yağmurun altında bağırarak şarkı söylemek

yağmuru zaten çok sevdiğimden hep yapmak istemisimdir böyle bir deliliği (gülücük)bugünde o gündü işte yağmur yağarken indim sokağa kulaklığimi taktım ve yolun ortasına geçtim ilk kollarımı açtım yağmuru dinledim,sonra bahçe tarafına geçtim müziği son ses açıp eşlik ettim sesli sesli.apartmandakilere canlı konser verdim bir nevi (gülücük)(gülücük)ama çok iyi geldi.

insana, hayatının her döneminde farklı duygular yaşatan aktivitedir. serde gençlik varsa, biraz da alkol girmişse kanınıza yapacaklarınıza üst sınır koyamaz kimse. iş hayatının, en debdebeli döneminde sorunlarınızdan kaçabilmek, kaçacak bir yol bulmak için ideal olur.

ama geri dönüşü olmayan, yarım kalan bir sevda masalınız varsa, yağmurun altı ve bağırmak sadece figüran olur. çünkü yağmurun altında rahat rahat ağlayabilirsiniz, siz ağladıkça karışır gözyaşlarınız o masum yağmur damlalarına. yağmur damlaları da beslenir hüznünüzden, dertlenirler. ben özlem dolu, ben dertli, göz yaşlarım ve yağmur damlaları kardeş...

şu an yağmur yağıyor disardayim deli olmadığım için yapamam yok

bir konserde yağmura denk gelince ihtimaller ihtimallerden bir an gerçekleşmiş oluyor. muhteşem bir an bence. bir de çalan şarkı haydi söyleydi. yağmurda sağanaktan hallice yani öyle düşünün.

vay be neler neler daha.

öyle değil ıslanmayı sevmem. arka cebime alıp telefonu yürürüm.
oldum olası kulaklık vs müzik dinleyemem sanki dış dünyaya hakim olmam gerek. zaten yüksek ses rahatsız eder.
böyle yürürken arkada müzikler yağmur. yav bir şeyide romantize etmeyin be yether.