diğer şehirlerden gelen sınıf arkadaşlarınızdan en az iki kat fazla kendinize zaman ayırma anlamına gelir.
devamını gör...
korona döneminde tecrübe edildi ki hiç hoş bir şey değil. *
devamını gör...
4 yıllık lise, hazırlık okumuş gibi; geri kalan üniversite hayatı da lisenin kalan yılları gibi geçer. çok isterdim arkadaşlarımla maceralar yaşayayım fekat olmadı.
devamını gör...
rahatlık olmadığını bu pandemi döneminde hepimizin gördüğünü zannediyorum üniversite kendi şehrinden ziyade baska ortamları görme farklı kültürlerle tanışma yeridir bence konfor alanından çıkılması gerektiğini düşünüyorum
devamını gör...
çilesi olarak değiştirilecek başlık. hele ki baskıcı ve otoriter bir ailede yaşıyorsanız.
devamını gör...
lise 2 den üniversite sonuna kadar öğrenci evinde yaşamış bir birey olarak çürütebileceğim iddia. sen git eskişehir'de bir sene kal da sonra keyif nedir konuşalım. * insana kendi ayakları üstünde durma tecrübesi katması ve ilişkilerini de daha özgürce yaşayabilme bonusları da cabası.
devamını gör...
ailenizle iyi anlaşıyorsanız ve mutluysanız yapılacak en doğru seçimlerden biri
devamını gör...
ne liseyi ne de üniversiteyi aile yanında okumamış ve korona sebebiyle aile evine mecburi dönüş yapan bir birey olarak söylüyorum ki hiç güzel bir şey değildir.
devamını gör...
eğer tek başına yaşıyorsanız bence harika olay. ama aileyle olmaz o iş. yapmayın. çıkın bir hayatınızı yaşayın salak mısınız be.
devamını gör...
maddi olarak keyfi,manevi olarak çilesi olması gereken başlıktır.
devamını gör...
aileniz haftasonları ve tatillerde biryerlere gidiyorsa büyüktür.

gıdımı gıdımına kiraydı, mutfaktı, faturaydı mülteci hayatı yaşayacağına o para sana harçlık olarak döner. millet öğrenci evinde patatesli yumurta hesabı yaparken kızı kafeye götürürsün, konserine, barına gidersin. hafta içi ev arkadaşı denilen beygirlerle boğuşmaktansa oyun oynar, spor yapar ders çalışırsın. haftasonu, yazları milleti toplar evi yıkarsın. yurda yetişme derdi olmadan düzgün sevişirsin. üstün başın tam olur. durumun iyiyse benzin paran olur.

ha evet bir de normalde ağıla bekçi olamayacak alt seviye tiplere yurt kapısında "abi abi ehehe" çekmek zorunda kalmazsın. gençlik eğlencesiyle değerlidir, geri de gelmez.

hayat imkanlarla öğrenilir, imkansızlıkla öğrenildiği yeşilçam avuntusudur.
devamını gör...
tavsiye etmem. gurbete çıkın. zorluk görün. süt çocuğu gibi dolaşmayın.
devamını gör...
tam varoş işidir.
devamını gör...
yemek, bulaşık, ütü, çamaşır vs gibi sorunlarla uğraşmazsın. tek keyfi de bu baktığında.

üniversite öğrencileri ailelerinin yanında özgür olamadıkları hissetmedikleri için başka bir şehre gider genelde. tabi istedikleri bölümün kendi şehirlerinde olmaması da bi etken ama ekseriyet özgürlük için ayrı bir şehir, ayrı bir ev arayışına girer. bu güruh içinde bir de "ortamlara akacam, .. üstünde fındık kıracam" tayfası var ki külliyen zarar.

sor bana "sen neydin peki" diye, ben de .. üstünde fındık kıracam tayfasındaydım yalan yok. zarar mıyım evet.
devamını gör...
tercih döneminde corona yüzünden şehir dışına çıkamamış biri olarak, o psikolojiyle tadamadığım keyif.
devamını gör...
ben. çile mi, keyif mi pek bilemem.
beş kardeş de üniversite okudu. ailem ablam sınavı kazanınca ankara'ya geldi. ardından ben.
babam otoriterdi. anlamsız otoriterlerden.
annem olmasa üniversite tam bir işkence olabilirdi. tampon o oldu.
annem sayesinde keyifli bir üniversite hayatım oldu benim. zaten biraz "ekeleşince" otoriteye doğrıdan karşı çıkmayı da öğreniyor insan
devamını gör...
o değil de yalancıyı silkelemeliler bence.
devamını gör...
dünyanın en büyük lüksüdür.

ama bunu lüks olarak değerlendirmemin belirli koşulları var. eğer istanbul/izmir gibi ciddi güzel şehirlerde doğup büyüdüyseniz, üniversite döneminde bu şehirlerden ayrılıp, başka şehire gitmek hayatın en büyük hatasıdır çünkü kendi şehrinizde sahip oldugunuz hayata ve sosyalliğe sahip olamazsınız.sırf ailenizden kaçmak için, kendinize farklı şehirde okumak olarak adlandırılan bu eziyeti çektirmeyin.bu hatayı yapan arkadaşlarım vardı.. sonuç hüsran..

ben doğma büyüme istanbulluyum.üniversite döneminde bırakın ankara, izmir bile yazmadım. hatta istanbul dışında tek okul yazmadım çünkü buranın verdiği standartlara alışığım. ortamım ve aktivitelerim burada.. başka bir şehire adapte olamazdım ve üstelik depresyona girerdim. nitekim bir çok tanıdığım insanda aynı opsiyonu kullanarak, istanbulda kaldı. başka şehirlere giden arkadaşlarımıza göre, çok çok daha eğlenceli ve sosyal hayatımız oldu üniversite boyunca + tabii part time öğrenci olarak çalışma imkanında çok geniş burada..


ama küçük bir şehirden geliyorsanız, tabiki farklı şehirler artıdır. ama şehirde doğmuş insan için - hele istanbul- ıııh...


ayrıca aile evinde okumanın artıları çok büyük. çalışmıyorsanız, ailenizin verdiği harçlık tamamen cebinize kalır ve sadece kendinize harcayabilirsiniz ama şehir dışı durumunda o bütçe %50'nin üstünde yurt ve diğer harcamalara gidiyor.. sessizliğe ve eşyalarıma düşkün bir insanım. birden fazla aynı insanla aynı odada kalmak çok ciddi problemler doğurabilir. mesela ders çalışma rutininiz.. odada başka biri gürültü yaparken nasıl çalışacaksınız? ayrıca maalesef ki kıyafetlerinizin sürekli çalınma riskide oluşuyor.. kim oldugunu bilmediğiniz insanlarla aynı ortamda toplanıyorsunuz. mahremiyetiniz, eşyalarınız her şey suistimale açık oluyor.. risk çok ciddi bu konuda..

yurt ortamında hırsızlık olur.. en kötü 1 oda arkadasına sahip oluyorsunuz.. siz derse gittiğinizde dolabınızı karıştırsa, giyse kıyafetlerinizi ya da çalsa ve almadığını iddia etse ne yapabilirsiniz? ayrıca ben kişisel bakımıma düşkünüm. sürekli yıkanmayı severim. oda arkadaşınız ne kadar temiz bilmiyorsunuz.. aynı lavaboyu-duşu kullanacaksınız.. bu noktada temiz ve sağlıklı olması çok değerli. hele düzenli cinsel hayatı olmayan bir oda arkadaşı lavabo paylaşımı konusunda risktir. aynı klozeti ve duşu kullanıyorsunuz.. kadınlar vajinal yoldan enfeksiyon kapmaya çok açıktır. özellikle enfeksiyonların çoğu tuvaletlerden ya da iyi temizlenmeyen havuzlardan kapılır.. yani oda arkadaşınız gizli bir hangover ya da bakımsız biri ise, paranoyak olur çıkarsınız. yine söylüyorum : alınacak risk değil , çekilecek çile değil. kapatır kapımı kendi odamda otururum yahu..

bu saydıklarımın tamamı aile ile yaşamaya değer.. hele ki bu ekonomik düzende.. odanızda kişisel bilgisayarınızı, telefonunuzu, marka kıyafetlerini nasıl bırakıp çıkacaksınız ? geri geldiğinizde kaçı dolabınızda olur acaba.. yok yok bence yapılacak iş değil..

tabi herkesin puanı ve bütçesi yetmeyebilir eğitimi büyük şehirlerde almaya ona asla lafım yok.

lafım puanı tuttuğu halde sırf ailesinden kaçmak için gidenlere.. yani istanbul'dan ailem için bile ayrılmam... çalışır, ayrı eve çıkarım.. niye şehrimi değiştireyim..
devamını gör...
keyifli tarafı var mı olabilir. ama tek başına ayakta durabilmeyi öğrenmek için bence farklı şehir daha kârlı. insan sevdiklerinden ayrı kalabilmeyi de öğrenmeli diye düşünüyorum. ben iyi ki ayrı şehirde okumuşum diyorum çünkü uçmayı öğrendim :)
devamını gör...
o keyif üniversiteyi kendi şehrinde ve evinde okuyan kişinin babasindadir ancak. çıkın çıkın gidin başka şehirlerde okuyup hayatınızı yaşayın arkadaş.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"üniversiteyi kendi şehrinde ve evinde okumanın keyfi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim