maalesef dediğim durumdur.
yıllardır gittiğim berberle 2-3 yıldır bahsini ettiğimiz durumdur.
sadece berberler değil, çay ocakları, terziler, manavlar, ayakkabı tamircisi, bakır ustası vs.
zanaat sahibi olsun ya da olmasın, esnaf ve ahi cemiyetin altyapıdan eleman yetişmemesinden yakindigi ve kapitalizmin tüketici toplum dayatmasindan ötürü ailelerin de "aman benim yavrum ezilmesin" diye bilmeden çarka dahil olduğu küçük işletmeleri ezme politikasının sonucu.
ve fakat ülkede bu kadar problem varken kim neylesin çıraklığı?
pubg'ye dewamke..
devamını gör...
iş ararken şartlara bakıyorum ve birçoğu tecrübeli eleman arıyor kusura bakmasınlar da siz işe almazsanız insanlar nasıl tecrübe edinecek
devamını gör...
ciddi bir durumdur.artik herkes masa başı iş istediği için kimse teknik liseleri tercih etmiyor,sanayide, endüstride ve daha birçok alanda eleman eksikliği var.devletin teknik liselere yatırım yapması lazım.
devamını gör...
eskiden statü çok önemliydi. büyüklerimizden hep bu aşılandı bizlere statü sahibi ol. bir makam sahibi ol. saygı duyulsun sana. şimdi senin statünü kim neylesin. çünkü o makamda olanlar her şeyden bir haber. yıllar önce üni mezunları kafelerde garson, avm'lerde kasiyerlik yapmaya başlayınca bu tabu yıkıldı insanların nezdinde. tabi çeken bilir bunu. tabi biz böyle yetiştirilince aynısını bizden sonrakilere aşılamaya çalışıyoruz. oğlum, kızım dersine çalış bak falancanın oğlu şu koleji kazanmış senin ondan neyin eksik. bilmiyorki çocuğunun ondan fazlası var ama eksiği yok. senin yöntemin yanlış anacım, babacım sen benim içimdeki cevheri bul. onu çıkar ortaya. ama yok geleneklerimize sımsıkı bağlıyız. eskiden gördüğümüzü bizde çocuklara uygulayacağız illaki. okusun bir yerlere gelsin. şimdi bakın iş ilanlarına şu mezunu, şu sertifikalı eleman arıyoruz demez. yetiştirilmek üzere eleman aramaktayız der. adam niye uğraşsın senin diplomalı oğlunla kızınla. zaten makinenin başında düğmeye basacak. öyle ya bunu herkes yapar. senin o okumuş çocuğun iş beğenmez, yemek beyenmez. okumakla diplomayla değil derdim. o beğenmediğiniz tesisatçı, elektrikçi senin takamadığın beceremediğin musluğu gelir iki saniyede takar. alır yevmiyesini gider. öyle aradığında hemende gelmez randevu verir sana. işte buna zanaat deniyor. hani kolunda altın bilezik diye tabir edilenden. eskiden kralların padişahların bile mutlaka birinde uğraş verdiği zanaat. o yüzden ısrarcı olmayın çocuklarınızda teşvik edin, güzergah belirleyin. ihtiyaç duydukları tek şey bu bence.
devamını gör...
normaldir. karamsar değilim ama bu ülkede yetişen çiçek bile mutlu değil. çırak nasıl yetişecek nasıl mutlu olacak.
usta mutsuz para kazanamıyor. çırağa nasıl bilgi aktarsın. bir karış surat takılıyor. çırak dolayısıyla yetişmiyor.
aileler bunun farkında. aileler yaramazlık yapan çocuğun eline tablet veriyor. yaramazlık yapmasın diye tablet bilgisayar telefon veriyorlar al evladım diyorlar keyiflerine bakıyorlar.
devamını gör...
gayet normal olan durumdur.

çırak diye köle belledikleri o küçük çocuklara işi öğretmekten ziyade s****in keyfine göre davranan ustalar bırak çırağı, hayvan yetiştiremez.

ustanın yüzü beş karış mutsuz köle gibi ayda asgari ücretten hallicesine çalışıyor, o çırak oraya anca odun gibi gelip odun gibi gider işte
devamını gör...
gereken değer verilmediğinden olabilir, yani aslında bu durumdan şikayetçi olan insan bile çırak yetişmememesine sebep olan biri olabilir, ne de olsa bizim insanımızı iyi biliyoruz değil mi!
devamını gör...
çalıştığım şirket çalışanlarına iyi imkanlar sağlamaya çalışan * kurumsal sayılabilecek bir şirket olmasına rağmen, üretimden sorumlu yöneticilere asker yoklamasına gitmesi gerektiğini, gitmezse asker kaçağı sayılacağını ağlaya ağlaya söyleyerek izin isteyen modern adı ile yardımcı eleman'a hayır gidemezsin sen olmazsan usta çalışamaz * diyerek göndermediklerinden normal olandır.
çocuk bir daha gelmedi, aradıklarında telefonlarına cevap vermedi.
devamını gör...
usta eksikliğinin bir göstergesidir. eline anahtar alan adam ustayım diye iş yapmaya çalışıyor piyasada ama ne arızadan anlıyor ne de tamirden. şimdi bu adam ne biliyor ki ne öğretecek? mesleki yeterlilik 4. seviye makine belgesi var adamın ve basit bir pnömatik pompayı bağlayamıyor. bu adam kimi nasıl yetiştirsin, kime neyi göstersin?
devamını gör...
tüm çocuklara doktor avukat öğretmen mühendis olacaksınız dediğimiz
tamirci olacağım diyen çocuğa güldüğümüz ve zenginliği memurlukta gördüğümüz için
çırak yetişmiyor
devamını gör...
yetişecek ama suriyelilerden yetişecek. çocuğu okuma yazmayı zor öğrenmiş velilerin psikopat gibi kurslara yazdırıp test sistemine hazırladığı çocuklar işsizlere katılırken sanayilerde çalışan suriyeliler öğrendiklerini çocuklarına da aktaracak ve bizler çok değil 20 sene sonra çoğu tamir işini onlara yaptıracağız. mükemmel bir ülke politikası. hiç siyasilerden ortaokuldan sonra çocuklarımızı yeteneklerine göre mesleklere yönlendireceğiz vaadini duyan var mı? herkes popüler vaatler peşinde. nesiller çürüyüp gidiyor bu lanet test sistemi yüzünden kimsenin umrunda değil.
devamını gör...
usta yok ki çırak yetiştirsin, özellikle oto sanayilerinde bir tane usta yok, alayı kalfa. usta dediklerimiz o güzel arabalarına binip gitmişler. kalan kalfalarda maksimum kendileri gibi kalfa yetiştirebilirler, e nesilden nesile sanatın törpülenmesini de hesaba katarsak, ileride sanayi çırakların eline geçecek.

(bkz: kesin bilgi yayalım)
devamını gör...
son dönemde özellikle berberlerin dilinde dönen sıkıntıdır.

şimdi işin aslına bakarsak, memlekette kök salan modernize olamama ve çağa ayak uyduramama garabeti, her alanda ve sektörde olduğu gibi, eğitim sekmesinin alt başlıklarında da yaygın vaziyette.

köy enstitülerinin tabiri caizse imha edilmesinden itibaren yerini bir nebze de olsa doldurabilecek sanat okulları, şimdilerde zanaatkar yetiştirmek için bile elverişli değil. çok sebebi var, eğitimciler otursun tartışsın konuşsun, ben neticesine bakarım.

eski vakitler sanat okulundan çıkan adamlar elektrikten anlardı, motordan anlardı, resimden anlardı, istişareden anlardı; hali ile sanat okulu mezunun bir kıymeti vardı. çağ elbet değişecek, daha tahsilli, çok yönlü ihtiyaçlar belirecek; lakin aynı oranda okulun yelpazesi de genişleyecek; görünen çözüm budur.

yok endüstri meslek, yok ticaret lisesi, yok çıraklık okulu; geçiniz bu işleri.
devamını gör...
''millet iş beğenmiyor gardaşım'' la açıklanamayacak bir durumdur. zihniyet de genelde ustadan çırağa geçtiğinden, kim ne çektiyse aynını çektirmek istiyor. ''bana çok eziyet ettiler, ben bunu değiştireceğim ve insan gibi davranacağım yetiştirdiğim kişilere'' diyen yok. tabi rahmet tokadı şaplatmadan olmaz.
devamını gör...
mercimek de yetişmiyor zaten.
devamını gör...
çırağı bırak ot yetişmiyor a. ülkesinde
devamını gör...
sebebi ailelerdir,

usta kalmamasını geçtim, bir çocuk babasına araba tamircisi olacağım dediğinde yiyeceği dayağı düşünebiliyor musunuz?

bu ülkede araba tamircisi çocukla kimse gurur duymaz o yüzden aklı kit bebelerini bin türlü kursa gönderiyorlar.

zamanında bir stajyer almıştım çok yetenekliydi 3 ayda sıfırdan genel arızaları bulma/tamir etme seviyesine kadar gelmişti. ailesi hukuk okuttu şimdi avukat bir büro da asgari ücrete çalışıyor ben elektronik okusun burs vereyim aynı zamanda da hafta da 3 gün burada çalışabilir demiştim ailesi "tamirci mı olacak" demişti.

eğer benim söylediğimi kabul etselerdi şu an o yetenek ve zeka ile 20.000 + prim alıyor olacakti, ayrıca üniversite masraflarını ben karşılayacaktım. isim notebook ve endüstriyel cihaz tamiri.

bu çocuk gibi kaç stajyer öyle mundar etti aileler artık stajyer almıyorum bu yüzden.
devamını gör...
buraya yazmıştım çok favlanmış, yazdıklarım aşağı yukarı 14. entryle aynı, iş öğretme derdi olan usta sayısı az, hepsi ayak işlerini ve yardımcı elemanı tabiri caizse s****nin derdinde, yine yazmışlar asker kaçağı olayı, daha sonra telefonu açmamış vesair.

iş beğenmiyor gençler evet a** (!)
devamını gör...
yıllardır teknik serviste çalışan olarak gözlemlerim var elbette. şimdiki gençler evet beğenmiyor! kim ne derse desin öyle eskilerin sabrı, işi öğrenme aşkı yok yenilerde. adama elinden geldiğince işi öğretmeye çalışıyorsun bir süre sonra yan çiziyor "amaaan bu pis işte çalışacağıma giderim bi avm'de bi mağazada temiz bir ortamda, temiz kıyafetlerle çalışırım, birkaç kızla muhabbet ederim" kafası var. bir tanesi de şoför olmak için ayrılmıştı. "5 sene sonra kendini nerde görmeyi düşünüyorsun" dendiğinde de "yine şoför olarak" demişti. azıcık işi öğrenmeye istekli olan zaten çıraklığı atlatıp usta olup gayet de iyi kazanıyor, kendi işini açıyor.
ben yeri geldi elemanların kullandığı tuvaleti temizledim. adam fakir, bir vasfı yok. zoruna gitti iki bardak yıkamak. bulaşık yıkayamazmış! bak bak bak! bıraktı işi. ulen sabancı'nın torunu musun?
öğrenmek isteyen öğrenir. onlarca kişinin arasından biri denk geliyor anlıyorsun gözünden daha. bir tanesi geldi. çocuk kaçın kurrası. yüksek okul'da okuyor. son sınıf mecburen ayrıldı. yerine abisini koydu. diyo ki "benim yerimde dursun, dönünce ben geçerim yerine". gitmiş okuduğu okuldaki şehirde bir pansiyonda kalıyor. pansiyon sahibini kafaya almış. oradaki klimaların bakımını yapacak ücretsiz kalacak bir süre. bizi arayıp "kimyasal temizleyici, gaz nereden alırım burdan ucuza, kazık yemeyeyim" diyor. bu çocuk olur işte. ama bazısı işi öğrenmeye gönlü yok. adam işyerinin bulunduğu apartmanın görevlisinin oğlu. biz bi saatlik yoldan geliyoruz adam bizden 15dk.sonra geliyor. o kadar gönüllü! bir de buluttan nem kapıp hasta oluyor. sanırsın el bebek, gül bebek büyümüş. lafa gelince mangalda kül bırakmazlar; çalışmaya gelince hepsi birer pamuk prenses.
çırağı olmadığı işin ustası olma hevesindeler. çıraklıkta sıkıntı çekilir bu kaçınılmaz. zaten öyle öyle pişersin. zorluk çekmeden usta olunmaz. ama usta olduğunda da sen iş seçersin. bizde şu an usta ortaokul mezunu çocuk. yıllardır bizde. kendi işini kuracak, yapar da. biz de destek oluruz. işte çalışmaya gönlü olan ortaokul mezunu da olsa yapıyor bir yerde.
koskoca istanbul'da ara eleman bulamıyoruz. adam gelmiş 26 yaşına, iş ilanı için arıyor. ilk sorduğu soru "cumartesileri tatil mi?" bu adamın hiçbir vasfı yok. hiçbir yerde çalışmamış. böyle bir insanın ilk sorusu bu mu olmalı?
ben eşimle evlendiğimde stajerdi bir yerde. çok çalıştı, öğrenmek için kırk takla attı. şimdi arıza konusunda aranan insan. kendi işini açtı. sabır ve istek lazım. tabi biraz da pratik zeka. eşim gerçekten öğreten bir insan. sabırlı bir insan. zamanında eşimin çırağı olmuş şimdi usta olan kaç kişi arar hep hala. ama kaç çırak geçti birkaç kişi doğru düzgün yetiştişen çok az.
devamını gör...
elim sanata düşer usta yürek acıya
maalesef ki ustalar bildiklerini aktarmaktsn aciz gençler ise kolay para peşinde.
ölüm hep bana mı düşer usta
tüketim toplumu olmamızın hazin sonu aynı zamanda.
sevda ne yana düşer usta hicran ne yana
her ne kadar muadil meslekler içerisinde kalifiye ve az bulunan bir işte olsa sonuç olarak tamirciyiz bizde
yalnızlık hep bana mı düşer usta
ve aktarmaya çalışıyorum tüm birikimimi gençlere
gurbet ne yana düşer usta sıla ne yana
tutuyorum ellerinden zamanında yapılmayanları yapıyorum bana
hasret hep bana mı düşer usta
seviyor o yüzden gençlerde beni. bir dediğimi iki etmiyorlar. biliyorlar ki daha çok şey öğreneceğiz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ülkede çırak yetişmemesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim