1.
dünyanın her kıtasında yer alan devletlerdir. ancak dikkat çekici olan bir ülke var ki o da gambiya'dır.
ingilizler afrika' daki sömügelerini 1880-1900 yılları arasında mısır, sudan, kenya, uganda, güney afrika, gambiya, sierra leone, kuzeybatı somali, zimbabve, zambiya, botsvana, nijerya, gana ve malavi olarak bilinen ülke, bölge veya toprakları işgal ederek ele geçirmişlerdir.
bu sömürgeleştirme politikasında fransızlarla çakıştığı gambiya diye bir ülke var. gambiya bölgesi aslında tamamen senegal toprağıymış. senegal o yıllarda bir fransız sömürgesi ancak güneyinden enlemesine geçen gambiya nehri kıyısı boyunca son derece verimli topraklara sahip bir bölge mevcut. ingilizler büyük oktyanus' da nehrin döküldüğü deltadan senegal' in içine doğru savaş gemileri ile ilerlemişler ve nehrin her iki yanını top ateşine tutarak hem yerel halka hem de fransızlara gözdağı vermişler.
'' senegal toprakları fransızların kontrolünde olabilir ancak gambiya nehri ingiliz kontrolündedir ve top mermilerimizin menzili kadar alan da ingiliz toprağıdır. ''
( aşağıdaki hartada siyah yıldızlarla göstermeye çalıştığım şekilde ingilizler top mermilerinin düştüğü yerleri dünyaya sınır kabul ettirmiş ve bölgeye ''the gambia '' adını vermişlerdir.)
bir sömürge içinde sömürge hikayesi olan gambiya ülkesi, tamamen senegal toprakları ile çevrili ve bugün hala dünyanın en fakir ülkelerinden birisi.
senegal ve komşu ülkeler / batı afrika :
ingilizler afrika' daki sömügelerini 1880-1900 yılları arasında mısır, sudan, kenya, uganda, güney afrika, gambiya, sierra leone, kuzeybatı somali, zimbabve, zambiya, botsvana, nijerya, gana ve malavi olarak bilinen ülke, bölge veya toprakları işgal ederek ele geçirmişlerdir.
bu sömürgeleştirme politikasında fransızlarla çakıştığı gambiya diye bir ülke var. gambiya bölgesi aslında tamamen senegal toprağıymış. senegal o yıllarda bir fransız sömürgesi ancak güneyinden enlemesine geçen gambiya nehri kıyısı boyunca son derece verimli topraklara sahip bir bölge mevcut. ingilizler büyük oktyanus' da nehrin döküldüğü deltadan senegal' in içine doğru savaş gemileri ile ilerlemişler ve nehrin her iki yanını top ateşine tutarak hem yerel halka hem de fransızlara gözdağı vermişler.
'' senegal toprakları fransızların kontrolünde olabilir ancak gambiya nehri ingiliz kontrolündedir ve top mermilerimizin menzili kadar alan da ingiliz toprağıdır. ''
( aşağıdaki hartada siyah yıldızlarla göstermeye çalıştığım şekilde ingilizler top mermilerinin düştüğü yerleri dünyaya sınır kabul ettirmiş ve bölgeye ''the gambia '' adını vermişlerdir.)
bir sömürge içinde sömürge hikayesi olan gambiya ülkesi, tamamen senegal toprakları ile çevrili ve bugün hala dünyanın en fakir ülkelerinden birisi.
senegal ve komşu ülkeler / batı afrika :
devamını gör...
2.
ortadoğu ve afrika coğrafyasının bugün bağımsız olarak bilinen pek çok devleti bugün perde arkasından bu statüsünü korumaktadır. ingilizler tiyatro işini iyi kıvırır.
devamını gör...
3.
sorsan insan haklari. yersen.
devamını gör...
4.
şeytanın bekçi köpekliğini yapmaya devam eden kanada, yeni zelanda, avustralya, katar gibi ülkeler bunlara dahildir. abd, israel, hindistan'ı da hala öyle sanıyor olabilirler ancak o günler çok geride kaldı.
belirtildiği gibi:
israil dışişleri bakanı saar, israil üzerindeki ingiliz manda yönetiminin mayıs 1948'de sona erdiğini ve bir daha asla geri dönmeyeceğini ifade etti.
israil'e yönelik çeşitli şekillerde kendini gösteren siyasi baskının tek bir amacının olduğunu söyleyen saar, şunları dile getirdi:
“hamas'ın gazze'yi kontrol etmeye ve israil'in güvenliğini tehlikeye atmaya devam ettiği bir dönemde, hedeflerine ulaşmadan savaşı sona erdirmek. bu, çeşitli ülkelerin bir dizi hamlesini, uluslararası forumlarda alınan kararları ve uluslararası ‘mahkemelerdeki’ işlemleri içeren planlı ve zamanlanmış bir baskıdır.”
link
***
tukididis tuzağı (thucydides tuzağı - thucydides trap); yükselişe geçen bir gücün, egemen diğer bir gücü yerine geçmekle tehdit etmesinden doğan şiddetli yapısal gerilimin savaş doğuracağını savunan siyaset bilimi terimdir. yükselen bir gücün* egemen bir gücü* yerinden etmekle tehdit etmesi halinde, ortaya çıkan yapısal stresin şiddetli bir çatışma doğurmasının zorunluluk olduğunu kabul eden tezdir.
siyaset bilimcilere göre; yükselmekte olan güç sendromu birdenbire yükselen gücün, artmakta olan özbilinci, çıkarlarını savunma güdüsü, saygı ve tanınma hakkını talep etmesi demektir. egemen güç sendromu ise bunun yansıması olarak kendini kanıtlamış olan gücün, "çöküş" imaları karşısında duyduğu yükselen korku ve güvensizlik hissini tanımlamaktadır. kısacası gitgide kendine fazla önem vermeye başlayan ülke, kendisine saygı duyulmasını ve yeni gücünün tanınmasını beklerken, aynı zamanda da çevresinde daha fazla etki sahibi olmak ister. buna karşılık olarak da kendini kanıtlamış olan ülke yükselmekte olan ülkenin gösterdiği bu kendine aşırı güvenmeyi saygısız, nankör ve hatta kışkırtıcı ya da tehlikeli bir tavır olarak algılamaktadır. mübalağalı böbürlenme aşırı gurura, manasız korku da kuşkuya dönüşür.
kaynak
ingilizler kızlarının pakistanlı ve nijeryalı erkeklerden peydahladığı torunlarını sevsinler artık. zaten ülkelerinin anahtarını günün birinde onlara verecekler.
belirtildiği gibi:
israil dışişleri bakanı saar, israil üzerindeki ingiliz manda yönetiminin mayıs 1948'de sona erdiğini ve bir daha asla geri dönmeyeceğini ifade etti.
israil'e yönelik çeşitli şekillerde kendini gösteren siyasi baskının tek bir amacının olduğunu söyleyen saar, şunları dile getirdi:
“hamas'ın gazze'yi kontrol etmeye ve israil'in güvenliğini tehlikeye atmaya devam ettiği bir dönemde, hedeflerine ulaşmadan savaşı sona erdirmek. bu, çeşitli ülkelerin bir dizi hamlesini, uluslararası forumlarda alınan kararları ve uluslararası ‘mahkemelerdeki’ işlemleri içeren planlı ve zamanlanmış bir baskıdır.”
link
***
tukididis tuzağı (thucydides tuzağı - thucydides trap); yükselişe geçen bir gücün, egemen diğer bir gücü yerine geçmekle tehdit etmesinden doğan şiddetli yapısal gerilimin savaş doğuracağını savunan siyaset bilimi terimdir. yükselen bir gücün* egemen bir gücü* yerinden etmekle tehdit etmesi halinde, ortaya çıkan yapısal stresin şiddetli bir çatışma doğurmasının zorunluluk olduğunu kabul eden tezdir.
siyaset bilimcilere göre; yükselmekte olan güç sendromu birdenbire yükselen gücün, artmakta olan özbilinci, çıkarlarını savunma güdüsü, saygı ve tanınma hakkını talep etmesi demektir. egemen güç sendromu ise bunun yansıması olarak kendini kanıtlamış olan gücün, "çöküş" imaları karşısında duyduğu yükselen korku ve güvensizlik hissini tanımlamaktadır. kısacası gitgide kendine fazla önem vermeye başlayan ülke, kendisine saygı duyulmasını ve yeni gücünün tanınmasını beklerken, aynı zamanda da çevresinde daha fazla etki sahibi olmak ister. buna karşılık olarak da kendini kanıtlamış olan ülke yükselmekte olan ülkenin gösterdiği bu kendine aşırı güvenmeyi saygısız, nankör ve hatta kışkırtıcı ya da tehlikeli bir tavır olarak algılamaktadır. mübalağalı böbürlenme aşırı gurura, manasız korku da kuşkuya dönüşür.
kaynak
ingilizler kızlarının pakistanlı ve nijeryalı erkeklerden peydahladığı torunlarını sevsinler artık. zaten ülkelerinin anahtarını günün birinde onlara verecekler.
devamını gör...