anton pavloviç çehov'un güzel bir sözünü anımsatan insan.

"doğru zamanda gelen yanlış insana tanıdığın şansı, yanlış zamanda gelen doğru insana tanımadığın takdirde üzülen hep sen olursun!"
devamını gör...
ne güzel demiş anton pavloviç çexov!
.
şuan yaşadığım hadise. ikimiz de yaşımıza göre olgun insanlarız ama yaş... küçüğüz işte. 10 yıl sonra tanışsaydık güzel ve huzurlu ilişkimiz olurdu ama şimdi.. ya bir gün aklından "bununla da birlikteyim, ne karılar kaçırmışımdır" gibi şeyler geçerse. bunları inkar ediyor ama aptal mıyım ben inanayım. sözlükte "lise aşkı" hakkında yazılanları okuyup daha çok paranoyaklaşıyorum.
aman be! o kaybeder. ben elimden geleni yaparım.
_________________________

18 gün sonradan gelen edit:
kaybetti...
devamını gör...
farkedilmez ise ne yazık ki harcanan insandır
devamını gör...
aslında zaman normal bir zamandır.
sadece sizin için yanlış zamandır. size gelen doğru insan yanlış zamanda geldiğini bilemez.
sonra sizin üzüldüğünüz gibi o da üzülür. bu sefer ona gelen doğru insanlarla beraber olamaz. karşılıklı kısır döngüye girer durursunuz..
devamını gör...
yanlış zaman yoktur sadece yeterince doğru olmayan insan vardır. her doğru her yerde söylenmez gibi her doğru her zaman kabul görmez.
atanmış memur gül gibi adam doğru adam olabilir fakat herkes için doğruluğu kesin diyemezsin. hemen zamana sallamaya başlarsın. zaman buna alışkın da biz alışamadık hala oturmuş yanlış zaman diye zamana sallıyoruz.

zamanı bu kadar hırpalamayın sonra lazım oluyor.
devamını gör...
yanlış zamanda gelen doğru insan, malesef yanlış insanla aynı muamaleyi gören insandır.
devamını gör...
en nihayetinde gelmiş olan insandır.yanlış zaman nedir tartışılır,belki de doğru zamandır ama farkında değilizdir.
devamını gör...
yanlış zaman ve doğru insanı iyi tanımlamak lazım. yanlış zamana biriyle birlikte olmak için elverişli koşulların bulunmadığı, yoğun meşguliyetlerin, ölüm kalımların gerçekleştiği bir zaman dilimi diyebiliriz. doğru insan ise, bizim için seçilimde en uygun özellikleri taşıyan kişidir. bu da, tabii ki bir kişiyle sınırlanamaz. maalesef, kişilerin çokça benzerleri bulunur. yalnızca genelde bize tesadüf etmezler. haliyle, şansın dönmesini beklerken hayatı bunun gibi basit bir meseleye indirgeyip kaçırmak da kendimize haksızlık olur.
devamını gör...
durumun farkına varıp doğru zamanda tekrar bir araya gelmek için adım atılması gereken insandır.
devamını gör...
doğru insan gelmişse açılsın kapılar...zamanın doğruluğunu beklersek çok bekleriz.
devamını gör...
yanlış zamandan bahsediliyorsa doğru kişi o değildir. zira doğru kişiler birbirini bulduğunda zaman ve mekanın üstesinden bir şekilde geleceklerdir. doğru kişi zaten yapbozun uygun parçasıdır. ya vardır ya yok. o gemi ya gelmiştir ya da gelmemiştir. o beldeye ya varılmıştır ya da varılmamıştır.
devamını gör...
gerçekten doğru insansa doğru zamanda tekrar gelecek insandır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
ne olursan ol doğru zamanda yine gel.-mevlana
devamını gör...
hatırladıklarınızın doğru olduğunu ve değişmediğini düşünüyor musunuz? eger öyleyse, muhtemelen yanılıyorsunuz. birisi" kendi gözlerimle gördüm" dediğinde insanlar buna inanmaya meyillidir. bununla birlikte, bir olaya tanıklık etmeniz ile bir başkasına anlatmanız arasında, özellikle de konuyla ilgili bir kişi size yönlendirici sorular yöneltiyorsa, hatırladıklarınızda büyük değişkenlikler olabilir.
profesör elizabeth loftus bir olayı sahneleyip farklı kişilere olay hakkında sorular sorduğunda genellikle hepsinin farklı anlatımlarda bulunduğunu fark etti.
görgü tanığı hataları mahkemeler için ciddi sorunlar oluşturabiliyor. 1973'te bir davada 17 tanık, polis memurunu vuran kişi olarak bir adamı teşhis etti. daha sona ortaya çıktı ki adam, suç mahallinin yakınında bile değildi.
loftus şöyle açıklıyor:" bir olayı tecrübe ettiğimizde yaptığımız şey, belleğimizde onu depolayıp ileride başka bir vesileyle depoladıģımız şeye dönerek onu olduğu gibi okumaktan ibaret değildir. aksine, hatırlama ya da tanıma sırasındı, olayı birçok kaynaktan gelen bilgileri kullanarak yeniden oluştururuz. bunlar hem olayın orijinal algısını hem de olaydan sonra çıkarılan sonuçları içerir. zamanla bu kaynaklardan gelen bilgiler bütünleşir, böylece tanık, belirli bir detayı nasıl bildiğini söyleyemez. artık sadece birleşmiş bir belleği vardır." başka bir ifade ile, beyin, olaya dair gerçek deneyimini alır ve olanı açıklayacak makul bir hikaye oluşturur. daha sonra başka bilgiler veya öneriler gelirse beyin, belleği yeni girdilere uyacak şekilde yeniden yapılandırabilir. loftus, tanıkları sorulan soruların onların hatırladığı şeyi değiştiriyor gibi göründüğünü fark etti ve bunun ne derece kolay olabileceğini bulmak için bir deney yaptı.
100 öğrenciye zincirleme bir araba kazası içeren kısa bir film izletti. filmi gördükten sonra öğrenciler, altı kritik soru içeren bir anket doldurdular: sorulardan üçü filmde görülen, üçü de görülmeyen şeylerle alakalıydı.
deneklerin yarısı için sorulan kritik soru " kırık bir far gördünüz mü?" biçiminde sunuldu. diğer yarısı için ise "kırık farı gördün mü? "şeklinde soruldu. ikinci soru, filmde gerçekten görülmüş olsun olmasın, kırılmış bir cam olduğu anlamına gelir.
"kırık far" grubunun %15'i ; " kırık bir far" grubunun ise %7'si var olmayan bu ögeyi gördüklerini söyledi. başka bir deyişle "kırık bir far"dan, "kırık far"a geçmek, aslında öğrencilerin %8'inin anılarını değiştirmiş gibi görünüyordu.
lotus, sorudaki diğer küçük değişikliklerin nicel kararları etkileyip etkilemeyecegini bulmak için, başka bir öğrenci grubuna da benzer bir film gösterdi ve arabaların birbirlerine " çarptıklarında" ya da "tosladıklarında"ne kadar hızlı oldukları sordu. bir hafta sonra, filmde öyle bir şey olmamasına rağmen, kırık camı görüp görmedikleri soruldu. arabaların" tosladığı" yüklemiyle soru sorulan öğrencilerin içinde kırık camı gördüğünü söyleyenlerin sayısı, arabaların "çarptığı " yüklemiyle soru sorulan öğrencilerin içinde kırık camı gördüğünü söyleyenlerin sayısının iki katını geçiyordu.
bu deneyden de" filmle ilgili hatıraları küçük cümle değişiklikleri içeren sorular tarafından açıkça değiştirilebiliyor" çıkarmını yaptı.
lotus son olarak şu sonuca vardı:
görgü tanıkları sadece hız değil, aynı zamanda zaman ve mesafe konusunda da isabetli tahminlerde bulunulamıyor. buna rağmen mahkemelerde her zaman nicel kararlar vermek zorunluğu ile karşı karşıyalar. kaza araştırmacıları, polis memurları, avukatlar, muhabirler ve görgü tanıklarının sorgulanması gereken diğerleri, kelimelerin alttan alta taşıdıkları ince telkinleri göz önünde bulundurmaya çalışmalıdır. bir görgü tanığını sorguladığınızda elde ettiğiniz, gördükleri olmayabilir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yanlış bellek ve yanlış bilgilendirme etkisi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim