmakta gecikmelerimiz.
devamını gör...
15.
çiftçiye desteğin bitmesi esittir tarımın bitmesi. bak yine malum kisiye çıkıyoruz.
devamını gör...
16.
üretim bilincinin yerini tüketim bilincinin almasıdır. merhaba kapitalizm.
devamını gör...
17.
üretilen ürünlerin pazarlanamaması
artan üretim maliyetleri
aracıların ürünleri yok pahasına satın alması
ithal ürünlerin çoğalması
yerli ürünlerdeki teşvikin azlığı
liste uzadıkça uzar...
artan üretim maliyetleri
aracıların ürünleri yok pahasına satın alması
ithal ürünlerin çoğalması
yerli ürünlerdeki teşvikin azlığı
liste uzadıkça uzar...
devamını gör...
18.
(bkz: malum parti)
devamını gör...
19.
* elle tutulur bir tarım politikası icra edilmemesi.
* yerli ve milli burjuvanın mevcut olmaması.
* sosyal demokratik siyasi kanadın uzun yıllar önce sermaye sınıfının tarafına geçmiş olması.
* çeşitli hükümet (devlet destekleme alım ve kotaları dahil) kotaları.
* yabancı sermaye istilası.
* türkiye'nin kalkınmasını istemeyen devlet ve şirket localarının ürün kotaları. (ithalat ve ihracat bazında)
* yerli ve milli burjuvanın mevcut olmaması.
* sosyal demokratik siyasi kanadın uzun yıllar önce sermaye sınıfının tarafına geçmiş olması.
* çeşitli hükümet (devlet destekleme alım ve kotaları dahil) kotaları.
* yabancı sermaye istilası.
* türkiye'nin kalkınmasını istemeyen devlet ve şirket localarının ürün kotaları. (ithalat ve ihracat bazında)
devamını gör...
20.
izmir büyükşehir belediyesi vatandaş kazansın diye, aracıları hiçe sayarak doğrudan çiftçiden aldığı ürünü halkın bakkalı marketlerinde satışa çıkarttı.
hem vatandaş ucuz sebze-meyve yedi, hem de üretici "alım garantisi" olduğu için kafası rahat ekti biçti.
şimdi devlet onu bu sene yasakladı.
ah benim mafyalaşmış aracılarımı hiçe sayamazsın dedi.
belediye de satışı durdurdu.
fiyatlar örneğin şöyle:
alım 10 tl
satış 12 tl.
(araç ve mazot masrafı)
şu an durum:
alım 10 tl.
satış 40 tl.
30 tl kime gidiyor, anladınız siz.
hem vatandaş ucuz sebze-meyve yedi, hem de üretici "alım garantisi" olduğu için kafası rahat ekti biçti.
şimdi devlet onu bu sene yasakladı.
ah benim mafyalaşmış aracılarımı hiçe sayamazsın dedi.
belediye de satışı durdurdu.
fiyatlar örneğin şöyle:
alım 10 tl
satış 12 tl.
(araç ve mazot masrafı)
şu an durum:
alım 10 tl.
satış 40 tl.
30 tl kime gidiyor, anladınız siz.
devamını gör...