1.
yakın zamanda göz kontrolü için doktoruma gittim.
"cancağzım miyopun durmuş ama hipermetrop başlamış ve fakat gözlük için erken" dedi.
"ya hocam telefona bakmak için gözlüğü çıkarıyorum, tv izlerken takıyorum" deyince, "devam et, iki sene daha gider böyle, bir de yakın gözlüğü yazarız" dedi.
az evvel evde yaklaşık yarım saat gözlüğümü aramanın neticesinde bulamayınca, dur ulan işeyeyim diye tuvalete girdim, işte tam orada o aynada yaşlandığımı gördüm. tam da başımın üzerinde duruyordu.
"cancağzım miyopun durmuş ama hipermetrop başlamış ve fakat gözlük için erken" dedi.
"ya hocam telefona bakmak için gözlüğü çıkarıyorum, tv izlerken takıyorum" deyince, "devam et, iki sene daha gider böyle, bir de yakın gözlüğü yazarız" dedi.
az evvel evde yaklaşık yarım saat gözlüğümü aramanın neticesinde bulamayınca, dur ulan işeyeyim diye tuvalete girdim, işte tam orada o aynada yaşlandığımı gördüm. tam da başımın üzerinde duruyordu.
devamını gör...
2.
milli takım futbolcuların yaşının iki katı yaşta olmak
devamını gör...
3.
süheyla'ya mualla, mualla'ya da süheyla diyorum.
devamını gör...
4.
bir işin yapılışını daha kolay ve iyi bir hale getirecek çözüm yolunu, sadece yeni bir şey diye reddetmek, daha zahmetli olan eskisiyle değiştirmemek. her zaman eski daha zahmetli olmaz tabii. eski bazen kolaydır. beyin zaten kolayı seçmeye meyillidir. yaşlanmaya başladığında daha bir meyillidir.
zahmetli eski alışkanlık: emekli maaşının hepsini maaşın yattığı gün çeken emekliler.
kolay olan eski alışkanlık: dayı espirisi. beyin kısıtlı kalmış kıvraklıkta olduğu için ancak kendisine kolay gelen eski yaratıcılık teknikleri ile bir şeyler üretebiliyor.
zahmetli eski alışkanlık: emekli maaşının hepsini maaşın yattığı gün çeken emekliler.
kolay olan eski alışkanlık: dayı espirisi. beyin kısıtlı kalmış kıvraklıkta olduğu için ancak kendisine kolay gelen eski yaratıcılık teknikleri ile bir şeyler üretebiliyor.
devamını gör...
5.
oturduğum yerden kalkarken ay..ay… allahım çok şükür diyorum
devamını gör...
6.
didem arslan ve müge anlı izliyorum, ben ki televizyon izlemeyen insan ne hale geldi. erkenden uykum geliyor, sabah ezanıyla da uyanıyorum. trafik kurallarına uymayan insanlara homurdanıyorum.
devamını gör...
7.
sac agarmasi.
devamını gör...
8.
doğrudan hayatına etki etmeyen spesifik bir konuda uzun uzadıya detaylı sohbetlere artık enerji bulamamak.
- ya kieslowski sinemasında zaten bu bir klasiktir. hele dekaloglar yok mu orada sanatını tam olarak ortaya döküyor üstad.
- yani illa ki öyle tabi...
- peki ya üstadın üç renk üçlemesine ne demeli? muazzam değil mi?
- bir şey dememeli bence... bırakalım da böyle entel meselelerin peşinde sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan kafası rahat gavatlar koşsun. bizler soframızda domates-
peynir-ekmek üçlemesini tamamlamaya çalışanlarız.
- ya kieslowski sinemasında zaten bu bir klasiktir. hele dekaloglar yok mu orada sanatını tam olarak ortaya döküyor üstad.
- yani illa ki öyle tabi...
- peki ya üstadın üç renk üçlemesine ne demeli? muazzam değil mi?
- bir şey dememeli bence... bırakalım da böyle entel meselelerin peşinde sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan kafası rahat gavatlar koşsun. bizler soframızda domates-
peynir-ekmek üçlemesini tamamlamaya çalışanlarız.
devamını gör...
9.
eski dostunun ölüm haberini almak.
yaşlılık mı? 35 yaşındaydın be mübarek.
yaşlılık mı? 35 yaşındaydın be mübarek.
devamını gör...
10.
-uykusuzluğa tahammülün azalması
-aşk acılarını cilt bakımı ile kolayca savuşturabilmek
-biranın yavaş yavaş yerini şaraba bırakması
-deri çanta merakı (benim özelimde suni deri, gerçi o da plastik üretimini tetikliyor, neyse ki zırt pırt çanta almıyorum)
-kozmetik ürünlerinde artış
-iş bulma telaşı
-toksik ilişkilerden (arkadaşlık ilişkileri dahil) huzura kaçış
-her an "ay bunla mı uğraşıcam ben be" deyip arkanı dönüp gitme ve bundan pişman olmama eğilimi
-kaos ihtiyacında azalma
-saçlarda artan beyazlar
-ciltte artan bozulmalar
-akıl ve ruh sağlığında ilerleme
bende böyle belirtileri oldu.
-aşk acılarını cilt bakımı ile kolayca savuşturabilmek
-biranın yavaş yavaş yerini şaraba bırakması
-deri çanta merakı (benim özelimde suni deri, gerçi o da plastik üretimini tetikliyor, neyse ki zırt pırt çanta almıyorum)
-kozmetik ürünlerinde artış
-iş bulma telaşı
-toksik ilişkilerden (arkadaşlık ilişkileri dahil) huzura kaçış
-her an "ay bunla mı uğraşıcam ben be" deyip arkanı dönüp gitme ve bundan pişman olmama eğilimi
-kaos ihtiyacında azalma
-saçlarda artan beyazlar
-ciltte artan bozulmalar
-akıl ve ruh sağlığında ilerleme
bende böyle belirtileri oldu.
devamını gör...
11.
halbükümse, körpeler körpesi bir oğlanım ama işte yaş da alıyorsak demek...
kırıcı, böyle nobran oldum son birkaç aydır. biliyorum. sert yapıyorum insanlara, yokuş yapıyorum, üstten konuşuyorum, bilerek kaba-saba oluyorum sanki. soğutmaya çalışıyorum belki de.
huysuzlaştım. hiç yakışor mu sana kuzum?
kırıcı, böyle nobran oldum son birkaç aydır. biliyorum. sert yapıyorum insanlara, yokuş yapıyorum, üstten konuşuyorum, bilerek kaba-saba oluyorum sanki. soğutmaya çalışıyorum belki de.
huysuzlaştım. hiç yakışor mu sana kuzum?
devamını gör...
12.
zamanın daha hızlı aktığını hissetmek.
devamını gör...
13.
merdivenlerin yüksekliklerini değiştirdiler sanırım. artık ikişer ikişer çıkılmaz oldum,
bir de yazıları küçülttüler her ne hikmetse.
iki satır okumak için ne zorluk çekiyorum bilseniz.
geçen gün telofonun yazı karakterini büyüttürdüm çocuklara neden bu kadar küçük yazdıklarını anlamıyorum.
çocuklar o kadar alçak sesle konuşuyorlar ki ne konuştuklarınıda da tam anlayamıyorum artık. bazen benim hakkımda mı konuşuyorlar diye huylanmıyor da değilim hani...
koltukta uyumanın bu kadar tatlı olduğunun da yeni farkına vardım...
yüreğimde kaldırmıyor artık bazı şeyleri. yufka yürekli oldum sanırım. heber seyretmemeye çalışıyorum genellikle gözlerim doluyor çocuklar anlamasın diye terasa çıkıyorum..
var bu sıralar bir tuhaflık ama çözeceğim bakalım..
bir de yazıları küçülttüler her ne hikmetse.
iki satır okumak için ne zorluk çekiyorum bilseniz.
geçen gün telofonun yazı karakterini büyüttürdüm çocuklara neden bu kadar küçük yazdıklarını anlamıyorum.
çocuklar o kadar alçak sesle konuşuyorlar ki ne konuştuklarınıda da tam anlayamıyorum artık. bazen benim hakkımda mı konuşuyorlar diye huylanmıyor da değilim hani...
koltukta uyumanın bu kadar tatlı olduğunun da yeni farkına vardım...
yüreğimde kaldırmıyor artık bazı şeyleri. yufka yürekli oldum sanırım. heber seyretmemeye çalışıyorum genellikle gözlerim doluyor çocuklar anlamasın diye terasa çıkıyorum..
var bu sıralar bir tuhaflık ama çözeceğim bakalım..
devamını gör...
14.
gazete okumak
devamını gör...
15.
doğum tarihleri.
devamını gör...
16.
boşvermişliğin teslimiyetsiz halleri.
insanın bedeni yaşlansa da zihni pek yaşlanmıyor be?
insanın bedeni yaşlansa da zihni pek yaşlanmıyor be?
devamını gör...
17.
sözlükte yazdığın entryleri hoşa gidecek bir şekilde dizayn etmek gibi çabaları bütünüyle boş verip lambur lumbur dümdüz yazıp geçmek.
devamını gör...
18.
ayda yılda date e çıkıyoruz. uykum geldi kalkmak zorunda kaldım mal gibi.
benden geçmiş.
benden geçmiş.
devamını gör...
19.
soğuk algınlığının yataklara düşürmesi. geçen hafta bir hasta oldum 3 gün 38.5 ateşle yattım. ah eski gençliğim olsa böyle mi olurdu? yarım gün yatar, iki soğuk algınlığı ilacı alır ayağa kalkardım. artık deviriyor...
devamını gör...
20.
artık gözlük takmadan yazıları okuyamamak
devamını gör...