türkiye'nin bir sömürge olduğu gerçeği

kimsenin kabul etmek istemediği bir gerçektir.
hem araplar tarafından hem de batı dünyası tarafından sömürülüyoruz.

(bkz: efes antik kenti’nde türk vatandaşların içeri alınmaması)

osmanlı zamanında ülke sınırlarının daraltılıp toprakların kolayca paylaşılabilmesi ve filistine yahudilerin yerleşebilmesi için 2.abdülhamid m.kemal in yönetim kadrosunda bulunduğu rumları ve selanik yahudilerini içeren hareket ordularıyla darbe yapılarak tahttan indirildi. buradan sonra sabetayist yahudiler ve rumlar devlet yönetiminde ve üst düzey kurumlarda görevlendirildi, günümüzde de halen varlıklarını sürdürmekteler. 1917 yılında m.kemal in filistin cephesinden çekilmesiyle 60.000 askerimiz ingilizlere esir düştü ve ingilizler filistinde manda rejimi kurarak filistin topraklarını yahudilere yok paralara sattılar.

(bkz: thank you captain obvious)

günaydın sözlük!

"cengiz 1 milyon ağacın başını, ingiliz ve kanada sermayesinin ayaklarının altına seriyor. çünkü onların ihtiyacı olan kobalt üretimini artıracak. yani kiri, talanı, küfrü bize düşüyor katma değeri onlara. arkasına aldığı siyasi güçle ganimeti topluyor. filozof seneca’nın dediği gibi saray’ın deliliğine yoldaş olmuş gidiyor, ne korku ne utanç, onu yolundan alıkoyuyor!"

bahadır özgür

"stratejik öneme sahip olan ve türkiye’nin birincil alüminyum üreten tek tesisi seydişehir alüminyum, cengiz holding'e satıldı."

"danıştay 13. dairesi, seydişehir alüminyum’un satış kararını iptal ederek fabrikanın devlete iadesini istemişti, dinlemediler ve stratejik öneme sahip olan ve türkiye’nin birincil alüminyum üreten tek tesisi seydişehir alüminyum, cengiz holding'e satıldı."

"m. cengiz şeker fabrikalarını aldığında kısa süre sonra kapatmıştı. muhtemelen ülkenin tek alüminyum fabrikasını da kapatır ve ithal ederler."

"borçlarını ödemeyen vergi yüzsüzleri açıklandı. vergi borçları ‘uzlaştırma’ yöntemiyle silinen ayrıcalıklı patronların listesi ise açıklanmadı. listenin en başında cengiz holding yer alıyor.

vergi borcu silinen şirketler arasında cengiz holding en başta yer alıyor. cengiz inşaat’ın 2005-2009 yıllarına ait hesaplarını inceleyen vergi denetmenleri, şirketin 424.4 milyon liralık vergi borcunu devlete ödemediğini tespit etti. ancak şirket bu borca itiraz etti. iş komisyona havale edildi. komisyon, vergi denetmenlerinin yanlış hesap yaptığına hükmetti, borcu sildi. borcun hesaplandığı dönemde dolar kuru 1 lira 40 kuruştu. silinen borç 303.1 milyon dolardı. bugünkü kurlarla silinen borcun tutarı ise 11 milyar liraya yaklaşıyor."

link

bu milletin a... koyacağız

hayaller abd'ye özenip süper güç olmak, gerçekler kongo demokratik cumhuriyeti...

70'lerde devrimci sosyalist çevrelerde yapılan polemiklerden biri de türkiyenin yarı sömürge mi yoksa yam sömürgemi olduguydu.özellikle enver hocacı ve maocular yani üç dünyacılar türkiyenin tam sömürge oldugunu savunuyorlardı.

doğru önerme. tam anlamıyla türkiye cumhuriyeti din kisvesi altında maddi , manevi ve vicdanı boyutta yozlaşmakla beraber tarikâtlar ve cemaatler tarafından soyguna uğruyor.

türkiye, uzun zamandan beridir batı emperyalizmi ile arap sermayesi arasında bir sömürge ve türkiye'yi türkler yönetmiyor maalesef :(

sömürgenin bir başka boyutu mandacılık gibi geliyor şu sıralar.

türkiye bir sömürge değildir ancak 101 senelik cumhuriyet tarihinde ve onun öncesinde osmanlı'nın zayıf düştüğü senelerden beri türkiye, asla bir kaç istisnai durum haricinde bağımsız bir politika izleyememiştir. sözlükte yazan buduncu tiginci tayfa bile aslında abd'de son 10 senede yükselen, alt right akımının türkiye versiyonudur. süleymancılar ve yeniden refah gibi oluşumların hayata bakışları ve karşıtlıkları ile amerikan evangelistleri arasında paralellik vardır. keza adnan oktar'ın da eserleri tamamen evangelik kilise'nin söylemlerinden alıntıdır. siyasal islamcı cemaatlerin ve grupların tamamı, arap ülkelerinde ihvan'dan çıkan cemaatlerin iz düşümüdür.

türkiye, dostluk ve düşmanlıklarını, hakim olan akımları takip ederek batı dünyasından almaktadır. türkiye öyle bir ülkedir ki nazi almanya'sı teslim olduğunda 1 mayıs 1945'de almanya'ya savaş açacak kadar batı yanlısıdır. 1950'de istenmediği halde sırf batıya yaranmak için kore'ye asker göndermiş, amerikalılar için binlerce türk genci feda edilmiştir. 1934'de almanya'da yahudiler, toplumsal hayattan tamamen soyutlanmaya başladı ve kristal gece denen olay gerçekleşti. aynı tarihte istihbarat tarafından trakya'ya gönderilen nihal atsız, yaptığı kışkırtıcı yayınlarla yahudilerin yoğun olduğu edirne ve çanakkale'den sürülmelerine sebep oldu. örnekler çoğaltılabilir. türkiye yarı bağımsız bir ülkedir. bugün oy vereceğiniz kişi iktidara gelmeyecek. iktidara getirilecek kişiye siz oy vermeye teşne hale getirileceksiniz.

azıcık dünya siyasetini bilen , ekonomiden anlayan ve ticaret yapan her insan bunu bilir.

türkiye'nin karşısında kim var?

a.b.d ve a.b ortak pazarı ve hristiyan birliği.

türkiye'nin yanında kim var?

yok ki, olsa tükan senin!

bu ne demek?

türkiye, üretmeye kalksa bile maliyet, a.b ve a.b.d ortak pazarının sattığından daha pahalı olur.

üretemezsen, pazar olursun. doğal kaynaklarını da fayiz borcuna karşılık yağmalar giderler.

şu siyasal islam, dinci, onlar, aktroll vs kelimeleri kullanan sığırları toplayıp köpeklere yedirsen türkiye ingiltere ile abd arasında bişey olur.
toplumsal iq oranı 150+ olan marsa roket yollayan bir ülke oluruz.

türkiye cumhuriyeti'ni sömürge devletler kategorisinde değerlendirmek için genel manada birkaç durumun ortaya konulması gerekir:

1) ekonomik açıdan sömürge; türkiye ekonomik açıdan birkaç ülke ve birkaç uluslararası sermayenin sömürgesi haline gelmiştir. faiz ile borçlanma ve faiz borçlanmasını tekrar faiz ile kapatmaya çalışmak ne yazık ki ülkemizi uluslararası tefecilerin tekeline sokmuştur.

2) siyasal açıdan sömürge; türkiye amerika ve batı destekli hegemon ülkelerin dış politikada uydusu haline gelmiştir. özellikle aksa tufanı savaşından bu güne, bu durum çok daha net anlaşılmıştır. bu durum 1946 missouri zırhlısının ülkemizi ziyaretinden bugüne değin devam eden bir durumdur. günümüz iktidarda yer alan siyasi partisi veya muhalif partilerin bu durumu değiştireceğine inanmak için çok iyimser olmak gerekir.

3) kültürel sömürge; kabul etmeliyiz ki; batılı hegemon, halkımızı "deve kuşu" na çevirmiştir. batılı olmaya çalışan, batı ve batılıya hayranlık duyan bir deve; ortadoğulu olup, ortadoğu ve ortadoğuludan nefret eden bir kuş gibi hareket eden bir halk kitlesi, batılı hegemonun sömürgesi olduğumuza delalet eder.

bu denli kendi olamayan bir toplumun sömürge olması kaçınılmazdır. öze dönüş hareketinin başlaması ve bu öze dönüş hareketinin başını çeken kendi aydınını var etmesi gereken bir toplum bu sömürgeci zihniyetin tuzağından kurtulabilir.

yani bizim sömürgecilerin sömürüsünden kurtulabilmemiz için, hem sömürüldüğümüzü anlamalıyız, hem sömüreni tanımalıyız, hem de bizi kurtaracak aydın bir toplum var etmeliyiz.

not ; aydın insandan kastedilen şey; entelektüalitenin yarattığı saçma sapan herbokologlar değildir. her konu hakkında üstten konuşan, vatanına, vatandaşına her fırsatta hakaret eden, eleştiri yapan, ancak eleştirdiği kesimle hiçbir iletişim bağı olmayan, entel dantel saçma sapan adamlar değildir. aydın insandan kastımız; kendisi için ve beraber yaşamakta olduğu toplum için iyi şeyler isteyen, doğru ve yanlışı ayırt edebilen, toplumun her kesimi ile iletişim kurabilen ve en önemlisi kişisel menfaatine ters olsa dahi, bulunduğu toplumun menfaatini kişisel menfaatinin önüne koyabilen cesur ve dürüst insanlardır.

avrupa'nin somurgesidir.

"2024'te yurt dışına kâr ve faiz olarak aktarılan para 25,3 milyar dolarla rekor kırmış. 13,2 milyar dolarlık kısmı faizden. program yabancılara çalışmış."

link