türkiye'nin ulus kimliğini yok edebilmek için yapılanlar

isimlerini zikretmeye gerek yok. bazı oluşumların ve şahısların izledikleri politikaların bir çoğu dolaylı ya da doğrudan bu amaca bir şekilde hizmet etmektedir..

örneğin, türkiye'nin ulus kimliğini yok edebilmek için dışarıdan insan transfer etmek...
ülkenin araplaştırılması, demografik yapının süratle bozulmasını amaçlayan politikalar izlemek.
batı, kurucu değerler üzerinde yükselen bir türkiye istemiyor.
bu kazanımların engellenmesi ve ortadan kaldırılmasınıysa şiddetle arzuluyor.
o halde emperyalistlerin planlarına hizmet etmekle bu ülkenin ulaşabileceği hiçbir hayırlı netice olmadığı da açıktır.

bugüne değin ülkenin birlik olmasını sağlayan harcın, etrafında buluşulan ortak değerlerin artık toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunun rahatlıkla ifade ve iddia edilebildiği bir ortamı yaratmayı amaçlayanların bu planlarını hayata geçirdiklerini görmek vatanını sevenler için ne denli üzüntü ve kaygı vericiyse bölücüler için de o kadar memnuniyetle karşılanan olumlu gelişmeler kapsamındadır.
hdp/pkk/şeriatçılar vb..

o yüzden bugün her zamankinden daha fazla atatürkçü olmaya gerek vardır...
o değerler hala canlıdır ve bizim için adeta bir kalkandır, zırhtır. istikbalimizin teminatıdır.

sözlerimi nihayete erdirirken pkk'lıları kendi listelerinden seçimlere sokacak olanlara oy verirken bir kere daha düşünmenizi tavsiye ederim..
bize atatürk'ün türkiye'sini vadedenlere kulak verelim.

bu çürümüş düzene, kokuşmuş siyasetçilere ve onların temsil ettikleri partilere tepkinin en üst perdeden gösterileceği bir seçim olmasını dilerim. dilerim sandıklardan çıkacak olan sonuç bu sefer her kesime gereken dersi verir.

gerekirse papaz elbisesi giyerek, gerekirse de mızrakların ucuna ayetler takılarak yapılanlardır.

din kardeşimiz diyerekten hiçbir ülkenin yapmayacağı, geçmişte yapanın da yıkıldığı tarihe gömüldüğü devasa sayıda mülteciyi ülkeye doldurmak veya bu fakir görevden olduğu sürece o papazı vermem diye kükrerken ekonominde ufak bir oynama ile dağıtırım, yok ederim seni mesajı alındığı anda ayıpsın abim birşey mi dedik edası ile papazı istenilen adrese teslim etmek bu aksiyonlardan bazılarıdır.

ama şimdi burada lafı uzatmaya gerek yok. zira liste baya uzun. kolay değil 20 küsür yılın çetelesi.

türkiye'de oluşan ulus kimliği henüz yüz seneliktir. söylenen ideolojiler, atılan sloganlar , oluşturulan kimlik ve en önemlisi bu millete verilen isim bile yapaydır. her zaman söylediğimiz gibi türkiye'de gerçekçi bir şeyler istemek imkansızdır. her zaman halk, kendi görüşüne ait sloganları dinlemek ister. bahsi geçen değerler, henüz daha taze oldukları için eğitimde, sosyal hayatta, politikada ve aklınıza gelebilecek her yerde şiddetle dayatılır çünkü yapay fikirlerin zeminleri her daim böyle atılmıştır. bu dayatmaların içine doğan nesiller de başka bir şey görmedikleri için bunları hayatlarının normalleri ve olmazsa olmazları zannederler. şu an kokuşmuş olarak nitelendirilen sistem ve şahıslar, aslında bu geleneğin ürünleridir. belki 100 sene boyunca bu gücü ellerinde bulundursalar, gelecek nesiller de onlarda övgü ile bahsedecektir. türkiye halkının anlamamakta ısrarcı olduğu fikir, insan hür doğmuş bir varlıktır. ona kimse hiçbir kutsal dayatamaz ve kendi fikirlerine mayın eşeği olarak tayin edemez. insanlar doğru bildiklerini konuşacak, ihtiyaç hasıl olduğu vakitte de kurulan tüm düzenler değiştirilebilecek. şayet çok demokrat isek, çoğunluğun taleplerini dikkate almalı ve kendimizi üst zümre olarak görüp ''halkı doğruya bizim ışığımızda ulaştırma'' işine girmemiz tamamen tutarsızlık olacaktır. son olarak da sevdiğim bir söz ile bitireyim

bana göre türkiyede zaten tam olarak bir ulusal halk bütünlüğü oluşmadı. cumhuriyetin kuruluşundan sonra bu bir nebze ilerlemiş olsa da halen geçmişten gelen o feodal(derebeylik) gruplaşma kafa yapısından kurtulamıyor bu toplum ondan dolayı tam olarak halk bütünlüğü oluşmuyor. yani demek istediğim geçmişten günümüze tam yerleşik düzeni ve yazılı kanunları olmayan yayılmacı politika izleyen türk devletleri töre ve sözlü kanunlarla yönetildiği için bunun temeli oluşmadı. türklerin islamiyeti kabulünden sonra uyguladıkları şêri kanunlar dışında yazılı kanunları neredeyse yok. cumhuriyet sonrasında yapılanlara baktığımızda bu inkilaplar tam temelden atılmış değildir. tamamı batıdan alınan inkilapların bizim toplumsal norm ve dinamiklerimizle ne kadar uyumlu olup olmadığı tartışmalıdır.

din bu konunun en önemli silahı
ulusal kimlik yerine bir ülkesel tanımla ozlesmek yerine sadece kültürel karşılığı olacak bir din cemmaat anlayisinin benimsetilmesi ve bunun eğitim başta olmak üzere 1954 den beri bir fiil bir aşılama zihniyeti ile uygulanmasının sonucudur.
son adımı olan göçmen kültürü ile demografik yozlaşmanın sağlaması ulusal bellki bilincini yok etmektedir.
acilen bilinçli bir şekilde yok edilen eğitim kalitesi ev içi eğitimler ile çocuklarımıza ogretmemiz ve benimsetmemiz gerekiyor. aksi durumda oluşacak nüfus içinde çok çok farklı kültür ve değerlerin çatışmasını izlemek ve yok olusumuza ağlamak dışında bir çare kalmayacak..

yok etmek değil de yüz yıl önce inşa edileni tadil etmek diyelim. kurucu babaların yaptığı, osmanlı'daki "islam milleti"ni "türk ulusu"na çevirmekti. o dönemde daha farklı ne yapılabilirdi bilmiyorum. ama gelinen noktada herkes "başarıyla" asimile edilemediği için bu tadilatın gerekli görüldüğü anlaşılıyor. benim tahminim, adı "türk" olan bir islam milleti formuna evrileceği, yani türklüğün bir üst kimlik olduğu ama çimentosunun müslümanlık olduğu bir toplam. 2028'den önce hdp'yle bahçeli'yi çözüm masasında görürseniz şaşırmayın. :)

akapenin sarayın böyle dertleri olmaz, onların tek derdi yaptıkları vurgunlara halel gelmesin gerisi tırrrişşşkaaa...
yalnız şu sıralar g*tleri fena sıkıştı. yakında suriye ırak ve iran merkezli değişim ve dönüşümler başlayacak. akapenin ek derdi bu çöplüğün horozu beni yapsınlar ? eeeee yalandan bir kürt açılımı yapalım, eee efenim biz zaten osmanlıydık, islamın halifesiyiz de bilmem ney ?
akapenin tek derdi yandan oyna evlaaaaaadıııııım yandan oynaaaa........
geçti sayın damına goduklarım
masadan atılmadınız
net olarak sittir edildiniz.
bundan sonra size ne emredilirse o................................................

dış güçler; 100 yıl önce kendilerini denize döken ve anadolu üzerindeki emperyalist planlarını bozan atatürk'ten intikamlarını almak için büyük orta doğu projesi kapsamında işbirlikçi akp'yi başa getirdiler, akp gibi proje partilerine engel olmasın diye muhalefeti sarı muhalefete çevirerek süreci hızlandırdılar. 2011 suriye iç savaşı'ndan sonra ne idüğü belirsiz sığınmacıları ne avrupa ne orta doğu kabul etti ve bu sığınmacıları türkiye'ye kilitlediler. suriye cumhurbaşkanı beşar esad, suriyeli sığınmacıları ülkelerine çağırmasına rağmen suriyeli kaçaklar, esad'a kulak asmadılar. ottawa antlaşması gereği akp, israilli şirketlere suriye sınırındaki mayınları temizleyerek sığınmacıların türkiye'ye girişini kolaylaştırdı. her şey vadedilmiş topraklar için... (bkz: akp'nin amerikan projesi olması)
batı, kendi ülkeleri hariç hiçbir zaman geri kalmış ülkelerde seküler milliyetçiliği istemedi tam tersine o ülkelerde hep radikal dinci akımları besledi.
ilgili link: mbdincaslan.com/index.php/k...

çok sayıda kaçak sığınmacıya kontrolsüz ev sahipliği yapılması