villalara hiç şehit cenazesi gitmemesi

türkiye'de görülen ve sırrı hala çözülememiş gizem. tarih böyle bir şeyi yazmamıştır. takdir-i ilahi diyeceğim ama pek mantıklı gelmiyor.

39k fatura gidiyor oralara , şaşılacak bir şey yok.

2021 yılında da hâlâ şehit verilmesi. asıl sorun bu.
fakirin çocuğu da zenginin çocuğu da aynı derece değerli, devlet ikisini de korumalı ve sahip çıkmalı. eğer ki vatani bir görev söz konusuysa zengin, fakir, hristiyan, müslüman vs ayırt etmeden hepsine eşit davranmalı, bunun olmaması da devletin ayıbı. -sabah erkenden karakoldayım, bb-
lakin asıl sorun neden hâlâ şehit kanı dökülüyor?
hani bitmişti?? hadi diyelim bitmedi, askeri teknoloji neden hâlâ şehit vermeye açık?
neden bu millet şehit cenazelerini miting yerini çevirenlere tapıyor, şehit annesine milyonlarca kişi önünde sadaka verirmiş gibi yardım ediliyor ve bununla övünüyor.
ve dediğim gibi fakirin çocuğu da ölmesin, zenginin veledi de ölmesin.
fakir ölüyor zengin de ölsün ühühü tarzında bir düşünce çok kötü.

doğru önermedir. vatan için ölen hep fakirin çocuğudur. vatan edebiyatı yapan ise hep zengin siyasetçilerdir.

sipariş edilebilen bir şey değil zira

eskiden öğretmenlik gençler tarafından bir kaçış yolu olarak tercih edilirdi. dünün ''en kötü öğretmen oluruz.'' algısı bugünün ''en kötü asker oluruz.'' algısına evirildi. dolayısıyla asker olmak umudu patlamış bir neslin artık son umut diye direksiyonu sürdüğü kaçış rampalarına döndü. düşük kademelerde görev alanların çoğu maddi yetersizliklerden ötürü asker olur. ekonomik durumu yerinde olanlar iyi eğitim alır ve yönlendirilir; gelecek kaygısı beslemez, asker olacaksa bile subay olur. çözülemeyecek bir husus yok, gayet tabii ve basit bir olgu.

çünkü villalarda oturanlar keriz değil.
tersi de doğru:
evet doğru okudunuz.
yani şehit veren aileler kerizdir.

villa var villacık var. sen bir de villacıklara bak.