almışım elime ekmek poşetimi içinde de 2 tane ekmek geziyorum usul usul mahallede.
ulan diyorum insanlara bak ne kadar da umursamazlar ellerinde ekmek poşeti olmadan geziyorlar *. neyse dedim yeter ağırdan eve doğru geçeyim. karşıdan bir tane polis geliyor, tabi yaklaştıkça ben ekmek poşetini sallıyorum ses çıksın iyice diye poşetten *.
bir yanda da durdursa keşke diyorum 'ekmek almak da mı yasak polis bey' desem diyorum, biraz hayatımda heyecan olsun diye. tam bunu düşünürken ''dur bakalım delikanlı '' dedi, ''hangi fırından aldın bu ekmekleri?''. dedim ki ''az ileride bir fırından aldım neden sordunuz?'' hemen arkasında ''evin nerde senin peki?'' dedi. tabi orada da eve gayet yakın olmanın rahatlığıyla ''farklı bir ilçeden buraya ekmek almaya gelecek halim yok bu mahallede oturuyorum'' dedim. daha sonra biraz zoruna gitti sanırım kimlik istedi güya beni korkutacak, çıkardıp lap diye verdim. ''bir daha ekmek alamazsın bugün görmeyeyim cezayı yazarım'' dedi ukala bir ses tonuyla. mis gibi çıkmışım ekmek almaya eve giderken yolu biraz uzatmışım hava alayım diye içimden şarkılar söyleye söyleye gezerek gidiyorum evime yani taş çatlasın 7-8 dakika uzayacak yol. çıldırdım polis böyle bir tepki verince ''pardon da ne zaman ve ne kadar ekmek alacağımı ve günde kaç kere ekmek alacağımı size mi sormamız gerekiyor'' dedim. e haliyle polis de çıldırdı ''geç bakayım sen şöyle kenara'' diyerek kolumdan tutunca bende şalterler attı tabi ''bırak lan kolumu'' dediğim anda mahallemizin bekçileri de intikal etti hemen. bir baktım ortaokul arkadaşım sarımtrak ali. o da hemen beni görünce tabi ve sanırım daha önceden de tanıdığı polise ''cengiz abi bizim mahallenin adamı bu ne oldu'' dedi. polis de ''ekmek alma ayağına 3 saattir geziyor takip ediyorum'' demez mi. bre a*k polisi senin yalanını s*kim derken içimden bizim sarımtrak ali ''tamam abi bırak herkes dışarda zaten gider şimdi evine'' dedi. kendimi ilkokulda okuyan küçük bir çocuk gibi hissettim tabi o an. sarımtrak ali de benim velim*. polis kimliğimi geri uzattı ''al bakalım ali'ye dua et'' dedi. sarımtrak ali de sessizce ''olum bu kaçıncı a*k artık ya'' dedi ve beraber kolkola devam ettik yürümeye beni sağolsun hem cezadan kurtardı hem evime kadar bıraktı (bkz: aşığım türk bekçisine)*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların karantina hikayeleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim