yörükler

iyi insanlardır, severiz.

yörükler; tüm akdeniz ve ege[adalar denizi] boyunca göçebe bir şekilde yaşayan, alevi islam inancına sahip olan bir türk topluluğudur. yörük sözcüğünün etimolojisi "yürümek"ten gelir: yö(ü)rümek
yani yörükler, "yürüyen türkler"dir. bir yörük atasözüne göre "türk'ün yürüyenine yörük, yürümeyenine manav" denir. yörük türkleri, osmanlı devleti'ne en çok isyan eden topluluklardan birisidir ve mustafa kemal atatürk'ü çok severler. hatta atatürk'ün yörük türkleri hakkında şöyle bir sözü vardır: "arkadaşlar! gidip, toros dağları'na bakınız, eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez."
kısacası; yörükler dürüsttür, namusludur, eşitlikçidir ve vatanseverdir.
ilgili linkler:
1) karamanulak.com/ataturkun-e...
2) tarihvearkeoloji.blogspot.c...
3) burdurgazetesi.com/haber/15...
4) burduryenigun.com/antalyada...
5) t24.com.tr/amp/haber/torosl...

osmanlıya baş kaldırmış, kök söktürmüş bir soydur aslen.
beyazgazete.com/haber/2018/...

kalktı göç eyledi avşar elleri
ağır ağır giden eller bizimdir
arap atlar yakın eyler ırağı
yüce dağdan aşan yollar bizimdir

belimizde kılıcımız kirmani
taşı deler mızrağımızın temreni
hakkımızda devlet etmiş fermanı
ferman padişahın dağlar bizimdir

dadaloğlu’m yarın kavga kurulur
öter tüfek davlumbazlar vurulur
nice koç yiğitler yere serilir
ölen ölür kalan sağlar bizimdir

öncelikle atatürkçüdürler bu net en başta belirtmek gerekir atamın yörüklerle ayrı bir bağı vardır zaten kendisi de yörük kökenlidir tsk sayfasından bu bilgiye direkt ulaşabilirsiniz. şimdi bir arkadaş alevi islam inancı demiş ancak karıştırmış bir teke yörüğü olarak belirtmem gerekir ki yörüklerin büyük bir kısmı sünni hanefi mezhebindendir. alevilik ile karıştırılır ancak alevi’si bile birkaç köyden ibarettir çünkü ayrıca belirtme gereği duyulur alevilik kültüründe de eski türk gelenek ve göreneklerine bağlılık son derece hakimdir bu yüzden yörüklerin türk kültürüyle aktarılan şaman geleneklerini taşımaları bakımından ki aleviler de böyledir karıştırılır ancak yörüklerin çok büyük bir kısmı sünni hanefi’dir. antalya, muğla, mersin, burdur, ısparta vb. sahile yakın veya asıl olarak toroslar boyunca yerleşim göstermişlerdir de diyebiliriz. eskiden osmanlı’nın ilk zamanlarında beyliklerin haritalarına bakarsanız coğrafi olarak muğla ya doğru uzanarak elmalı, korkuteli, finike, kumluca bu çevre üzerine kurulu bir teke beyliğinin mevcut olduğunu yörüklerin ana yerleşim yerlerinden biri olduğunu göreceksiniz ayrıca burdur, ısparta çevresinde de hamitoğulları’nın yine aynı şekilde yörük kökenli olduğunu belirtmek gerekir yine aynı şekilde mersin’de de köylerde yaygın şekilde. antalya elmalı çevresinde ayrıca belirtme gereği duyuyorum çünkü osmanlı da ilk medreselerden biri orada olduğu için şehrin de ana merkezi o bölge üzerindeydi eski uygarlıkların su yolları da zaten o bölge üzerinden geçer toros dağlarıyla çevrelenmiş bir topografya üzerinde eski yerleşimler hep oralara kurulmuştur. yörüklerin de yaşam tarzı olarak konar göçer olmalarının getirdiği küçük baş ile geçimini sağlama durumu söz konusu olduğu için keçisini otlatacağı suya yakın yere ihtiyaç duyacağından bu ilçelerin çevresinde yayılmış bir yerleşim göstermişlerdir. bugün giderseniz civar köylere eski dedelerine ninelerine sorarsanız da aleviliğin oralarda birkaç köyden öteye gitmediğini görürsünüz çünkü ayrıca belirtmek gereği duyarlar o filanca işte ali amca filanca köyden diye hatta ırgat olarak araplar bir vakit çalıştırıldığı için arap kökenlilerin de köylerini ayrıca belirtirler. bu durum mersin de de böyledir burdur ısparta çevresinde de muğla’nın içlerinde de böyle dedelerine ninelerine sorarak ancak bu bilgilere ulaşılabiliyor çünkü yazılı kaynak halk tabanında fazla yok dedelerden torunlara ne kadar aktarılmışsa o kadar biraz.

not 1: bu yazdıklarımı torosların has teke yörüğü olarak soyumu gittiği yere kadar takip edebildiğim ve dedelerden aldığım zamanının bilgilerine dayanarak ayrıca dönemin evliyalarını da araştırdığım için yazıyorum yani alevilik ile ilişkilendiren arkadaşın aksine yörüklerin mezhepleri hakkında dönemin medrese kayıtlarından islam ansiklopedilerini de inceleyerek yazıyorum ki kendi soyumun da tarihi hakkında bilgileri doğru ifade etmiş olayım. örneğin 17.yy'da yaşamış ümmî sinan'ı veya 16.yy'dan vâhib ümmî, abdülvahhap'ın hayatlarına haklarında yazılanlara bakılabilir, türbelerine gidip bizzat görebilirsiniz her kadir gecesi bölgede yaşayanlar bu türbeleri ziyaret eder dua okurlar. bölge yörüklerinin dini yönelimlerine hangi evliyaların ve şeyhlerin yaşadığına bakılarak hangi mezhebin şeyhler tarafından dönemin tekkelerinde eğitim verildiğine islam ansiklopedilerini de incelediğinizde o dönemde yaşayanların mezhepleri hakkında yeterince bilgi verecektir diye düşünüyorum genel yönelim ise sinaniliği biraz görmekle birlikte hanefi mezhebinin temellerinin ağırlıkta olduğu net olarak gözlenebilir. kuranın türkçe'ye çevrilmesinde neden hanefi mezhebi ağırlıklı olacak şekilde atatürk tarafından elmalılı hamdi yazır'a bu görev verilmiştir bunu da araştırabilirsiniz.

not 2: her ne kadar geldikleri mezhebi bu kadar uzun yazmış olsam da yörüklerin daha çok günlük işlerle günün problemini pratik şekilde çözmeye çalışmakla odaklı olduklarını, kendi yağında kavrulan bir toplum olduğunu belirtmek gerekir. kısaca günün iş güç yorgunluğundan keçiyle koyunla ilgilenmekten dine vakit ayırıp sıkı sıkıya bağlı olduğu söylenemez üstelik son derece de pragmatik son derece realist insanlar olup bir o kadar da milliyetçi insanlardır bunu belirtmek gerekir.

yörük daha yürük olduğunun , anadolu'ya girişte kaşgari'nin divanına atları ile yazıldıklarının farkında değiller...

yörüyen diye bir tanım yok türkçe'de (asya) , koşmak karşılığıdır düzdekilerin dili dönmemiş yörük yööörüyen demiş,türkçe'nin içine etmişler.
selçuklu'da aynı, yörükle aynı dili konuşmazlardı ,yani selçuk sarayı türkçe'den muaftı , türk'üz orta anadolulu ise türkçe'ye dili dönmediğinden uydurukçuluk kotarmışlar.

ayrıca, orta anadolu bilhassa konya -karaman sevmez yürüğü ,düşman görür..
daha yeni 3-5 sene olmadı karaman'da dövdüler ,su vermediler düzden kovdular sarıkeçilileri.
biz şuyuz biz buyuz ,sen tarihini yok etmişin kültürünün içine sıçmışsın ,devşirmenin hint'in kuyruğu olmuşsun ..
yürüğün alevilikle ne ilgisi var,antalya ve çevresinde ki bilhassa elmalı ve varsak'taki aleviler , yürüklerden sonra yerleştirilmiş buralara , yürük kültürü iel türklükten başka benzerlikleri yok.
türkü alevilerin yerleşimleri iç karadeniz ve yozgat'ın kuzeyi,azda olsa ordu ve giresun dağlarının iç tarafında alevi yerleşimleri. bçorum-tokat- yozgat alevileri yemek yapmayı bile bilmez, yürüğün yemeği ise restoran lezzetindedir.
(tabi benimde bilgim bir yere kadar.)
kaşgari'nin tarifi ile gelenler büyük olasılıkla şamanlar ,tenrici inanışındalar, belli sürelerle islam'a geçmişiler ,bursa ve yalova-gemlik dağlarında var hala yürükler ,hiç inmiyorlar düze. gemlik-termal(yalova) dağ ve ormanlarına balta girmemiş orman bile denilebilir.(onno tunç-uçak olayını okuyun) ..
hiç bir bir şeklide düzdeki kendine türk diyenlerle alakası yok yürüklerin, yemek kültürleri bile , kuzeydoğu asya,altay-mançurya-ötüken bölgesine öz.
balıkesir'de kiler ki dağlar ve ormanlar bakir olduğundan düz ile ilişkileri olmamış.

yürük dediğin kişi safkan türkü kökenlidir .
arkadaşım anadolu'da toplulukların türk diyenler dahil birbirleri ile kültür bağı çok az.
ben türk tatarım benim bir oğuz ile %1 bir kültür bağım yok , bir tarafımda çepni ne işim olur oğuzla ,düzde ki konyalı-niğdeli ile.
ben demiyorum komşu köylüm atsız usta diyor.

yürük kendine has türkü soydandır.
başka şeyler yazan art niyetlidir.

üzerine bu kadar edebiyat yapılacak ne var anlamadığım insanlar. yörük dediğin kırsaldaki basit keçi çobanlarına verilen genel addır. ben de gürcüyüm ama hiç sağda solda bunu belirtme ihtiyacı duymuyorum. insanlar ne saçma şeylerden anlam çıkarıyorlar yahu.