yazarların izledikleri en kötü film

cümleme gelmeden önce tanrım sen beni linçlerden koru...
dwayne johnson'ın bir süper ajanı oynadığı herhangi bir filmi.

a serbian film.
sebebi neydi ki?

(bkz: the power of the dog)
netflix'te mevcut 2021 filmi.
uzak durun. şiddetle izlememeniz tavsiyedir.

(burak aksak'tan) deli dumrul.

başı sonu belli bir hikayeye neden ve nasıl bu kadar kötü yazılmış anlamadım..senaryo kopuklukları, espiri kalitesizliği bir de bak hâlâ anlamamazlıkta direnen zihinler var komedinin kalitesini belirleyen bir kaç etkenler vardır.. mesela:
-zıtlık.. bir absürt-komik karakterin zıttı bir gerçekci-mantıklı bir kurgu kurulur böylece absürtlük daha da komik olur..bu yok
-madem bu yok dünyanın absürtlüğünü neden-sonuçla bağlanır.

bu ikiside yok. bak bu birinciyi yüzyıllar önce çözmüşler. mesela nasreddin hoca'da ya da karagöz-hacivatta. ilkinde diğer herkes "normal"ken ikincisinde hacivat normaldir. karakterlerin komikliğini absürtlüğünü beslerler.
-sarı saltuk da çıkışı bellidir.
-bunları da mı yapamadın? o hâlde orta oyuncuların metodunu kullanır ve kelime-zihin egzersizleri yaptırırsın/yaparsın bunlar ise emek ve zekâ gerektirir.. ilk akla gelen örnek: ferhan şensoy (ferhangi şeyler vb.) ya da levent kırca'dır. neredeyse tüm evren ve karakterler absürttür. ancak gerçek olaylardan ya da hicivlerinden oluşur.

peşin edit: film konusunda oldukça seçiciyim ve kötüden uzak duran olarak senariste, oyunculara kandım..

bu ay izlediğim en kötü film "spider-man: no way home" oldu. çok bir beklentim yoktu onu bile karşılamadı.

çok var ancak isimleri aklımda dahi kalmadı o kadar kötülerse demek ki. ama bir tanesi var tamamen izlememiş olsam da aklımdan çıkmıyor. eminim duyan, hakkında okuyan, izlemeye yeltenen herkesin aklında kalan o kötü film. evet (bkz: a serbian film)

bir daha asla kar yağmayacak

(bkz: two lovers) joaquin phoenix ve gwyneth paltrow oynuyor diye izlemiştim, joker filminin gazına gelip herhalde bu da fena değildir diye düşünüp izledim ama fena halde vasattı. siz izlemeyin.

abicim bak ben film seven insan değilim. zirvem titanik filmiydi. çıktım yarimnen güverteye, açtım kollarımı ve bıraktım film izlemeyi. kariyerimi sonlandırdım.

ne zaman bir filme denk gelsem kötüydü benim için, yarısında sıkılıyorum çoğu filmin, olaydan kopuyorum ilgim dağılıyor benim. sarmıyor beni.

e- tüm filmler.

son yapım hürkuş. efektler filmi bitirmiş

(bkz: saksı olmanın faydaları)

kolpaçino. tamamını seyredemedim bile.

splice... bilim kurgu diye cok iyi bi film bekliyodum ama senarist sacmalayabildigi kadar sacmalamis maalesef.

(bkz: dünyayı kurtaran adam)
geçenlerde ilk kez izledim, dayanamadım kapadım.
sevgili cüneyt bey'e binlerce rahmet olsun ama iyi niyetle kısıtlı imkanla yapılmış olmasına rağmen gerçekten berbattı.

gulyabani. ama 2014 yapımı olan yeni versiyonu. okul çıkışı korkarız biraz üst sınıftaki çocuğa sarılırız belki diye gidiyorsunuz izlerken canınız sıkılıyor. komedi desem değil. korku hiç değil.

yine hayallerimizin suya düştüğü zamanlardayız.

(bkz: amelie)
(bkz: her)

kesinlikle insam kırkayak! hayatımda bu kadar rahatsız eden bir film daha ben ne gördüm ne duydum. iğrenç,korkunç ve dehşet verici. hani bazıları diyor ya "ben kan göremem testere bile izlemedim" heh işte,testere bunun yanında bal kaymak be ne diyorsunuz! hayatımda testere tarzı filmler korku gerilim kan sevmişimdir ama bu beni dahi aşıyor!

ali desidero tiplemesine film yapmışlardı, bir o iki robinson ve cuma

bizim büyük çaresizliğimiz. flört ettiğim hanımefendi güzel diye izlemeyi kabul etmiştim, çok kötüydü. kendi bile kabul etmişti filmin kötü olduğunu.

midsommar da epey kötüydü. bunu kendi isteğimle izledim. başta güzeldi, farklı bir film gibi duruyordu ama sonunda klişe oldu ve yerliler misafirleri yedi. kötüydü diye spoiler verdim, kusura bakmayın.

"evdekiler" adında bir film izledim bugün. çok sıkıcıydı.