1.
arap edibi cahız tarafından dönemin islam halifesi mutasım'a takdim edilmek üzere yazılmaya başlanmış ancak yazarın anlatmadığı sebepler yüzünden mutasım'a takdim edilemeyen eser sonraki islam halifesine, feth bin hakan'a takdim edilmiştir.
eser prof. dr. ibrahim şeşen tarafından türkçe'ye kazandırılmış olup, giriş kısmında mütercim tarafından eklenmiş hallice islam öncesi türk- arap ilişkilerine değinildikten sonra islamiyet ile birlikte türk - arap ilişkilerine dair kaynakçalı bilgiler verilmiş, bir kaç sayfa sonra cahız'ın yazdıklarını okuyacak olanların "yok artık! biz türkler neymişiz be!" gibisinden hayretler içerisinde kalmasının önüne geçilmiştir.
kitaptan bir kaç alıntı ekleyerek türk milletine mensup olmanın şuurunda olan herkesin bir nebze daha tarihi ile iftihar etmesine ve bu tarihten aldığı güç ile geleceğine emin bir şekilde bakmasına yardımcı olacak bu eseri kütüphanelerine eklemelerine vesile olursam ne mutlu bana.
- harici bir oku hedefe doğrultana kadar türk on ok atar. (s 99)
- türk'ün ikisi yüzünde, ikisi ensesinde dört gözü vardır. (s 99)
- türk'ün ömrünün günleri sayılsa atının sırtında geçen günlerinin yerde oturduğu günlerden daha fazladır. (s 100)
- bir türk başlı başına bir millettir. (s 100)
- harici takip ederse yakalaması, takip edilirse kurtulmasıyla övünür. türklerin ise kurtulmaya ihtiyacı yoktur. zira o, takip edilmez, yakalanmaya yeltenilmez. yakalanma ümidi olmayanı kim takip eder? (s 101)
- onlar sadece işlerini sağlam yapmaya çalışırlar. (s 103)
- ülbelle rakkasının düz yerde yapamadığını atı üzerinde yaoan süvariye ne yapayım? (s 104)
- sumame şöyle devam eder: türkler elinde bir müddet esir kaldım. onlar kadar esire ikramda bulunan, iyi davranan görmedim. (s 107)
- vatan sevgisi herkeste vardır, her yeri kapsar. fakat bu sevgi türklerde daha çoktur. (s 109)
- arap ordularının kalplerini türkler kadar titreten olmadı. (s 115)
kitapyurdu.com linki.
eser prof. dr. ibrahim şeşen tarafından türkçe'ye kazandırılmış olup, giriş kısmında mütercim tarafından eklenmiş hallice islam öncesi türk- arap ilişkilerine değinildikten sonra islamiyet ile birlikte türk - arap ilişkilerine dair kaynakçalı bilgiler verilmiş, bir kaç sayfa sonra cahız'ın yazdıklarını okuyacak olanların "yok artık! biz türkler neymişiz be!" gibisinden hayretler içerisinde kalmasının önüne geçilmiştir.
kitaptan bir kaç alıntı ekleyerek türk milletine mensup olmanın şuurunda olan herkesin bir nebze daha tarihi ile iftihar etmesine ve bu tarihten aldığı güç ile geleceğine emin bir şekilde bakmasına yardımcı olacak bu eseri kütüphanelerine eklemelerine vesile olursam ne mutlu bana.
- harici bir oku hedefe doğrultana kadar türk on ok atar. (s 99)
- türk'ün ikisi yüzünde, ikisi ensesinde dört gözü vardır. (s 99)
- türk'ün ömrünün günleri sayılsa atının sırtında geçen günlerinin yerde oturduğu günlerden daha fazladır. (s 100)
- bir türk başlı başına bir millettir. (s 100)
- harici takip ederse yakalaması, takip edilirse kurtulmasıyla övünür. türklerin ise kurtulmaya ihtiyacı yoktur. zira o, takip edilmez, yakalanmaya yeltenilmez. yakalanma ümidi olmayanı kim takip eder? (s 101)
- onlar sadece işlerini sağlam yapmaya çalışırlar. (s 103)
- ülbelle rakkasının düz yerde yapamadığını atı üzerinde yaoan süvariye ne yapayım? (s 104)
- sumame şöyle devam eder: türkler elinde bir müddet esir kaldım. onlar kadar esire ikramda bulunan, iyi davranan görmedim. (s 107)
- vatan sevgisi herkeste vardır, her yeri kapsar. fakat bu sevgi türklerde daha çoktur. (s 109)
- arap ordularının kalplerini türkler kadar titreten olmadı. (s 115)
kitapyurdu.com linki.
devamını gör...
2.
o abiler orta asya da kaldı. biz arap- türk kırması tuhaf bir şey olduk.
devamını gör...
3.
abbasi döneminde yaşayan el-cahiz'in 840-859 yılları arasında kaleme aldığı, hilafet ordusundaki türklerin meziyetlerini övdüğü eserdir. ondan yıllar sonra yazılan kimi eserlerde bu kitaptan bolca alıntılar bulunmaktadır. mesela 10. yüzyılda sealibi'nin kaleme aldığı bir eserde türkler hakkında yazılanlar bu eserin tıpatıp aynısıdır efendim.
devamını gör...