umursamak

çok saçma ruh hali. kendime de saygı duymuyorum. önemsemek bomboş ve gereksiz.

bir şeye aldırış etmek, bir şeyi önemsemek.

günlük hayatta daha çok olumsuz şeyler için kullanılır.
örn "kanka umursama şunun dediklerini ya, sıkıntılı çocuk işte."
örn. "öğrencimiz derslerini umursamıyor, sayın velim."

olumlu durumlar için daha çok önemsemek kullanılır.

bu hayatta gamsızlar mutlu olur fazla düşünmeye kafa yormaya gerek yok bam bam bam bam.

kullanılmadıkça zayıflayan, parmakla bastırınca içine göçüveren bir zihin kası.

umursamadıkça umursamak daha da zorlaşır, daha zahmetli olur, daha çok yorar.

hayattan bütünüyle kopmakla olan paralelliği bozan şey, umursamanın mecbur bırakıldığı mücbir sebeplerdir. umursamak zorunda kalındığı kadarıyla umursanır, bir gram fazlası umursanmamaya başlar.

o sebeplerin azalışı bir değişimin işareti de olabilir, tükenişin başlangıcı da.

özlediğim bir şey. pek çok küçük şeyi kafama takacak kadar umursayabilmeyi özlüyorum.

fazlası zarardır.
umursamamak gerekir çoğu şeyi.
haa ben bunu becerebiliyor muyum
şakkaklarımdaki beyaz saç telleri hayır diyor.