yüz verdik ali'ye geldi sıçtı halıya

zamanla şekilden şekile girmiş değişik isimlerle tamlamalarla söylenmiş sözün gerçek atasözü haliymiş.

hülya koçyiğit, tarık akan, cihan ünal'ın oynadığı herhangi bir kadın adlı ilginç filmde, hülya koçyiğit bir iki güldüğü için yüz bulan tarık abimizin, berbere, "torovolto saçı yap" demesi olayı.
bu olay çok normaldir aslında. bazen bir dişi selam bile verse heyecanlanıyor insan. "kocanım di mi artık" diyesi geliyor. postmodern erkeksi hayallerimizin içinde yitip gitmişiz sanki. (sevecen emoji)

ben bunun kedi versiyonunu biliyordum. lakin orjinali böyleyse böyledir. (zaten kedi niye halıya sıçsın... temiz hayvan kedi - zorda bırakılmadığı sürece kabahatini saklayan cinsten bi canlı, neyse)

lakin işte insan bazı atasözlerini ilk duyduğunda cıklayarak kınıyor - sonra yaşananlardan sonra "hee adamlar görmüş ki demiş" diyor. yoksa niye durduk yerde sıçmalı bi atasözü çıksın ortaya di mi. özetle, şu memleketteki arkadaşlık/sevgililik/akrabalık ilişkilerinin çoğunu ifade eden bir cümle bu. hasbıhal ettiğiniz, güven duyduğunuz, "yakın dost/akraba" dediğiniz şahsiyetlerin çoğunun bunu kazak sündürür gibi sömürmeye veya kötüye kullanmaya çalıştığını göreceksiniz. ha bir de iş söze geldiğinde bundan da yakınırlar ha. diller etik, eller patik örüyo işte n'abıcan.

kısacası yüz vermemek lazım, çok böyle aynı frekansta olduğunu düşündüğün adama/kadına bile çok kapını açmayacaksın. açmayacaksın ki halıların kakasız kalsın - kafan rahat olsun.

not:
sözlük içi bi kişiye kurulduğumdan yazılmadı bu - tamamen işyerisel tanıdıklardan tetiklendim. eldeki çekirdeği kenara bırakabilirsiniz. skrinşat da vermicem, versem de tanıdığınız insanlar değil zaten bişi anlamazsınız. uslu durun.