vergiden kaçınmak

zenginlerin halka ve devlete attıkları en büyük kazıktır.

örneğin kelimesinden sonra yazılanlar şaka galiba.*

keşke. sonuçta ödenilen makul ve mantıklı vergi sayısı üç falan.

şahıs işletmenizde kazandığınız 250.000 tl için 72.090 tl ödersiniz.

şirket kurup şirket üzerinden kazanırsanız da 55.000 ödersiniz.

bu vergiden kaçınma, gerçekleşecek geliri öngörüp daha az vergi ödenecek yoldan gitmektir.

bu yüzden mali müşaviriniz "gelecek yıl tahmini kazancın ne olacak" diye sorduğunda. lafı oturma organınızdan algılayıp "çakala bak len, benim kazancıma göre para isteyecek" olarak algılamayınız.

aqp lilerin ve zenginler doğuştan hakkı, bizim içinse lüks

vergi kaçırmakla, vergiden kaçınmak çok farklı şeyler olmakla birlikte, türkiye'de elden geldiğince yapılması gerekendir. gerçi şu zamanda, yüksek vergilerden dolayı çok bir seçenek kalmıyor ama paranızın devlet tarafından çarçur edildiğini bilmektense gereksiz tüm harcamalardan kaçınmak yapılabilecek en iyi şeydir. harcamayın kardeşim, yamyamlara gideceğine sizin cebinizde kalsın.

kaçınma ayrıcalığına ve müsamahasına mazharsanız, olur tabii niye olmasın. sanki normal bir mali usulmüş gibisi laf salatasına gerek yok: kaçınabilecekler arasında olacaksınız. mesela bazı vakıf veya tarikatlara, veya olur a kurumlara kaçındığınızın bir kısmını aktarmak gibi dayanılmaz bir arzu duyuyorsanız, veya tesadüfen birileri size fısıldadıysa olabiliyor. denetleyip hesap soracak kim: hah işte onun (şans bu ya) bi tembel anına denk gelecek/getirilecek.. "şanslı!" olacaksınız..
hani kızılaycı kaçınma uzmanı bi keremimiz vardı.. yoksa öyle ben kaçındım oldu filan işi değil bilesiniz. bırak kaçırma, kaçınmayı yirmi kuruş bozuk yok diye eksik ödeyenin altına kaçırtacak cevvaliyette dööletimiz var alimalla.
özetle, kamu bütçesine girecek miktar ilgililerin ceplerine girer. ha kaçırmış, ha kaçınmış ha affedimiş, ha ertelenip tahsili unutulmuş; ne farkeder. bildiğin hırsızlık.. mali işlemsel fark filan hikaye..

devlete vereceğimiz parayla manitaya araba aldık diye ne laf söylediniz ya*

vergi kaçırmakla vergiden kaçınmak aynı şey değil. vergi kaçırmak vulgar, kaba bir eylemdir. gidip perpa'dan dandik bir fatura alırsınız. maliye hangi fatura dandik, hangisi gerçek bilir. ama kanıtlaması güçtür. siz götübüyükler'den bina tadilatı için 200 torba çimento almışsınız, gerçekten aldınız mı, fatura dandik mi nereden anlayacak. harcadım, zayi oldu, yüz türlü mazeret var. faturanın dandik olduğunu kanıtlama yükümlülüğü maliyenindir. bu yüzden maliye başka cenahtan dolaşır gelir. en sonunda uzlaşırsınız. 100 lira vergi ödeyeceğinize 30 lira ödersiniz. onu da üç taksite böler.
bu vergi kaçırmadır.
maliye takarsa tabi, ananızı ağlatır. mesela (bizim firmaya oldu bu) iki buçuk liralık kenef fişi için bin liraya yakın usulsüzlük cezası ödetir, bir de altı ay didik didik inceler hesaplarınızı.
tabi bunları, üç otuz para sermayesi olan boklu firmalara yapar. örneğin ankara ostim'deki küçük sanayiciye. bilir ki buların alayı vergi kaçırır, vergi dairesi için bunlar kümesteki tavuk gibidir. acıktıkça keser yer.
vergiden kaçınma nasıl olur.
bunu bir örnekle açıklayalım. diyelim ki bir medya patronusunuz ve televizyonlarınızda gösterilmek üzere yurt dışından dizi satın alacaksınız. diziyi gidip los angeles'ten almazsınız.
dominik cumhuriyeti'nde (orası vergi cenneti mi bilmiyorum. vergi cenneti değilse vergi cenneti bir ada ülkesi seçin) bir firma kurarsınız. firma sahipleri olarak iki kapı kulu kullanırsınız. bu firma gidip hollywood'dan diziyi satın alır. diyelim ki bölüm başına 10binusd ödedi. (fiyatlar atmasyondur, piyasayı bilmiyorum) bizim medya patronu da gidip bu firmadan alır diziyi. bölüm başına 100bin usd. maliye "kardeşim sen neden gidip merkezden almıyorsun da allahın itin ölmeye gittiği bir ada devletinin ne idüğü bellisiz şirketinden alıyorsun" diye soramaz. ticaret serbesttir. böylece patronumuzun elinde ödenmiş görünen ama ödenmemiş bir 90 bin dolar vardır. vergi zamanı geldiğinde bu para vergiden düşülür. yani 90bin dolarlık bir vergiden kaçınılmıştır. tabi gerçek miktarlar yanında 90bin dolar devede kulaktır.
bu üç kaadı açan bir medya patronunu (şimdi emekli) çok net biliyorum. yanında çalışan bir "amca" anlatmıştı.
bu üç kağıt hemen her sektörde, büyük sermaye sahipleri tarafından on yıllardan beri yapılan bir şeydir. (abd bunu engellemek için yurtdışında yaşaan abd vatandaşlarından da vergi almayı denedi. olan büyük şirketlerini irlanda'ya kaptırmak oldu) bir dolu vergi cenneti ada ülkesi olmasının nedeni de budur. sermayeye kolaylık...
eh tabi bizim patron da eşek değil ya, ufak bir huzur hakkını o ülkeye atar.
---
evet kapitalizmin faziletlerini okudunuz.

normalde yazmazdım fakat işim finans olduğu için vergi ödeyip ödemediği belirsiz olanlara karşı vaktimin boşa akmakta olduğu şu dakikalarda birkaç kelam etmek istedim. sayın yazarın #3061290'daki saçmalıklarını özetleyecek olursak:

"türkiye'de zenginlerin yaptığı vergi kaçırma işlemi değildir." - vergi kaçırmak için zengin olmak şartı mı var? iddia ediyorum ki zenginlerin vergi kaçırması daha zor zira fraud detection sistemleri senin gibiler için geliştirilmedi. vergi kaçırmak demek kayıt dışı iş yapmak yahut gerçeğe aykırı beyanda bulunmak demektir. bunun için de zengin olma şartı yok.

" evleri şirkete ait gibi gösterip, üzerinden kazanç sağlamaya çalışıyordu. hatta araba, kamyon gibi araçları da kiralamak yoluyla vergiden kaçma yolları planlardı." - aferin kafası çalışıyormuş. beyninde birkaç şey kalmış olmasına şaşırdım doğrusu. sadaka niyetine mi verdi bu bilgileri sana? satırlar boyu "vergiden kaçınma" nın "vergi kaçırmak" olmadığını söyleyen, bunu bilmeyenlere cahil yakıştırması yapan kişi, " vergiden kaçınma"nın en güzel ve doğru yolu olan amortisman hesabı için "vergi kaçırmak" ifadesi kullanıyor. (bkz: çelişkilerle dolusun)

"kiracısı olduğu evi, ev sahibinin haberi olmadan alt kira ile kiralamaya çalıştığını unutuyordu." - konunun vergi beyanıyla ne ilgisi var? alt-kira sözleşmesi borçlar hukukuyla ilgili bir konudur, ev sahibinin herhangi bir ihtilaf anında sözleşmeyi fesih hakkı bâkidir. alt-kiralama faaliyeti ise vergi hukukuyla ilgilidir ve vergi usul kanunu, 9 uncu maddesinde açıkça kanuna aykırı faaliyetlerin de vergi konusu olabileceği belirtilmiştir. her şeyden önce vergi tahakkuk edebilmesi için önce kişinin bu işten kazanç sağlaması gerekir. (bkz: bomboşsun)

"mali durumumu ödediğim vergiyi ancak bununla ilgili yetkili kurumlar denetler. bunun dışında vergi levhamı vs kimseye ibraz etmek zorunda değilim" - öncelikle şirketlere ait vergi kimlik numarası gizli bilgi değildir ve türk ticaret kanuna göre herkesçe erişilebilir durumdadır. yahu sen değil misin şöyle imparatorluğumuz var, böyle zenginim, böyle boş beleş yatarak hayatımı geçiriyorum diyen? bu kadar kazanç elde ederken ne kadar vergi verdiğini yazmak neden bu kadar zor?

belki haram lokma yediğin için, belki vergi kaçırdığın için, belki 4 işlem bilmediğin için belki de hepsi. pro-forma bilanço görse ilaç prospektüsü sanacak kişilerin neredeyse her konuda uzman kesilip hiçbir referans göstermeden ona buna 'cahil' yakıştırması yapması gerçekten akıl almaz. (bkz: cahille sohbeti kestim) ayrıca durumunuz dışarıdan hiç iyi görünmüyor ... lütfen terapi seanslarınızı aksatmayınız.

yapamadığım işlem. dolaylı vergilerin rekortmeniyim galiba.*

ha bak şu kenevir düzenlemesini yapsınlar bak onun da vergisinin tillahını kalem kalem öderim. zaten çiftçi kökenli aileden geliyorum pamuk gibi yaparım koca ülkeyi. *