yeni insanlarla tanışmak için çok yorgun olmak

olumsuz tecrübelerden, kalbe oturmuş hayal kırıklıklarından sonra oluşan durumdur. yeni birileri ile tanışmak için enerjiniz kalmamıştır, kendinizi anlatmak için de.

o yorgunluk yeni insanlar için değildir, bütün hayat içindir. hayatın her alanında yorgun olan insan beyanı.(t)

artık büyümüş olmak.

ben eski tanıştığımı daha tam tanıyamadım her gün başka yüzünü görüyorum. yeni birini nasıl tanıyayım. halim yok valla. gidip uyucam.

yorgunluğumuz bu yüzden.*

bugünlerde o kadar çok enerji doluyum ki anlatamam. sanki pimi çekilmiş el bombası gibiyim açıkçası. gözlerimi 4 değil, 8 hiç değil, 16 açtım ve bakıyorum etrafa yeni yeni yüzler arıyorum sağda solda...

sırtımızda mı taşıyoruz arkadaş?
tanışır bi kahve içer bi iki sohbet eder yürür gidersin ne gerek var bu aforizmalara.

çevrende çok insan olmasından ve yeni birine ayıracak vaktin olmamasından kaynaklanabilir. bir sıkıntı da yok bence bunda. yeterince yalnız kalınca insan tekrar tanışmak istiyor birileriyle.

her tanıştığınız insana kendinizi anlatmanın bazı bağzı eskilere gitmenizi sağlaması bu yorgunluğun en büyük sebebi bence.
yıllardır folloş olmuş duygularını biraz daha yıpratmamak için bu yorgunluktan daha fazla ödün vermek istemez birey. belki her seferinde "bu sefer" demekten bıkmadığı için belki de sözüm ona sosyallik adı altında kendisini ve yorgunluğunu hiçe saydığı için bu yorgunluk, hislerinizi erken tüketmenize sebep olur. bir yerden sonra her şeyde olduğu gibi bu da paradoksa girer.
hisleriniz yıprandıkça yorulursunuz , yoruldukça hislerinizi yıpratırsınız.
yine aynı şeyleri yaşamaktan korkmanın verdiği kaygı da bu yorgunluğa sebep olur elbette. hatta bence biriyle seviştikten sonra onu üzerinizden atmak istemenizin de sebebi bu olabilir. ("söktür git. bir enkazı daha kaldıramam" gibi bir replikle partnerinizi üzerinizden attığınızı düşünürseniz sevinirim)
cidden kendinizi yorgun hissediyorsanız dinlenin.
yoksa denendi görüldü. hem ayranlar döküldü hem kötü şeyler yaşandı.