duygularını kontrol edebilmek

her yetişkin insanın elde etmesi gereken bir beceridir.
çocukken çocuktur deyip geçilebiliyorken yetişkin ve olgun olduğu varsayılan birisi için aynı umursamazlık sergilenemiyor.

insanın bilinçli farkındalık ile yapması gereken durum. duygularımız yüzünden yargılanamayız. onlar bizim tekamülümüz için birer yazılımdır. onların bize ne yaptırıp ne yaptıramayacağı önemli olan. yani pratikteki etkisi. siz cimri olabilirsiniz. fakat cimri olduğunuz için yargılanıp ötekileştirilemezsiniz. cimriliğinizin size ne yaptırıp ne yaptırmadığıdır mesele.

zor ama kararlarının çoğunu mantık ile alıyorsan duygularını da kolaylıkla kontrol edebilirsin.

içerideki volkanı ait olduğu yerde bedenin içinde saklamak kolay olandır asıl zorluk duyguları dışa vurmaktir , id ile hareket etmek bu insanı doğaya hayvana yakın kılar

olgunluk belirtisidir. ruhun yıkıcı tutkulardan arınması, gelişmişliğini gösterir.

nefs-i mülhime basamağına çıkmış insanların yaptığı sıradan bir iş.

en büyük olgunluktur!

yapması zaman ve çaba gerektiren benim de yapmaya çalıştığım şeydir. ne kadar duygularınızı kontrol edebilirseniz o kadar işleriniz yoluna girecek, mantıklı düşüneceksiniz. duygular güzeldir ama bu dönemde duygular zehir olma potansiyeline büründü. yanlış yerde yanlış duygu sizi zehirler, mantığınızdan uzaklaştırır. bu yüzden olabildiğince kendimi bu yola sokmaya çalışıyorum. eğer siz bunu gerçekleştirebiliyorsanız bana nasıl yaptığınızı yazmanızı isterim.

nasıl da büyük büyük konuşuluyor. sısısıs

herkes guru. herkes buddha.

duygu anlam itibari ile genel bir tanım. hangi duygu? sözlükteki sabit fikirlilerin ortak noktası olan ‘aşk, öfke’ açmazında gidip gelen bir dar perspektifi yok.

çok yalan dolan işler bunlar lan. hatta ne kadar yüksekten bırakan varsa o denli sert çakılır böyleleri. korunaklı yuvasında sosyolojik bir vakanın başrolü olduğundan bile habersiz nice genç avutuyor kendini, büyüse keşke bağzıları.

üzülüyorum.

tecrübe ve kendini tanıma ile alakalı bir durumdur
başarabildiğim için mutluyum.

(bkz: olgunluk belirtileri)

sağlam bir sinir sistemi gerektirir.

böyle şeyler çok poker face olmayı gerektiriyor ya. i̇stemediğim, kırıldığım, kızdığım -herhangi bir duygu durumu- bir şey olduğunda suratıma o kadar yansıyor ki yüzümde karton kutuyla gezme isteği hasıl oluyor bende. bihter n'oldu? n'oldu şimdi dudağını büzecek ne söyledim ben? ne dedim de deli gibi bakıyosun bana?
vallahi bir şey olduğu da yok mesele edecek, o an geldiğinde kafamı beş on saniye yere gömebilsem tüm sorunları kafamla birlikte halının altına süpürebilirim. olur böyle şeyler, olsun, insandır evresine hemen geçebilirim. ama duygularımın yansıtma kuvveti sağ olsun bana o on saniyeyi çok görüyor.
nefes alıp vericem, herkes her şeye bunu öneriyor.