orijinal adı: the rime of the ancyent marinere
yazar: samuel taylor coleridge
yayım yılı: 1798
samuel taylor coleridge'in unutulmaz eseri yaşlı gemici, okurları doğaüstü olaylar, ahlaki sorgulamalar ve gizemli bir atmosferle dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
yazar: samuel taylor coleridge
yayım yılı: 1798
samuel taylor coleridge'in unutulmaz eseri yaşlı gemici, okurları doğaüstü olaylar, ahlaki sorgulamalar ve gizemli bir atmosferle dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
-edebi çeviri dalında "filibe" ödülü, 2011
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 01.09.2024 13:46 tarihinde açılmıştır.
1.
samuel taylor coleridge imzalı 235 sayfalık eser olup 1798 yılında yayınlanmıştır.
kitabımı şavkar altıner çevirisi ile okudum, çevirisi bence iyiydi, çevirmen ayrıca şiirlerin ingilizce yani orijinal hâllerini de kitaba eklemiş.
kitap hakkında konuşmam gerekirse;
açıkçası daha sert bir şeyler okuyacağımı sanıyordum ama beklediğim kadar iyi bulmadım, yaşam ve ölüm arasında kalmış bir yaşlı gemicinin iç dünyasının şiirsel izdüşümü olduğu söylenebilir.
alıntı içine aldığım birkaç dize dışında çok sevdiğim söylenemez.
yine de bazı şiirlerin konusu hakkında konuşmak gerekirse; birine duyulan sadakat, onun kendisinden başka kimsesinin olmayışı, aşk ve acı, sanki kendini yalnız hissetmek, yaşlı olduğu için ölüme yakın olmasını bilmesi, vâr olmakla yok olmak arasında kalmak, yaşamın zor olduğu gerçeği, şiirsel bir ritimle ve pastoral betimlemelerle karşımıza çıkıyor.
yaşlı gemicinin şiirsel yanını da okuduğumuz eser olduğu söylenebilir.
şiirler belki daha keskin olabilirdi, gözlemden ziyâde kendi iç dünyasının anlatımı daha fazla olabilirdi, hayata ve ölüme dair yaşlı bir adamın keskin analizleri daha çok vurgulanabilirdi, kitabın adının yaşlı gemici olmasına binaen.
çok sarsıcı bulmamakla birlikte okunulabilir bir şans verilebilir olduğunu düşünüyorum.
güveyin kapısı ardına dek açık
ve yok benden yakın kimsesi;
korkuyorum senden, yaşlı gemici!
“korkma, sakin ol, düğün konuğu!
acılar içinde uçup giden
o ruhlar değildi gövdelerine dönen
bir dizi aşka, kutsanmış ruhtu."
kitabımı şavkar altıner çevirisi ile okudum, çevirisi bence iyiydi, çevirmen ayrıca şiirlerin ingilizce yani orijinal hâllerini de kitaba eklemiş.
kitap hakkında konuşmam gerekirse;
açıkçası daha sert bir şeyler okuyacağımı sanıyordum ama beklediğim kadar iyi bulmadım, yaşam ve ölüm arasında kalmış bir yaşlı gemicinin iç dünyasının şiirsel izdüşümü olduğu söylenebilir.
alıntı içine aldığım birkaç dize dışında çok sevdiğim söylenemez.
yine de bazı şiirlerin konusu hakkında konuşmak gerekirse; birine duyulan sadakat, onun kendisinden başka kimsesinin olmayışı, aşk ve acı, sanki kendini yalnız hissetmek, yaşlı olduğu için ölüme yakın olmasını bilmesi, vâr olmakla yok olmak arasında kalmak, yaşamın zor olduğu gerçeği, şiirsel bir ritimle ve pastoral betimlemelerle karşımıza çıkıyor.
yaşlı gemicinin şiirsel yanını da okuduğumuz eser olduğu söylenebilir.
şiirler belki daha keskin olabilirdi, gözlemden ziyâde kendi iç dünyasının anlatımı daha fazla olabilirdi, hayata ve ölüme dair yaşlı bir adamın keskin analizleri daha çok vurgulanabilirdi, kitabın adının yaşlı gemici olmasına binaen.
çok sarsıcı bulmamakla birlikte okunulabilir bir şans verilebilir olduğunu düşünüyorum.
güveyin kapısı ardına dek açık
ve yok benden yakın kimsesi;
korkuyorum senden, yaşlı gemici!
“korkma, sakin ol, düğün konuğu!
acılar içinde uçup giden
o ruhlar değildi gövdelerine dönen
bir dizi aşka, kutsanmış ruhtu."
devamını gör...
"yaşlı gemici" ile benzer başlıklar
gemici
1