uzun açıklamalar yapmaktan kaçınmak

bir karanlik ukdesi.

çok lafın yalansız olmadığını yahut anlatsa da anlaşılmayacağını bilen ve enerjisini verimli kullanan insan aktivitesi.

şimdiye kadar o kadar çok bir şeyleri açıklamak zorunda hissetmişim ki sorulan hiçbir sorunun cevabını ilk etapta veremeyip başka başka şeyler anlattığımı fark ettim. bundan gayrı kendime adli kullanım kotası getirmek istiyorum.

hayaller duracell, hayatlar sıradan çinko karbon pil, yormasınlar.

dpğru tavırdır.
bir konuda ne kadar çok açıklama yaparsan dürüstlüğün o kadar sorgulanır.

konuşmak için harcadığım kaloriye değmezsin diyorum ben.

anlattığım kişiye göre değişir. birisi var ne kadar anlatsan da anlamaz birisi var tüm bilgilerini açmak ister uzun uzun anlatırsın.

şişiyorum anlatırken. sabırsızlıktan leb demeden * lebowski'yi anlasın istiyorum mesela ya da anlamış gibi yapsın. günde ortalama yirmi (20) kelime yeterli geliyor. konuşasım yok, ağzımı açmaya mecalim yok. yazmak iyi... iyi böyle.

esnaflık hayatımda yanımda yaklaşık 20 kişi çalışmıştır. bazen sorardım benden yana bir sıkıntınız var mı ? diye...ortak cevap;
abi hiç konuşmuyorsun....
piko, aç da konuşalım biraz...

zaten yalan söyleyen insanlar yalan olmuşluklarının farkında bile değildir.. yalan bi ruh halinin adıdır aslında, o kategoriye giren çok şey var.. böyle bi ortama gelip de paragraf döşeyenler de ne yaptıklarının bilincinde değiller, kendimden biliyorum..

şifadır, bilemezsiniz.

laf anlamayacak insanlara uzun açıklama yapmaya aşırı üşeniyorum kısa kısa cevaplar verip geçiştiririm bana ve düşüncelerime saygısı olmayan insanlarla muhattap olmam.