yazarların korsan kitap hakkındaki naçizane düşünceleri

aç olduğu için yemek çalmak gibi bir şey.

naçizane düşünemiyorum bence hırsızlık.

ben pazardan ilk kez kitap almıştım,korsan diye bir bilgim yoktu o zamanlar,kitap satana kitapçı,simit satana simitçi denir diye ortalıkta dolandığım zamanlar ...eve gelipte kitabı okumaya başladığımda sayfaların farklı yerlerde olduğunu görüp,sayfa bulmaya başladığımda korsan kitapla tanışmış oldum,bu bana ders oldu sonra varsa param alıyordum,yoksa da almıyordum.

zamanında bir kere çarşamba pazarına gitmiştim, oradaki tezgahtar ile kavga edecektim , kuzenlerim zorla uzaklaştırdı. ne kadar korsana karşı olsam da maalesef kitapların fiyatlarının arşa çıkmasından dolayı pdf okumuşluğum da çoktur.özellike yazın chick flick tarzı kitapları. bir günde bitireceğim kitaplara * her seferinde +35 tl fiyat vermek çok zor çünkü *

bazı yayınevlerinin fiyatları çok kışkırtıcı. insan zor tutuyor kendini doğrusu.

biliyorum ki bazen istediğin kitaba ulaşabilir olmak çok zor. zaten kıtkanaat geçinen bir ailenin 3. evladı olmam sebebi ile sahaflardan kitap alırdık hep. bilirsiniz ki sahaflarda çoğu zaman orijinal kitap bulamazsınız. bandrollü olsa bile korsan olma ihtimali yüksektir. ancak ailemin verebildiği ödenek ile ancak okuyabildiğimiz kitaplar bunlardı. hırsızlıktı belki evet ama kitap alışkanlığı geliştirmeden büyümüş olmaktan ise bu şekilde de olsa kitaplara temas etmiş olmaktan mutluyum. kendi paramı kazanmaya başladıktan sonra ise asla almadığım kitaplardır tabiki bu ayrı bir konu.

çok satan bir yazarsa daha az vicdanım sızlıyor. ben e kitap okusam da elif şafak fakirleşmeyecek.
az satan bir yazarsa zaten matbuat halinde alırım. zaten az kazanıyor bir de ben azaltmayayım kazandıĝını derim. nâçizane düşüncem budur. hep e- kitap okumuyorum ama koskoca bir kütüphanem var.

ikinci el kitap almayı mantıklı buluyorum zira kitap fiyatları uçmuş durumda. hem eski kitap zaafımı da tatmin ediyor hem de çok daha uyguna alabiliyorsunuz. alamayacaksanız da kütüphaneden ödünç edinebilirsiniz. bir an için kitap yayımladığınızı ve bu başlığı okuduğunuzu düşünün. sizin emek verdiğiniz ve çok düşük de olsa gelir elde edeceğiniz eserinize insanların korsan yoldan ulaşmak için çabaladığını ve bunu normal saydığını düşünün. ben üzülürdüm, hem kitap yazan biriyim. aynısını yaşasam daha çok üzülürdüm.

korsana katkıda bulunmak yerine e-kitap okuyabilirsiniz ya da ikinci el alabilirsiniz. okumak isterseniz bir çok farklı yol var zaten ama korsana hayır diyorum.

amacı içi dolu dolu "okumak" olan insanı bağlayan bir sorun değildir.

hak, hukuk meselesi ayrı bir konu, ne yazık ki ana konu değil. orijinaller pahalı olduğu için modaya dönüşmüş ve şekilciliğe evrilmiştir bir mesele artık.

yeterince az okuyan bir ülkede nasıl oluyor da kendine iş bulabiliyor dediğim yasadışı girişimdir korsan. basılan kitap sayısı belli. okuyan belli. bu korsan basım yapanlar kime satıyor kitapları? bizim yapımızda mı var yasal olmayana yaklaşmak? acaba diyorum orjinal diye aldığımız kitaplar korsan da bizim mi haberimiz yok? neden olmasın? türkiye burası. karşıyım demek bir halt etmek değil ondan eminim.

olsa da okusak.

(bkz: piratpartiet)

özellikle akademi işinde olanlar bilir. bu ünlü dergilerin indekslendigi yayın evleri, audiden vesaire daha fazla kar ederler. çünkü bütün herkes onlara mahkumdur. bu yüzden avrupa'da bir çok ülkede korsan parti kurulmuştur ve amaçları dünyadaki yayın sektöründeki telif hakları kavramına son vermek. bu partiler avrupa parlamentosuna bile girmiş bulunmaktadırlar.

bu konularda rusları seviyorum nerede bir korsan site kurulmuşsa özü ruslardadır. hocalar bile size kitapların pdgini atar boşa para vermeyin diye.

baskısı ve cildi genellikle çok düşük kalite oluyor korsan kitapların. ve her kitap sahafa düşer. eskisini alırım daha iyi.

imkanı olmayan için nimettir. iyiki varlar.
lisede neredeyse aldığım bütün kitaplar korsandı. iki liraya üç liraya en fazla 5 lira oluyordu. neredeyse çoğu klasiği korsan olarak okumuştum.

üniversite yıllarında tercih ettiğim kitap şekli.

korsan kitaplar çok hassas tabii ne haddimize fikir beyan etmek. ne biçim başlık açmışınız lan aahah.*
o zamanlar sözlük çok efendiydi tabii
kafa sözlük çok bozdu çok...

yüzyıllık yalnızlık mağaza fiyatı: 70 tl

yüzyıllık yalnızlık korsan tezgah fiyatı: 15 tl

bunu alırken yazarın emeği gaspedilmis olmuyor.
yayınevinin okuyucuyu düşünmeden vurduğu etikete karşı senden de bir savunma sanatı gelişiyor.

bir yazar olursam insanların beni okumak için korsana yönelmeleri beni mutlu eder.
yöntem bulma çabası her şeyin üstündedir.

yayınevi ne yazara ne grafik tasarıma ne çevirmene doğru dürüst para vermezken emekten bahsedilmesi tamamen fetişizm, tamamen öğretilmiş bir jargon.

yerler sizin emek üslubunuzu canlar...

iyi yazarlar kitabı para kazanmak için yazmazlar. iyi yazarlar sonra o para eder.

korsan satan herif korku dolu şekilde evine para götürmek için yaşarken trilyon kazanan yayınevlerine ses seda yok.

bankacilardan yayınevi oluyor la daha ne olsun.

emek hırsızlığıdır diyorum.

ben korsan kitaplara karşı olan bu nefreti bir türlü anlayamıyorum. okunabiliyorsa ve ucuzsa bir sorununuz olmamalı bence bu kitaplarla. yani isteyen korsan alır isteyen gider orjinalini alır. çöpe atıyormuş da kitapçıya yaptırım uygulatıyormuş da. size ne? protesto ediyorum korsan kitap nefretçilerini! korsanlar da vardır! korsanlar da vardır! korsanlar davardır!*

korsanlar da kitaptır. yapmayın.