bir anda herkese ve her şeye yabancılaşmak. öylesine durup dururken, ortada hiçbir şey yokken. sevdiğin kişiye, ailene, kendine, kitaplarına, dinlediğin şarkılara ait hissedememek, sanki onlarla aranda yüzlerce kilometre varmış gibi hissetmek. nedenini anlayamadığım durumdur, ilginç.
devamını gör...
bugün yaklaşık 2 yıldır görüşmediğim bir dostumla görüştüm. bu iki yıl boyunca hiçbir şekilde iletişim kurmamıştık birbirimizle. bundan 2 yıl önce her bir ayrıntıma kadar bilen insan şu an bir yabancıydı benim için. konuşurken cümlelerimizin arasını uzun sessizlikler doldurdu hep. her bir sessizlik anında delirecek gibi hissettim. her saniyede biraz daha boğuluyordum sanki. 25 dakikanın ardından daha fazla dayanamadım bu ıstıraba ve kibarca kapattım telefonu. ayakta, elimde telefonla kaldım öyle, uzunca düşündüm. neden böyle olmuştu ki şimdi?

sonra o geldi aklıma. aylar önce gözlerimdeki o harika parıldamayla arkadaşıma “ruh eşimi buldum” diye bahsettiğim, sonsuz kere güvendiğim insanın benim için nasıl bir hiçe dönüştüğünü düşündüm. nasıl olabilmişti bu? nasıl bitmişti her şey, nasıl tüketmiştik her şeyi? yaşlandım sanki o an. binlerce yaş almışım gibi geldi.

aileme, arkadaşlarıma, kendime bile yabancılaşmıştım

çöktüm yere, bütün hislerim dile geldi sanki. bütün yorgunluklarım, kırgınlıklarım, özlemlerim, hüzünlerim, ağlamalarım, kahkahalarım bir anda konuşmaya başladılar kafamda ve yine o his…boşluk. kocaman bir hissizlik. yıllar sonra 2 saniye bile olsa hissettim o duyguyu. çok kısaydı ama beni bitirmeye yetti sanki.

biraz üçüncü kişi gözünden baktım kendime. ne çok değişmiştim öyle? halbuki insan değil miydik biz? değişmemiz çok normal değil miydi? hem güzel değil miydi değişmek? hayır ben değişmemiştim, yabancılaşmıştım. kendime, ruhuma, aklıma, fikrime, kalbime yabancılaşmıştım. kaybolmuştum sanki. kendimi unutmuştum ve ben buna değişmek diyerek hep bir kılıf uyduruyordum. kaçıyordum kendimden. bir enkazın altından çıkmıştım. her yerim yara bere içindeydi, ruhum kanıyor, kanatlarım kırılmıştı ama ben daha kendi yaralarımı sarmadan başkalarına yardıma koşmuştum hemen. oysa kendim yavaş yavaş kan kaybediyor, tükeniyordum. öyle bir durumdaydım ki başkalarına yardım edince yaralarımın iyileşeceğine inanıyordum sanki. halbuki kan kaybetmeye devam ediyordum, sadece artık acımı hissetmiyordum. kan kaybettikçe daha çok yoruldum, yoruldukça daha da zorladım kendimi. ne kitap okumaya ne film izlemeye ne de yazmaya gücüm kalmıştı artık. ruhum ağlıyordu halime. sonra balkona çıkıp bir sigara yaktım, arkada (bkz: kimseye etmem şikayet) çalıyor. bu aralar taktım çünkü ona. sonra oturduk ağladık birlikte. ben içime içime ağladım ruhum ise hıçkıra hıçkıra, isyan edercesine. sigara bittiğinde bir şeyler de bitmişti ama hala çözemedim. nedir o biten şey? ardından şarkı bitti. sonra ruhum sustu sessizce. ben masadan kalktım, balkona sarkan incir ağacı veda etti bana. ve beniçeri girdim
devamını gör...
herkese karşı yaşadığımdır, yani kimsenin umrunda olmadığınızı unutursunuz bazen çevrenizdeki ufak kitleyi sizi önemsiyor kıymet veriyor sanırsınız da kendinizi eylersiniz. sonra çok geçmez aslında kimsenin umrunda olmadığınızı çatapat diye bir vesile ile tokat gibi anlarsınız. sonuç dımdızlak bir yabancılaşma, sahte ve yabancı gelen sıfatlar, geçmiş olsundur.
devamını gör...
bazen kendine dahi yabancılaşır insan. efendime söyleyeyim, sürekli bulunduğum mekanlar,sürekli yüzgöz olduğum insanlar yabancı gelir bazen. bu neden olabilir diye düşündüğümde, gerek mekanlarla,gerek insanlarla,gerek başka şeylerle ilgili çok farklı detaylar yakalıyor ve o şeyler veya şahıslar bir yabancı geliyor bana.
devamını gör...
zaman ışığın kuyruğuna takılmış, su gibi aktıkça bir şeyleri alıp deviriyor ve oldukça uzunca bir süredir sen sanki sen değilmişsin hissiyatındasın. belki bir başkasının hayatını yaşıyorsun ve her şey çok normalmiş gibi kafanın içerisinde olan biteni perdeye yansıyan filmlerden biriymişçesine tepkisizce izliyorsun. şaşırtıcılıktan giderek uzaklaşmaya başlayarak sıradan bir senaryoya dönüşen hayatının kontrolü senin ellerinden kayıp gidiyor. kendi kendine soruyorsun: ben burada ne arıyorum, şu an bu cümleleri neden kullandım, bu insanlar da kim ve ne yapmaya çalışıyorum!?..

şu film bir an evvel bitse de gitsek, devam bölümlerinden de bir halt olacağı yok demek istiyorsun. yerinden kalkamıyorsun ve onu bile söyleyemeden kontrolü devredip duvarlara bakarak beklemeye devam ediyorsun.
devamını gör...
resme olabildiğince uzaktan bakma veya resmi tamamen kaybetme durumudur.
devamını gör...
aklıma şu alıntıyı getiren başlık:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
önceden de var olan fakat marx'la birlikte iyice popülerleşen bir kavram. sınırları tam çizilmediği için her yapının ardına eklenince iyice muğlaklaştırılıyor ki bence doğru değil. ideolojik ybn var, ekonomik ybn var, birtakım aşamaları/boyutları (güçsüzleşme, anlamsızlaşma vsvsvs) var. dallı budaklı bi kavram.

gündelik dilde en çok kastedilen hali ise toplumsal yabancılaşma. yani çok kabaca, bir bireyin içinde bulunduğu toplum ile birçok açıdan ortaklık kuramaması, entegre olamaması ve bunların sonucunda ise toplumdan izole olması.

türkiye'de bile çokça irdelenen bir kavram. yöktezde bile doğrudan bunla alakalı 500+ tez var. meraklısı bakabilir. her ne kadar bazılarının metodolojisi zayıf olsa da il bazında incelemeler daha real bir sonuç veriyor, tavsiye ederim.
devamını gör...
son zamanlarda sıkça yaşadığım olay. nedenini tam anlayamadığım şey. sevdiğim , tanıdığım veya değer verdiğim kişilerin en ufak yanlışlarında onlara karşı yabancılaşıyorum. hiç tanımadığım, yeni tanıştığım insanlar onlardan daha yakın geliyor .çünkü onlardan ihanet veya yanlış görmediğim için. her ihanet sevgiyle başlar sözü hep gözümün önüne geliyor. belkide bunların hepsi bir bahanedir ve en çok kendime yabancılaşıyorumdur .
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yabancılaşmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim