yoğunum bahanesine sığınan insan

sözüm meclisten dışarı, en sevmediğim insan modelinde ilk 3'ü zorlar. hal hatır sorarsınız, günler sonra cevap verir. niye yazmadın dersiniz, yoğunum der. yemek yemeye, tuvalete, dinlenmeye de mi vaktiniz yok diye sorarlar insana. herkesin dilinde bir 'yoğunum' bahanesi.

gerçekten yoğun olabilir ama insan sesini duymak istediği, bir şeyler paylaşmak istediği birine mutlaka ulaşıyor.

he canım he yoğunsun. ne işim var ki
(istisnalar hariç tabi.)

zaten başlığı açan arkadaş kendisi de söylemiş: "bahane". öyleyse ilişkinizi ona göre düzenleyiniz, kimseye eyvallah etmeyiniz.
öte yandan, gerçekten dostunuz olduğunu düşündüğünüz biriyse, bir derdi mi var, bir tür zihinsel ya da fiziksel güçsüzlükten dolayı mı eli telefona gitmiyor, anlamaya ve mümkünse derman olmaya çalışınız. baktınız olmuyor, zorlamayınız.

size yazamayacak kadar yoğundur. kısacası önceliği değilsinizdir.

elbette yoğun olabilir. fakat size hiçbir şekilde vakit ayıramayacak kadar yoğunsa bir insan arkanıza bakmadan kaçınız.

muhatap olmak istemediğine işârettir.