yazarların korsan kitap hakkındaki naçizane düşünceleri

ben fakirim ve korsan kitap er ne kadar emeğe saygı olsa da okumak istiyorum. ve bu konuda asla haklı çıkmam ama biri bana aylık 50tl kitap maaşı bağlarsa korsan kitabı bırakırım

parası olduğu halde korsan alana vah ki ne vah. paranız yoksa çok normal bir eylemdir. kimse kimseyi suçlayamaz.

o korsan kitap bir çeviri ise, o çeviri için en az birkaç ay uğraşılıyor ve karşılığında 2-3 bin lira ödeniyor. çeviren kişi, o parayı da kitap basıldıktan aylar sonra alabiliyor. işte siz, o emeği çalıyorsunuz.
üstelik korsan kitaptan elde edilen kara paranın bir kısmı, terör örgütüne de gidiyor. yani askere sıkılan kurşunun parasını siz fonlamış oluyorsunuz.

vicdanınız hala rahat mı?

bazı kitapların, özellikle de akademik amaçlı kitapların ve yazıların bazıları neredeyse bir servet kadar oluyor. akademik camiada yer almış kişiler bunu biliyordur muhakkak. bu tür kitapların ise hepsi tabii ki de satın alınamıyor. ya üniversitenin kütüphanesinden ya da tabii ki de korsan olarak okunuyor. bu platformların en başında ise libgen geliyor. libgen'den korsan kitap indirmemiş akademisyen veya akademisyen adayı bulamazsınız. herkes mutlaka yapmıştır bunu.

ama kolay bulunabilecek, çoğunlukla öykü ve romanları tabii ki de korsan almıyorum. o kadar da değil.

kitap pahalılığının insanı sürüklediği aslında doğru olmayan durum. kitaplar bu kadar pahalı olmasaydı zaten kimse korsan kitap basma gereksinimi duymaz kimse de almazdı.bizi bu duruma,korsan kitap almayın diyenler sürüklüyor ama farkında değiller.

o değilde kütüphaneden beleşe kitap okumak olayını tam olarak nereye oturtmamız gerekiyor, binlerce kişinin üstünden geçtiği kitaplarda emeğe gangbang saylanmaz mı?

ben yapılmasını gayet normal buluyorum. ders kitaplarını da dahil ediyorum işin içine. sonuçta herkes şak diye 500 tl çıkrtıp bir kitaba veremez, ben lise okurken dahi her dönem istenen ingilizce kitapları sadece 300 tl civarında tutuyordu, bunun test kitanı var, üniversite okuyanın ona göre pahalı kitapları var, bazen biraz kitap okumak istersin onun 80 tl fiyatı var. herkes bunu ödeyemiyor bu ülkede çünkü bu lüks sayılıyor. insanlar keyfine korsan kitap almıyor, böylesine insani ihtiyaçlar hem de eğitim bedava denilen sosyal devletiz denilen bir ülkede bunların fiyatları böyle. bu fiyatların böyle olmasından biz mesul değiliz ama kendimizden biz sorumluyuz, her imkanımızla kendimizi geliştirmek zorundayız.

emek hırsızlığı olarak görüyorum. maddiyatla ilgili olarak söylenenlere saygım sonsuz tabii ama nacizane fikrim, korsan kitap almaktansa, hiç almam.

5 milyona satılan giresun seka 68 milyona geri alınmıştı. seka satılınca kağıt fiyatları 3 katına çıktı. devlet eli ile korsana yani hırsızlığa itildigimiz bir gerçek.
(bkz: ) kendi kötülüğünü herkese bulaştıran tip)
asıl muzdarip olduğumuz salgın bu!

gerçek bir okur imkanı elveriyorsa orijinal kitap alır.
aksi halde korsan kitap da alabilir. bence bir mahzuru yok.

korsan kitap, ne kadar emek hırsızlığı olsa da piyasadaki kitap pahalılığı yüzünden almak mecburiyetinde kalıyorum. suçlu olan ne biziz ne de korsan kitaplarını basan şahıslar. tüm suçun piyasaya o fiyatları yansıtan kişilerde olduğunu düşünüyorum. kitapların orjinalini o kadar uçuk fiyatlarda yaparsanız biz de korsan kitaplara yöneliriz. eğer kitabın orjinali çok pahalı değilse alırım. ama başka türlü elimden bir şey gelmiyor.

almak zorunda kalanları, alıp okuyanları eleştiremem, hakkım da yok.
ben şahsen almıyorum, bana hep bir eksik geliyor korsan kitap yani düzgün basılmamış, eksik basılmış gibi hissediyorum.

emeğe saygı..
ama parası yoksa kitapseverin..
almasını makul buluyorum..
parası olup da cimri olanlara ise yuh diyorum..

anayasasında sosyal devlet olduğu yazılı memlekette, paran yoksa haktır, paran varsa hırsızlıktır.
başlık niye naçizane diye açılmış anlamadım.

bir ürünün korsanı rağbet görüyorsa asıl ürünü pazarlayanlar fiyat politikalarını gözden geçirmelidir.

sorun yoktur alabilirsiniz, dinen caizdir. her ne kadar yazara üzülüyor olsamda, yayınevleri için sosyal medyanın yeni yazar pazarı olması nedeniyle ve yazarlara kuş kadar para bıraktıklarından o kadar takılmadığım durumdur. tırt kitaplara yatırım kısmına girmiyorum. yazara da o kadar üzülmüyor muşum şimdi bi daha düşününce.

murathan mungan
yüksek topuklar
internette 57.60 tl iken bize başka seçenek bırakmayanların eseridir.
alabilsek orijinalini alırdık.
korsan da almayalım da cahil mi kalalım.

akademik kitaplarda pdf'i varsa, pdf okurum. ki bölümümde kaçınılmaz olan genelde bu.

okumalık kitap için de amazon var. onlar da korsan satmıyordur umarım.

hiç almadığım ve tasvip etmediğim bir durum ne kadar param almaya yetmezse bile kütüphanelerde okuyup geri bırakabilirim. yazara karşı yapılan bir haksızlık olarak görüyorum.

kohlberg'in ahlak kuramını akla getiren sorunsal. yani korsan almazsan kitap alamıyorsun. korsan alırsan parası kime ve neye gidiyor belli değil. illegal yerlere değil de şahsın cebine gidiyor diyelim fotokopiciler gibi. o zaman bile yazar ve yayınevinin hakkına giriyorsun. peki o zaman şunu soralım. devlet neden eğitimle ilgili kitapları daha düşük kaliteli basmıyor. bunu da geçelim, devlet neden kitaptan kdv alıyor. yani istediği kitaplar kdv den muaf ama hepsi değil.

sonuç olarak okuyup adam olacak öğrencinin yaratacağı katma değer > kitap üreten ve satanların karının azalması ile yazmayı ve basmayı bırakması ise bence eşitsizlik yok. yazar yazmaz yayınevi basmazsa kitabın korsanı da çıkmaz.

uzun vadede kendini yiyen yılan durumu.

(bkz: ouroboros)