üniversitede ilk tanışılan kişiler
başlık "torino atı" tarafından 14.05.2021 16:30 tarihinde açılmıştır.
1.
2.
herkesin aksine benim yıllar sonra bile hala görüştüğüm kişilerdir. zaten zar zor tanıştık.
devamını gör...
3.
bir kişi vardı. üniversite hayatım boyunca 1 kez muhabbet ettik.
o da ilk gündü. okulda tanıştığım ilk kişiydi... görüşürüz falan diyerek ayrılmıştık. kaç yıl geçti görüşemedik
o da ilk gündü. okulda tanıştığım ilk kişiydi... görüşürüz falan diyerek ayrılmıştık. kaç yıl geçti görüşemedik
devamını gör...
4.
ya kısa bir süre sonra ilişiğinizi kesersiniz ya da uzun yıllar devam eden bir dostluğa adım atarsınız bu kişilerle. benimkisi ikincisi gibi oldu. on dört yıldır hala en yakın arkadaşlarımdan biri. hatta yıllar sonra aynı şehirde yaşamaya başlamamız da dostluğumuzu daha da pekiştirdi.
devamını gör...
5.
ilk tanışılan kişi öğrenci işlerindeki gudubet kadındır..
devamını gör...
6.
ünide ilk tanıştığım zatlarla şu an konuşmadığım gerçeği..
devamını gör...
7.
üniversiteye kayıt esnasında o kadar kalabalık arasında arka arkaya denk gelip sırada beklerken tanıştığım,aynı bölümü kazandığımızı öğrendiğim, daha sonra aynı sınıfta ve aynı yurtta karşılaşınca samimiyeti ilerlettigim, şimdi üzerinden yıllaaaar geçmesine ve farklı ülkelerde olup onca sene içinde sadece bir kez yüz yüze görüşmemize rağmen hala devam eden efsane dostluğumuzun nadide kişisidir, can dostumdur. nazar değmesin tu tu tu.
devamını gör...
8.
önceden tanışıklığın olan biriyle üniversitenin ilk günü karşılaşmak sayılıyorsa eski kocam.
yine, yeniden bir anıyla karşınızdayım sevgili kafadaşlarım. hazır mıyız?
şimdi efendim, sanki ben, şu lise bitsin bir daha kapısından geçmeyeceğim bu okulun diyerek 4 yıl boyunca gün saymamışım, sanki öss sonuçları açıklandıktan sonra yaz tatilinin bitmesini sabırsızlıkla beklememişim, büyümeye aceleci, üniversiteli olmayı erişilebilecek en havalı makam addetmiş bir insan evladı değilmişimcesine okul 2 ekim 2006 pazartesi günü açılmış olmasına rağmen çarşamba günü okula "teşrif edecek" kadar coolluğu saçma kurgulamış bir insandım ergenken, evvela onu söyleyeyim. burnum beş karış havada, bahçede çömez olduğumu belli etmeyeceğim diye tripten tribe hunharca savrulacak tutum ve davranışlar içerisinde, güneşli bir çarşamba öğleden sonrası banka çöküzlemiş sigara içmekteyken ben, birinin size gözünü dikmiş bakarken yaşadığınız o garip hissiyat vardır ya hani, heh işte onun içimde büyüdüğünü fark ettim. okuduğum kitaptan kafamı kaldırdım, sağa sola bakındım ve göz göze geldik. yani, tamam yakışıklı adamdı. ama açıkçası o esnada odaklandığım "ohooo dakka bir gol bir" g.t kalkmasıydı, itiraf ediyorum. döndüm kitabıma, hiç renk vermediğimi düşünerek, ama nabız hızlandı bir kere. miko durur mu? tekrar baktım o yana asla anlamadığım 3-5 satır daha okuduktan sonra; hala bakıyor. tek başına oturuyor, sigara içiyor ve o da ne, şimdi de gülümsüyor! o esnada, iç sesimin "allahım yarappim yaa" nidasını mı, yoksa yüz kaslarımın bana oynadığı "oha lan ben de mi gülümsüyorum acaba şu an" oyununu mu daha çok dert ettim tam anımsayamıyorum ama ok yaydan çıkmıştı artık yani, orası çok net. elimi ayağımı nereye koyacağımı falan karıştırdım bir süre. 3. sınıf kantin kahvesini banktan yere düşürdüm gibi gibi şeyler. bir daha baktım ki artık gülümsemiyor bildiğin gülüyor herif. sinirlendim tabi bu defa. asla pas vermeyeceğime, o gülümsemeyle kahkaha arasında, pisliğe çok da yakışan gerçek gülücük esnasında karar verdim. dedim bu ilk gün bakışması ile sınırlı kalacak adama son bir kez dikkatli bakayım bakalım neye benziyormuş ve fark ettim ki o anda, tanıyorum ben bir yerden bunu. haa mevzu buymuş. o da beni bir yerden tanıyormuş da bakıyormuş. ohh içim rahatladı diye telkinler telkinler üstüne, kalktım banktan yürümeye başladım buna doğru. o bana bakıyor, ben ona. yürüyorum dimdik. dümdük? aramızda 3-5 mt kaldı, o oturduğu yerde bi' toparlandı, ben yürümeye devam ediyorum, yana döndü, profilden baktım bir daha alıcı gözle, cıks değil. en son en az 6-7 yıl önce paten kaydığım, bizim sitedeki çocuk değil bu. çok benziyor ama değil yani. iş attı, ben de oltaya geldim, şimdi de tanışmaya gidiyorum. vazgeç kızım miko dedim ve hiçbir şey olmamış gibi önünden geçtim gittim yanındaki allahtan boş olan banka oturdum. saçmalığın dik alası. döndü bana baktı ne yapıyorsun der gibi, ben de ona tabi, ya sen o musun diye sordum, hahah o'yum sen de miko'sun dedi, gülüştük, kalktı yanıma geldi.
2 gün sonra sevgili olduk. 7 yıl sonra evlendik. 6 yıl sonra da boşandık. 4 ekim 2006'da açılan çember 18 haziran 2020'de kapandı. büyükmüşse demek.
yine, yeniden bir anıyla karşınızdayım sevgili kafadaşlarım. hazır mıyız?
şimdi efendim, sanki ben, şu lise bitsin bir daha kapısından geçmeyeceğim bu okulun diyerek 4 yıl boyunca gün saymamışım, sanki öss sonuçları açıklandıktan sonra yaz tatilinin bitmesini sabırsızlıkla beklememişim, büyümeye aceleci, üniversiteli olmayı erişilebilecek en havalı makam addetmiş bir insan evladı değilmişimcesine okul 2 ekim 2006 pazartesi günü açılmış olmasına rağmen çarşamba günü okula "teşrif edecek" kadar coolluğu saçma kurgulamış bir insandım ergenken, evvela onu söyleyeyim. burnum beş karış havada, bahçede çömez olduğumu belli etmeyeceğim diye tripten tribe hunharca savrulacak tutum ve davranışlar içerisinde, güneşli bir çarşamba öğleden sonrası banka çöküzlemiş sigara içmekteyken ben, birinin size gözünü dikmiş bakarken yaşadığınız o garip hissiyat vardır ya hani, heh işte onun içimde büyüdüğünü fark ettim. okuduğum kitaptan kafamı kaldırdım, sağa sola bakındım ve göz göze geldik. yani, tamam yakışıklı adamdı. ama açıkçası o esnada odaklandığım "ohooo dakka bir gol bir" g.t kalkmasıydı, itiraf ediyorum. döndüm kitabıma, hiç renk vermediğimi düşünerek, ama nabız hızlandı bir kere. miko durur mu? tekrar baktım o yana asla anlamadığım 3-5 satır daha okuduktan sonra; hala bakıyor. tek başına oturuyor, sigara içiyor ve o da ne, şimdi de gülümsüyor! o esnada, iç sesimin "allahım yarappim yaa" nidasını mı, yoksa yüz kaslarımın bana oynadığı "oha lan ben de mi gülümsüyorum acaba şu an" oyununu mu daha çok dert ettim tam anımsayamıyorum ama ok yaydan çıkmıştı artık yani, orası çok net. elimi ayağımı nereye koyacağımı falan karıştırdım bir süre. 3. sınıf kantin kahvesini banktan yere düşürdüm gibi gibi şeyler. bir daha baktım ki artık gülümsemiyor bildiğin gülüyor herif. sinirlendim tabi bu defa. asla pas vermeyeceğime, o gülümsemeyle kahkaha arasında, pisliğe çok da yakışan gerçek gülücük esnasında karar verdim. dedim bu ilk gün bakışması ile sınırlı kalacak adama son bir kez dikkatli bakayım bakalım neye benziyormuş ve fark ettim ki o anda, tanıyorum ben bir yerden bunu. haa mevzu buymuş. o da beni bir yerden tanıyormuş da bakıyormuş. ohh içim rahatladı diye telkinler telkinler üstüne, kalktım banktan yürümeye başladım buna doğru. o bana bakıyor, ben ona. yürüyorum dimdik. dümdük? aramızda 3-5 mt kaldı, o oturduğu yerde bi' toparlandı, ben yürümeye devam ediyorum, yana döndü, profilden baktım bir daha alıcı gözle, cıks değil. en son en az 6-7 yıl önce paten kaydığım, bizim sitedeki çocuk değil bu. çok benziyor ama değil yani. iş attı, ben de oltaya geldim, şimdi de tanışmaya gidiyorum. vazgeç kızım miko dedim ve hiçbir şey olmamış gibi önünden geçtim gittim yanındaki allahtan boş olan banka oturdum. saçmalığın dik alası. döndü bana baktı ne yapıyorsun der gibi, ben de ona tabi, ya sen o musun diye sordum, hahah o'yum sen de miko'sun dedi, gülüştük, kalktı yanıma geldi.
2 gün sonra sevgili olduk. 7 yıl sonra evlendik. 6 yıl sonra da boşandık. 4 ekim 2006'da açılan çember 18 haziran 2020'de kapandı. büyükmüşse demek.
devamını gör...
9.
hemşehrilerimdi.
devamını gör...
10.
kazık atan taraf değilseniz mutlaka ama mutlaka kazık yersiniz. sonra akıllanıp arkadaşlarınızı büyük bir özenler seçmeye başlarsınız.
devamını gör...
11.
üniversitenin kayıt gününde aptallığımdan eksik belge ile okula gittim. yenisini gidip çıkarttım ettim derken belge teslim yerini unuttum. yeni girişlilerin kurduğu bir konuşma grubu vardı oraya yazdım "nereye bırakmam gerek" diye 100 kişilik gruptan bir o cevap verdi üstüne üstlük tarif ettiği yerin önünde beni bekleyip bana eşlik etti. hayatıma girdiği için çok mutlu olduğum bunu da sıkça dile getirdiğim kişidir... iyi ki o gün beni beklemiş :)
edit:bunu yazdıktan birkaç saat sonra oturup sohbet ettik uzaktan da olsa ve ben onu tanıdığım için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha anladım, mucizem benim ya...
edit:bunu yazdıktan birkaç saat sonra oturup sohbet ettik uzaktan da olsa ve ben onu tanıdığım için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha anladım, mucizem benim ya...
devamını gör...
12.
2 hafta sonra bölümü bırakmıştı pek bir yaşanmışlığımız yok.
devamını gör...
13.
üniversiteye yeni gelmişsin, farklı insanlar, farklı tipler, farklı arkadaş ortamları, kimseyi tanımıyorsun bir bakıyorsun seninle aynı durumda olan ve ulaşılması en kolay olan insanlar sınıfındaki insanlar. hop arkadaşlık kuruyorsun. ortama alışana kadar zaman bu arkadaşlarla geçiyor. bakıyorsunuz ki kafalar çok da uyuşmuyor sadece çıkar üzerine. maksat yalnız kalmamak. topluluk standlarından kendine uygun bir okul topluluğuna kayıt oluyorsun. bakıyorsun ki işte bu! benim kafa yapımdaki insanlar burada. sonra zamanla sınıftaki arkadaşlarına elveda...
en fazla bir ay süren arkadaşlıklardır.
henüz bir iki haftalıkken hocamız şu anki arkadaşlarınıza iyi bakın. bundan bir iki hafta sonra 1. ayınız dolmadan anca sınıfta bir merhaba diyeceğiniz kişiler onlar dediğinde 2 haftadır her gün dip dibe olduğumuz canım arkadaşlarımla birbirimize bakıp "yaaa hayıır biz öyle olmayacağız değil miii" dediğimiz ama sevgili hocamızın da dediği gibi 2 hafta sonra sınıfta bile birbirimize görünmez olduğumuz arkadaşlardır. ömürlük değil aylıktır.
en fazla bir ay süren arkadaşlıklardır.
henüz bir iki haftalıkken hocamız şu anki arkadaşlarınıza iyi bakın. bundan bir iki hafta sonra 1. ayınız dolmadan anca sınıfta bir merhaba diyeceğiniz kişiler onlar dediğinde 2 haftadır her gün dip dibe olduğumuz canım arkadaşlarımla birbirimize bakıp "yaaa hayıır biz öyle olmayacağız değil miii" dediğimiz ama sevgili hocamızın da dediği gibi 2 hafta sonra sınıfta bile birbirimize görünmez olduğumuz arkadaşlardır. ömürlük değil aylıktır.
devamını gör...
14.
ilk 1 hafta görüştükten sonra bir daha asla beraber takılmayacağınız insanlardır. genel olarak böyle olur istisnalar olabilir.
devamını gör...
15.
ilk tanıştığım kişiler şu anda yaklaşık 20 senelik arkadaşlarım olur kendileri. birisinin nikah şahidiyim ayrıca yıllar sonra aynı şirkette beraber işe başladık. nereden baksan ailem gibi oldular. azlar ama özler.
devamını gör...
16.
hazırlık sınıfındaki öğrenciler ve hocalar denebilir eğer hazırlık öğrencisiyseniz.
devamını gör...
17.
hala 100 kişiye yakın bir whatsup grubunda sohbetimizin devam ettiği kişilerdir.
devamını gör...
18.
üniversite hayatında sırtınıza bıçağı ilk saplacak kişi de denebilir.
devamını gör...
19.
liseden tanıdığım arkadaşımın arkadaşı. 3 yıl olmuş.
devamını gör...