yav arkadaşlar o kadar "gamer" geçinen tayfa var, ben böyle başlıkları görünce istemsizce şaşıp kalıyorum. olum (zira bir kadının x-com oynaması kadar uzak bir ihtimal yoktur, böyle de cinsiyetçi bir rahibim) hiç mi biriniz oynamadı lan bu oyunu da benim gibi köhnemiş, köhnemiş olduğu kadar da hıyarağası birine bıraktınız bu ihtişamlı oyun serisinin başlığını...

neyse. xcom (ya da gavur ellerinde bilindiği üzere ufo the enemy unknown) tee 1980lerde microprose (r.i.p. demicem zira tekrardan canlandı lavuklar) firmasının brian reynolds ve sid meier (secdeye hadi) gibi ağır toplarının katkısıyla ortaya çıkan ve bir nevi yeni janra yaratan oyunudur. sonrasındaki jagged alliance gibi taktik strateji oyunu kavramını ortaya atan, varlığını sağlayan bir nevi "baba"sıdır.

ne yaparız bu oyunda? efenim bu oyunda asli varlığı uzaylılarla çatışmak olan uluslararası paramiliter bir örgütün başında "komutan" olarak görev yaparız. bu beraberinde üs yönetimi (piyadeler nerede yatacak, nerede yiyecek, nereye sçacaklar gibi sorulardan tutun "nea elbombaları mı bitmiş, sipariş edile" gibi kıl tüy sorunlar demek oluyor) ve zuzaylılarla er meydanında cenk atarken (valla openxcom'da ermeydanı olarak çevirmişler battlescape'i aferim) kim nere gidecek nereye ateş edecek gibi detayları da içeren bir görev oluyor.

oyunun ilk hali olan bu versiyon günümüz oyun oynanabilirlik standartları (oos ben keşfettim, bi daha da yazmam) açısından sınıfta kalan bir nitelikte. yav taktik tur bazlı oyunda envanter yönetimi yapıyoz. oyunun akışı zaten ağır, daha da ağırlaşıyo bu sayede. he ama zamanında oynadık, zira yoktu. steam falan hak getire (dede modunu kapatıyom tamam).

özetle ilk oyunda karada sürdürdüğümüz bu savaş uzaylıların teknolocisini geri mühendislikle keşfede keşfede uzaya çıkıp mars'taki cydonia üssünü basarak kımıla ddt, bakteriye terramisin basarcasına gebertmemizle bitiyor. oyun tutunca tabii microprose devam oyununu da getirdi tabii. xcom terror from the deep adını taşıyan bu oyunda savaşımızı denizlerin altında yirmi bin fersaha çeviriyoz. efenim uzaylılar sadece cydonia'da değil dünyada denizlerin altında da üs kurmuşlar. biz de tekrardan koltuğumuza oturup, pipomuzu yakıp emekli albay gibi apartman yöneticiliği yerine üs yöneticiliğine tekrardan soyunuyoz.

daha sonra apocalypse gibi, enforcer gibi abuk subuk spinofflar çıksa da bu oyun serisini tekrardan "canlandıran" microprose'un ağır toplarının firaxis diye bir firma kurarak bu oyunu revize ederek getirmesi oldu. bence akıllıca bir iş yaparak time unit kavramını çöbe koyarak işe başlayan bu oyun daha hızlı tempolu, askerlerimizin zobarat diye ölmediği daha keyifli bir oyun haline geldi. hala da oynayanlar var eski olmasına rağmen. bu oyunda da yine benzer bir senaryo izlesek de bu seferki devam dlcsinde (enemy within) işin içine insan işbirlikçileri falan girmesiyle daha bir ciddili, günün politik önem ve durumuna hakim bir oyun haline geldi.

yine benzer bir biçimde bu oyun da tutunca - ki yine janra üreten bir oyundur akabinde gelen bu tarz oyunlara x-com like denildiğinden kelli - 2. oyunu da çıkarttılar. efenim bu oyunda da ilk oyundaki muzaffer xcom yerine "diyelim ki kaybettik, noolacaktı acaba" sorusuyla işe girişir firaxis ekibi. kaybedince - çok reel olarak bu arada - uzaylılara yanlayan insanlar bir nevi nazi almanyası döneminde kurulan fransız vichy hükümeti gibi "uzaylı efendilerimis <3" şeklinde takılan bir hükümet kuruyolar. biz de bu oyunda basbayağı terör... eööö özgürlük savaşçıları oluyoruz. bir tane gemimiz var oradan oraya görevden göreve gidiyor ve dünyaya demokra... eaa uzaylı pençelerinden kurtarmaya çalışıyoruz.

en son olarak x-com chimera squad adında bir oyun çıkartarak bu zamanın da ilerisini konu alıyor firaxis. burada da "ya tamam uzaylılar geldi bayağı bir insanı da mutasyona uğrattılar falan ama ya onlar da can" gibicesine bi kardeşlik, bi birliktelik havası var. dahası xcom'dan alışık olduğumuz dev bir ermeydanı yerine burada bir nevi özel harekat takımı komuta ediyoruz. insanlar, yılan insanlar, psişikler falan halay çeken bi ekip. oyun bence iyi bir "oyun" ama benim xcom hassasiyetime çok yakın bir oyun değil. lan biz on senelerdir "iyi uzaylı ölü uzaylıdır" diye takılalım sonra demokratik kardeşlik masalları bişeyleri. yemezler efenim, mahluk terli.

üçünç oyun çıkmadı ama çıkar illa ki. zira bu gavur kafası üçleme olmazsa kaşıntı basan bir kafa. illa ki o üçe gidecekler. neyse.

brian reynolds demiştik. bu abi de daha sonra "ya biz xcom derken kastımız bu değildi, teknolojik yetersizliklerden yapamadıydık işte aklımızdaki bu" diyerek phoenix point adında başka bir oyun çıkarttı ama xcom kadar sükselenemedi. ha güzel oyundur o başka ama xcomu yüzlerce saat oynadıktan sonra çok da şeedemiyoz. yalan yok ama başı kıçı nerede olduğu belli olmayan ve yine denizden gelen zuzaylıların olduğu başka bir oyun bilmiyom. bi de bu dallamalar size tepki veriyo, mesela hedşatlaya hedşatlaya giderken mutasyonla kafa zırhı falan geliştiriyo bu biyolojik dallamalar. burada da insan grupları var işte uzaylılara tapanı olsun (valla) teknolojiye abanan falan da bana çok akılda kalıcı gelmedi - üçüncü tarafı hatırlayamadım bile.

böyle güzel bir oyun serisidir kendileri. summer sale dahilinde çöp fiyatına alabilirsiniz. taktik strateji seviyosanız da alın yani pişman olmazsınız.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim