öne çıkanlar | diğer yorumlar

yaşar kemal'in hayatıyla benzerlik taşıyan romanının ismidir. daha sonrasında sinemaya da uyarlanmıştır.

yaşar kemal dört buçuk yaşlarındayken, babasının öncesinde ölümden kurtarıp besleyip büyüttüğü yusuf adındaki çocuk, yaşar kemal'in babasını yüreğinden bıçaklayarak öldürüyor. tabi bu anlara yaşar kemal de tanık oluyor ve 12 yaşına kadar kekeliyor.

romanda da ana karakterin babası bir cinayete kurban gidiyor. bu olaydan sonra çevresi ve yaşar kemal'in deyimiyle adam öldürmeyi zanaat haline getirmiş kişiler, kitabın ana karakteri hasan'ın beynini yıkamaya çalışıyor. küçük çocuk adeta 'babanın kanı yerde kalmasın' diyerek cinayet işlemeye özendiriliyor. hem de kendi öz annesinin cinayetine özendiriliyor. peki neden? hiçbir kanıt olmamasına rağmen sırf annesi güzel bir kadın olduğu için hasan'ın babasını aldattığını ve babasını öldüren kişinin kadının sevgilisi olduğunu düşündükleri için.
dünya edebiyatındaki kırmızı pazartesi, bu kitaba konu olarak benzese de çok farklı işlenmişler. o kitapta da birinin ölümü bilinmesine rağmen hiç kimse engel olmuyordu. yılanı öldürseler'de kadının hiçbir suçu olmadığını bilmelerine rağmen kimsenin öldürülme fikrine engel olmaması gibi. ki bence yılanı öldürseler çok daha yüreğe dokunan bir anlatıma sahip. hasan'ın o iç hesaplaşması ve yaşar kemal'in bizlere aktardığı üstü kapalı psikolojik tahlili muazzamdı.

--- alıntı ---
bir adamın kıymeti parayla ölçülür mü, bir adamın değeri dünya malıyla ölçülmez, ölçülmez ama, gözü kör olsun biz adam öldürmeyi zanaat edinmişiz, ne yazık.
--- alıntı ---
devamını gör...
(bkz: yaşar kemal)in başyapıtlarından biri. kitabın baş karakteri hasanın bütün köyü tarafından anne katili olma serüvenini anlatıyor. kitabı okurken o kadar çok sövdüm ki anlatamam.
devamını gör...
beni aşırı derecede çarpan yaşar kemal romanı. toplumsal linci, oluşum aşamalarını, insanın neden ve nasıl şartlarda suç işleyebileceğini anlatmakta. bireyi suçlamadan topluma da bakmak gerekir mi, suçun tek sorumlusu fail midir yoksa toplumun da işlenen suçlarda parmağı var mıdır, diye sorduruyor insana.

yky'dan çıkan kitaplarında harika görseller de kitaba eşlik ediyor. 3-4 sene önce okumuş olmama rağmen kitabın neredeyse her detayı aklımda.
devamını gör...
kapalı toplumların yarattığı örgütlü bir cehalet vardır. bu cehalet örgütlü olmasının yanı sıra aynı zamanda inanılmaz bir özgüven barındırır. işte o özgüvenle yaratılan normlar ve onların yarattığı sonuçları görmek açısından muazzam bir kitaptır. yaşar kemal'in dilini ve karakterleri aktarmadaki başarısını düşündüğünüzde aslında sosyolojik bir analizin edebi olarak nasıl yapılabileceğinin dersini verdiğini çok net bir şekilde görürsünüz. bu tarz konularla ilgili yığınla araştırma ve makale var ama yaşar kemal'i okuduğunuzda her şey dimağınızda daha da bir berraklaşır. çünkü size tüm bu olumsuzlukları resmen yaşatır. sizi dışarıdan alıp hikâyenin tam ortasına sokar. bahsettiğim tarz araştırmalar sizin için sosyal bilimler açısından basit bir okuma olarak kalacakken ve unutabileceğiniz bir noktada dururken, yaşar kemal kalbinizi, ruhunuzu ele geçirir. iliklerinize kadar bu sosyolojik dramı bizatihi yaşarsınız. zaten mesele de bu; idrak dediğiniz şey sadece beyinle olmuyor, kalbinizin ve ruhunuzun da idrak etmesi gereken şeyler var ve bunların hepsi bu kitaba parça parça serpiştirilmiş. aynı zamanda suçun oluşumu ve seyri açısından çıkarılabilecek yığınla alt metne sahip. tabi sonrasında vicdani kanaatin oluşması ve mağdur kim sorusunun net bir şekilde sorulması var ki, hikâyenin tüm başarısı orada saklı. okur içinse vereceği cevapta...

okuyunuz okutunuz demek gerek herhalde.
devamını gör...
yaşar kemal harika bir gözlemcidir. kendini çok iyi yetiştirmiş sadece bişeyler yazmak istememiş bize bizi göstermek istemiştir. yılanı öldürseler sarsan derin bir hikaye ve maalesef çok gerçek. toplumun kana susamış vahşi yönünü, aç gözlülüğünü, eril zihniyetini, sadece güzel olduğu için bile kadını suçlu saymasını, töre adet ve gelenek gibi aslında içi boş olan safsatalarını, çocukların çalınan masumiyetini görmüş ve bize de göstermek istemiştir. bu sadece bu ülkede böyle değil elbette tüm dünya da halâ devam eden yanlışlar . keşke birşeyler değişse ama mümkün değil.
kitaptan çok yazar güzellemesi yaptım ama arkasındayım.halâ tanımayan okumayan varsa belki merak edip başlar.
yaşar kemal iyi ki vardı iyi ki yazdı.
son olarak livaneli' nin yaşar kemal için "gözüyle kartal avlayan yazar" övgüsünü de dile getirmek isterim yazarı daha yakından tanımak isterseniz okuyabilirsiniz.

“yaşar kemal’in çevresinde esen, sanki kişiliğinin ve bedeninin ayrılmaz parçası olan, gittiği her yere, girdiği her mekâna, sanki onunla doğmuş gibi farkında olmadan taşıdığı bir rüzgâr vardı. ister yabancı ister bizden, ister köylü ister kentli, ister kadın ister erkek, herkesi etkisi altına alan bir rüzgârdı bu. unutulmaz roman kahramanlarından yel veli gibi sürekli koşarak ölümden kaçmak istediği için oluşmuyordu bu rüzgâr. koca gövdesiyle onu da, yanındakileri de bazen lodos gibi sersemletiyor, bazen garbi yeli gibi ferahlatıyor, bazen şiddetlenip çevresinde ne varsa önüne katıp sürüklüyordu.”
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yılanı öldürseler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim