yerdeki ekmeği öpüp kenara koyup ateistim diyebilmek

bayram namazlarını hiç aksatmayan bi ateist olarak garipsemediğim durum.
bazı alışkanlıklar değişmiyor

sonuçta karnımızı doyuruyor ve saygıyı hak ediyor. bu tür inceliklerin altında yatan nedeni anlamak gerekiyor.

ne var ki bunda?
yerdeki ekmeği öpüp kenara koyup ateistim...

sümerli atalarından dolayıdır büyük ihtimalle.

öpme kısmı dışında anlaşılmayacak bir durum değil. sonuçta kenara konan ekmek ihtiyacı olan bir canlı tarafından parçalanmadan alınabilir ve herkes hayatına rahat bir şekilde devam eder.

t: s.ki.so..k tespit
ayrıca, (bkz: başlık nick uyumu)

başlık sahibi dile getirmemiş ancak ateistlere gömdüğü ve bir kutsaldan bahsettiği için konu aslında islam çerçevesi içinde ele alınıyor. ekmek kutsal ya hani... kaynak nedir? yok. zira olay tamamen başka yerlere dayanıyor. aynı mesele tuz için de dile getirilir halk arasında. "aman tuzu dökme yere, yoksa cehennemde göz kapaklarınla toplarsın". bunları dinin içine kim soktuysa gidin ona sorun bu kutsallığın nereden geldiğini.

dinin esasları hiç konuşulmazken millet bunlarla uyutuluyor. vatandaş ekmeği öpüp kenara koyunca o kutsalı kurtarmış oluyor, akla bak. ancak aynı vatandaş bağını bahçesini sularken kullandığı suyu bir tarafına takmaz örneğin. niye? böyle bir şey sokulmamış kafasına çünkü. fakat inandığı dinin kitabı israfı o kadar çok vurgular ki. bir okusa, ekmeği öpüp kenara koymanın değil, israf etmemenin ne denli önemli olduğunu anlayacak. anlayacak ve bu başlık sahibi gibi ileri! zekalılar gelip trollük yapamayacak.

ekmek de, tuz da muhtemelen geleneksel klişelerden dolayı ve insanlığın en muhtaç olduğu besinlerin arasında olduğu için kutsal sayılıyor. dinle alakası yok yani. ekmekin değeri zaten belli, tuzun önemiyse tarih incelendiğinde anlaşılabilir. uğruna savaşlar yapılmış zamanında.

bu durumda bir ateistin de bunu yapmasından sana ne? o ateist en azından bunu bilinçli olarak yapıyordur muhtemelen, neden yaptığını biliyordur. sen bunu dine sokmaya çalışıyorsun ve esasında çok ama çok daha salakça bir iş yapıyorsun.

devam, aynen böyle devam. hangi elle işeneceğinden, hangi elle yemek yeneceğine kadar kriterler belirlemeye devam edin. görün bakalım inandığınız hesap günü geldiğinde ve kitap açıldığında bunları orada bulabilecek misiniz? yoksa bunlar yerine, adalet, zulüm, hak yememe, israf etmeme, can almama/zarar vermeme, emeğe saygı gibi kavramlar mı karşılayacak sizi.

hiçbir tarafın çomarı çekilmiyor. ne inananın, ne inanmayanın. millet ortak kriterlerde birleşip, uzayın ta bilmem neresine gidiyor, dünya ve insanlık için bilmem hangi teknolojiyi üretiyor, bizde ise inanç üzerinden, parti üzerinden, ideoloji üzerinden, futbol üzerinden daha ne kadar ayrışabiliriz diye göt yırtılıyor.

bunun en büyük nedeni dinin olmadığına inanıp davranışlara dökememekdir .
küçük yaştan beri ekmeği yerde görünce alıp onu yüksek bir yere yada kimsenin basamıycagı bir yere konulması gerektiğini aşıladılar bize kalkıp bir anda bunu hayatımızdan çıkartamayız.
hem ekmek saygı duyulması gereken bir nimettir.
bunun ateistlik veya din ile alakalı bir davranış olduğunu düşünmüyorum.

öpme kısmı biraz abartı geldi bana.

yürek ister.

öpüp alnına değdirip kenara koyarsın, hem yüksek yere koyun, ufalayın biraz da, kuşlar gelip yiyor onları.

bu eylemi gerçekleştirdikten hemen sonra mi ataistim demiş. herkesler duymuş mu. ağam bizimle alay ediy.