voyage of the rock aliens

1984'te gösterilmiş olan, amerikan yapımı müzikal komedi ve bilim kurgu filmidir. the enforcer ve every which way but loose filmleriyle tanınan james fargo'nun az bilinen ama bence kült bir klasik olması gereken yapımıdır. fargo, jaws filminde steven spielberg'ün yardımcı yönetmeniymiş. acaba bu müzikalin geçtiği kasabanın isminin speelburg olmasının bununla bir alakası olabilir mi diye düşündüm; herhalde vardır bence hatta.

film, temelde bir müzikal olsa da azımsanmayacak kadar diyalog da içeriyor. konusu pek derin olmasa da bu tür bir müzikalde buna çok da gerek yok zaten kanımca. v kasa elektro gitar şeklinde bir uzay gemisi uzayda giderken, bir şekilde onlara ulaşan bir rock parçasının yapıldığı gezegeni arıyorlar uzaylılar. üstün teknolojileriyle bazı gezegenlerin görüntü kesitlerini görüyorlar ve sonra tahmin edebileceğiniz üzere, dünya'dan bir kısım izliyorlar. onlara denk gelen müzik performansı aradıkları şey değil ama bu gezegen, aradıkları yer. sonra dünyaya geliyorlar ve olaylar gelişiyor.

eserin diğer baskın yönü bilim kurgu bence. başkası buna komedi de diyebilir ve ikimiz de kendimize göre haklı oluruz sanırım. bir b filmine göre işin bilim kurgusal boyutu bence harika kotarılmış. yani öyle inanılmaz cgi kullanımı falan beklemiyoruz burada tabii ama kesinlikle detaylar için çok özenilmiş ve titiz çalışılmış gibi geldi bana. r2d2 gibi ama konuşabilen bir robotumuz var. bu, dünyaya geldiklerinde fazla dikkat çekmesin diye hidrant şekline giriyor ama gene de yürüyor, elektronik aksamlı yüzü, gözleri vs. görünüyor ve hatta kendisi konuşmaya devam ediyor. nasıl dikkat çekmeyecek, bilemedim. heheh.

işin komedi boyutu zaten üst paragrafın sonlarında bahsettiğim gibi şeylerden, saçmalıklardan, uçukluklardan oluşuyor yoğunlukla ama benim en komiğime giden sahne, ogre gibi korkunç bir akıl hastanesi kaçkınının, elektrikli testeresiyle (ki testere çalışırken) bir kadının üzerine gittiği kısım ve sonra gelişen olaylardı. bu elektrikli testere bozuluyor ve kadının oh be deyip kaçmasını falan bekliyoruz ama kendisi bu korkunç tipli deliyi azarlıyor, en son ne zaman bakımını yaptın bunun diye ona kızıyor. yanında da tamir setini taşıyormuş (tesadüfe bakın), oturup testereyi tamir ediyor, deliye de, "izle de öğren nasıl tamir edileceğini..." falan diyor. zuhahaha. burası gerçekten komikti.

harika müzikler var bu filmde gerçekten de. tam bir 80'ler çılgınlığına şahitlik ediyoruz; şarkıcıların, enstrümancıların ve dansçıların kareografileriyle, şarkılarıyla, kostümleriyle, "atışmalarıyla" vesaire. ben en çok when the rain begins to fall parçasını beğendim ki filmde iki kez ama farklı şarkıcılarla (erkek şarkıcı farklı ikincisinde) kliplendiriliyor bu harika eser. yoksa audio track aynı; erkek şarkıcısı jermaine jackson yine, söyleyen. diğer şarkılar da çok güzel ama filmdeki.

film, sözde 21. yüzyılda geçiyor ama burada bilim kurgusal olarak farklı bir şeyler düşünülmemiş. tipik 80'ler imajlarında yani kasaba halkı (kimi daha eski rock and roll'cu imajlarını saymazsak). uzaylıların bile uçuk imajları direkt 80'lerdenim diye haykırıyor. burada ya ekstra masrafa girilmek istenmemiş (stilisti ayrı para, kostüm dikimi ayrı para tutar ve çok zaman alır böyle bir şeye kalkışmak ve bu bir b filmi) ya da 80'lerdeki imajların içinde bulunduğumuz 3. milenyuma da taşınabileceği yapımcı ve yönetmene muhtemel gelmiş olabilir.

bu arada keşke 80'lerin çılgın enerjisi hep sürseydi. bakarsın, yeniden öyle bir dönem gelir dünyaya!