sadece yunan mitolojisinde bir tanrı olarak değil eski yunanlıların yer altının tümüne verdiği ad olarak da bilinir. eskiden kendisinden öyle korkulurmuş ki fısıltıyla anılırmış adı. hatta bazı o dönemin crackhead yunanlıları toprağa ayağıyla vururmuş karanlıklar prensi duysun kendilerini diye.
hades üç büyük tanrıdan biri. titan olan kronos ve rhea'nın oğlu. dandik ve hileli bir çöp çekme yarışmasında kısa çöpü çekince yeraltına sürgün edilen hikayenin bahtsız oğlu.
yine de devam eder hades. karanlıklardan bir krallık kurar kendine. yeraltını arşınlar ve durmadan ilerler. geri kalanlar gökyüzünde dalkavukluk ederken hades devam eder krallığını inşa etmeye.
buna rağmen ne geçer hades'in eline peki?
şan, şöhret, kardeşlerinden bir gram saygı belki?
ne münasebet canım aa.
hades'i diğer çöplerden ayıran yegâne ayrıntı budur: o başkalarının alkışı veya tokatı için hareket etmez. terazisi sağa sola oynamaz( hiç orpheus'u persephone için affetti ama artemisia demeyin bir kere bir erkeğin eşini dinlemesi kadar erkekçe bir şey yok bu dünyada. arada böyle de küçük jestler arkadaşlar).
seviyorum hades'i. karanlıktan bir aydınlık var eden, hiçbir laubalilik kabul etmeyen, ölülerin kralı.
bir de bazen şimdilerde 'vintage' olmuş değerlerle hareket etmek gerekmiyor mu sizce? onur gibi, omurga gibi. iç çekiş...
devamını gör...