yanlış düğüne gitmek

geçen yıl bir ayın herhangi bir cumartesi günüde evde kıyafetimizi giymiş hazırlanmışız şirkette çalışan bir trabzonlu kardeşimizin düğünü için,yola 4 gerizekalı çıktık ve düğün salonunun olduğu yere vardık. salon at, kedi , köpek, kurbağa gibi isimleri olan 4 salonu alan bir düğün salonu kompleksi biz davetiyeye bakarak at salonuna daldık. kemençe filan beklerken davullu zurnalı bir ortam bizi karşıladı düğününe geldiğimiz kardeşimiz sarışın kapıda toklaştığımız ebeveynler ise esmer ve hiç trabzon yöresinin insanlarına benzemiyor. neyse efendim bir masaya oturduk bekliyoruz o sırada hep sivas havaları çalıyor anlam veremiyoruz, gelin sivaslı herhalde diyoruz kendimizce. neyse gelin ve damat içeri bir giriyorlar bingo bunlar kim diyoruz tanımıyoruz çünkü diğer arkadaşları aradığımızda ise düğünün yarın aynı salonda olacağını öğreniyoruz yani pazar günü aynı salonda. peki sonuç ne çıkarken düğünde takacağımız çeyreği orada duran aileden birisine verip çıkıyoruz düğünden ertesi gün ise doğru düğüne gidip bir çeyrekten daha oluyoruz. bu durum ise şirkette tam 6 ay dalga konusu oluyor ve herkes akrabalarının düğün adreslerini verip bir gidinde bir çeyrek daha takıverin diyip duruyorlar tarihe bakmayı unutan bir andaval yüzünden hiç bilmediğimiz bir düğünden çeyrek takıp efendice kola ve kuru pastamızı yiyip kalktık. hayatımızın en pahalı kola ve kuru pastası oldu nedense.....

düğünler kalabalık yerler olduğu için kimse sizi tanımaz. dıdısının dıdısının dıdısıyım deseniz akraba gibi gösterir bir pasta yiyebilirsiniz.

kardeşimin kayınvalidesinin başına gelen durum. düğün salonlarının peşpeşe olduğu bir yerde, davetli olduklarını düşündükleri salona girmişler eşiyle. düğün sahipleri onları karşılamış, yer göstermişler, ikramlardan yemişler, ortada oynamışlar çat çat. derken tam takı törenine sıra geldiğinde, yan salondan can havliyle diğer düğün sahipleri yetişiyor ki salon sahipleri de zaten çoktan kendi aralarında durumun kritiğini yapmışlar, kim bunlar neci vs gibisinden. kşjkşjkşkş

bizim düğün değilde yanlış düğün salonuna gitmiştik.
bir arkadaşı ziyaret için diğer arkadaş ile cumartesi buluşup salonların bir birine yakın semte gittik. çalışan kimseyi görmeyince salona girdik oturduk. misafirler azdı neden olduğunu anlamadık. düğün sahipleri gelip hoşgeldiniz dedi. sonra garson gelip içecek ve pasta verince sorduk, o bu salonda değil hemen az ileride ki salonda dedi.

bizde bu düğün doğruların neden az kişi ve nereliler diye sorduk.
verdiği cevap; mardinliler ve kızı kaçırmışlar oldu.
bende hemen arkadaşa dedim kalk kalk çabuk bir kazaya kurban gitmeden gidelim dedim. o anlamadı.
şu pastayı ve şunu içelim dedi.
ben, yav şimdi kız tarafı gelir tarar burayı ne olacak dedim.
eline aldığı kuru pastalar ile benden önce salondan çıktı.
doğru salına gidip arkadaşı gördük.
aklıma geldikçe gülümserim.

düğün sezonu başladı. canınız sıkılırsa gidip bir düğüne misafir olun gerekirse oynayın.
kız tarafı sizi, erkek tarafı sanacak, erkek tarafı ise kız tarafı sanacak.

iyi eğlenceler.

(bkz: b 12 eksikliği)

dans ederim eğlenirim hatta bilerek yanlış düğüne bile gidebilirim yani ortam güzelse .*