orijinal adı: the lesson of the master
yazar: henry james
yayım yılı: 1888
yazar paul overt, davet edildiği bir mekanda hayran olduğu romancı henry st. george ve daha sonrasında tanışıp aşık olduğu edebiyat tutkunu miss fancourt'la karşılaşır. usta yazar george'dan edebiyata dair yeni şeyler öğrenmek isteyen paul'un öğrendikleri edebiyata değil, hayata dair olacaktır.
yazar: henry james
yayım yılı: 1888
yazar paul overt, davet edildiği bir mekanda hayran olduğu romancı henry st. george ve daha sonrasında tanışıp aşık olduğu edebiyat tutkunu miss fancourt'la karşılaşır. usta yazar george'dan edebiyata dair yeni şeyler öğrenmek isteyen paul'un öğrendikleri edebiyata değil, hayata dair olacaktır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 13.04.2022 12:20 tarihinde açılmıştır.
1.
bir henry james kitabıdır.
can yayınlarının kısa klasikler dizisinin otuz ikinci kitabı olarak çıkan eser uzun bir öyküdür ve her zamanki henry james üslubunun muhteşem bir göstergesidir.
bütün hikaye genç bir yazar olan ve iyi eserler vereceğinin işaretlerini bugüne kadar yazdığı üç dört kitapla vermiş olan paul overt; genç yazarın büyük bir hayranlık duyduğu, evli barklı, zengin, başarılı, ünlü, yakışıklı ve mütevazı bir dahi olan bir başka yazar henry st. george ve güzelliğini tanımlamak için kelimlerin yetersiz kaldığı, taşralı bir genç kız olan ve edebiyat tutkun olan miss fancourt arasında geçiyor.
bu üçlü arasındaki ilişki zaman içinde olduğundan bambaşka bir şekle evriliyor elbette. ama hikayenin başlangıcı paul overt’in miss fancourt’a görür görmez aşık olması ve henry st. george’un mutlu evliliğin edebi dehaya zarar veren bir şey olduğuna dair paul overt’i uyaran bir konuşma yapması ile açılıyor.
sanki eser baştan sona ustanın dediğini yap yaptığını yapma sözü üzerine kurgulanmış gibi geldi bana.
can yayınlarının kısa klasikler dizisinin otuz ikinci kitabı olarak çıkan eser uzun bir öyküdür ve her zamanki henry james üslubunun muhteşem bir göstergesidir.
bütün hikaye genç bir yazar olan ve iyi eserler vereceğinin işaretlerini bugüne kadar yazdığı üç dört kitapla vermiş olan paul overt; genç yazarın büyük bir hayranlık duyduğu, evli barklı, zengin, başarılı, ünlü, yakışıklı ve mütevazı bir dahi olan bir başka yazar henry st. george ve güzelliğini tanımlamak için kelimlerin yetersiz kaldığı, taşralı bir genç kız olan ve edebiyat tutkun olan miss fancourt arasında geçiyor.
bu üçlü arasındaki ilişki zaman içinde olduğundan bambaşka bir şekle evriliyor elbette. ama hikayenin başlangıcı paul overt’in miss fancourt’a görür görmez aşık olması ve henry st. george’un mutlu evliliğin edebi dehaya zarar veren bir şey olduğuna dair paul overt’i uyaran bir konuşma yapması ile açılıyor.
sanki eser baştan sona ustanın dediğini yap yaptığını yapma sözü üzerine kurgulanmış gibi geldi bana.
devamını gör...
2.
can yayınlarının kısa klasikler serisinden bir henry james kitabı. bu seriyi klasik eserleri erişilebilir fiyatlara çıkardığı için çok seviyorum, birçok kitabı da edindim, hala okuyorum.
yine daha önce hiç okumadığım bir yazardı henry james. bir tek bu kitaba göre yorum yapacağım o yüzden, ne kadar ciddiye alırsınız size kalmış...
olay örgüsünü beğendim, zekice yazılmış ve ismine uygun olarak gerçekten ders veren bir hikaye fakat yazarın üslubu, kitaptan dışarıya sızan hayat görüşleri beni çok rahatsız etti. kadın karakterlerin yansıtılma şekli, henry st. george'un evliliği kadın tarafından verilen bir idam cezası gibi görmesi vs. hoşuma gitmedi. yine de klasik kitap okuyorsanız çoğunda bu tarz patriyarka kokan ayrıntılarla karşılaşacaksınız maalesef, şaşırtıcı da değil.
yine daha önce hiç okumadığım bir yazardı henry james. bir tek bu kitaba göre yorum yapacağım o yüzden, ne kadar ciddiye alırsınız size kalmış...
olay örgüsünü beğendim, zekice yazılmış ve ismine uygun olarak gerçekten ders veren bir hikaye fakat yazarın üslubu, kitaptan dışarıya sızan hayat görüşleri beni çok rahatsız etti. kadın karakterlerin yansıtılma şekli, henry st. george'un evliliği kadın tarafından verilen bir idam cezası gibi görmesi vs. hoşuma gitmedi. yine de klasik kitap okuyorsanız çoğunda bu tarz patriyarka kokan ayrıntılarla karşılaşacaksınız maalesef, şaşırtıcı da değil.
devamını gör...