yazar: mihail lermontov
yayım tarihi: 1840
27 yaşında katıldığı bir düelloda yaşamını kaybeden yazarın tek romanıdır. hayata ve insanlara vurdumduymaz bir açık sözlülükle yaklaşan genç ve yakışıklı subay peçorin bundan hiç de rahatsızlık duymamaktadır.
yayım tarihi: 1840
27 yaşında katıldığı bir düelloda yaşamını kaybeden yazarın tek romanıdır. hayata ve insanlara vurdumduymaz bir açık sözlülükle yaklaşan genç ve yakışıklı subay peçorin bundan hiç de rahatsızlık duymamaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ata" tarafından 03.01.2021 02:09 tarihinde açılmıştır.
1.
mihail yuryeviç lermontov'un yazdığı tek romandır. asker kökenli bu yiğidin kitabında çizdiği portreye pek de yabancı değiliz. idealizm ve insanı insan yapan hırstan hiç bu kadar güzel bahsedilmemişti.
rus klasikleri arasında onulmaz yaralar açan kitaplar arasındadır.
rus klasikleri arasında onulmaz yaralar açan kitaplar arasındadır.
devamını gör...
2.
mihail yuryeviç lermontov tarafından yazılıp 1940 yılında yayımlanan yazarın ilk ve tek romanıdır.
eser bir çok klasik rus edebiyat ürünü gibi insanı bolca düşünmeye ve anlam arayışına sürükler fakat lermantov bu eserde oluşturduğu baş karakter olan peçorin ile sadece rus edebiyatına değil dünya edebiyatına çok büyük bir iz bırakmıştır.
peçorin karakteri içinde bulunan tüm duyguları gizlemeksizin oldukça açık yaşaması belki de onu bu denli etkili kılmıştır.
kitabın tanıtım bülteninde peçorinden şu şekilde bahsedilir;
''beyler, zamanımızın bir kahramanı bir tek kişinin portresi değildir; kuşağımızın gittikçe artan kötülüklerinden yaratılmış bir portredir''.
belki de peçorin bir çok rus gencinin fikir dünyasının birleşip tek bir vucütta buluşmuş bir halidir.
ek olarak eserde dönem hakkında eleştiriler ve gözlemler mevcut bu sayede rus edebiyatı ve rus halkı hakkında da bilgi ediniyorsunuz.
şahsi düşüncem peçorin edebiyat dünyasının en büyük ve en çalkantılı ''psikolojik'' karakteridir.
lermantov rus edebiyatının devleri arasında belki de bir adım geride kalan bir yazar fakat bunun sebebini 27 yaşında bir düello sonucu ölmesine bağlıyorum zira tek bir romanla dev bir adım atmış bir yazardır.
eser gerçekten dikkatlice okunup üzerine düşünülmesi gereken bir eser okumanızı şiddetle tavsiye edip bir alıntı bırakıyorum.
''ruhumu toplum bozmuş, kafam kuşkulu, kalbim hiç doymak bilmiyor; hiçbir şey beni oyalamıyor, kedere de zevke alıştığım gibi çabucak alışıyorum.''
eser bir çok klasik rus edebiyat ürünü gibi insanı bolca düşünmeye ve anlam arayışına sürükler fakat lermantov bu eserde oluşturduğu baş karakter olan peçorin ile sadece rus edebiyatına değil dünya edebiyatına çok büyük bir iz bırakmıştır.
peçorin karakteri içinde bulunan tüm duyguları gizlemeksizin oldukça açık yaşaması belki de onu bu denli etkili kılmıştır.
kitabın tanıtım bülteninde peçorinden şu şekilde bahsedilir;
''beyler, zamanımızın bir kahramanı bir tek kişinin portresi değildir; kuşağımızın gittikçe artan kötülüklerinden yaratılmış bir portredir''.
belki de peçorin bir çok rus gencinin fikir dünyasının birleşip tek bir vucütta buluşmuş bir halidir.
ek olarak eserde dönem hakkında eleştiriler ve gözlemler mevcut bu sayede rus edebiyatı ve rus halkı hakkında da bilgi ediniyorsunuz.
şahsi düşüncem peçorin edebiyat dünyasının en büyük ve en çalkantılı ''psikolojik'' karakteridir.
lermantov rus edebiyatının devleri arasında belki de bir adım geride kalan bir yazar fakat bunun sebebini 27 yaşında bir düello sonucu ölmesine bağlıyorum zira tek bir romanla dev bir adım atmış bir yazardır.
eser gerçekten dikkatlice okunup üzerine düşünülmesi gereken bir eser okumanızı şiddetle tavsiye edip bir alıntı bırakıyorum.
''ruhumu toplum bozmuş, kafam kuşkulu, kalbim hiç doymak bilmiyor; hiçbir şey beni oyalamıyor, kedere de zevke alıştığım gibi çabucak alışıyorum.''
devamını gör...
3.
kitaptan önce yazarın genç bir yaşta bir düello sonrası ölmesi çok vahim bir olay...
çünkü daha otuzuna bile gelmeden bu kadar sağlam bir eser çıkaran mihail yuryeviç lermontov eminim yaşasaydı rus edebiyatı'nın en iyi yazarları arasına girebilirdi ki bu eser bile başlı başına bir şaheser.
peçorin umursamaz,kötülüğü neden yaptığını bilen ancak neden bırakmadığını kavrayamayan ya da kavramak istemeyen biridir.birçoğumuz gibi düşüncelerini toparlayamaz ve bunları günlük haline döker.
o hangi zamanın kahramanıdır?nasıl bir kahramandır?iyilik ve insanı kötülüğe iten şey nedir ya da somut bir iyilik herkes tarafından kabul edilen bir iyilik görüşü var mıdır? bu soruları sorduruyor.
kitaptaki peçorin karakteri bence her düşüncesini görmek bakımından çok iyiydi.kötü düşüncelerini düşünmesi insan için ürpertici olsa da böyle insanlar olduğunu unutturmuyor.bazı romanlardaki dünyaya tozpembe bakışları yoktu bu da bize bir rus edebiyatı eseri olduğunu hatırlatıyor.
kitap alıntıları
kendisi gülerken gözleri hiç gülmüyordu! sy61
kalp katılaşıyor,ruh kendi üstüne kapanıyor.yola yalnız çıktım.sy66
insan bir şey üstünde çok kafa yorsa,bir de bakar ki hayat uğrunda tasalanmaya değmiyor. sy39
çünkü daha otuzuna bile gelmeden bu kadar sağlam bir eser çıkaran mihail yuryeviç lermontov eminim yaşasaydı rus edebiyatı'nın en iyi yazarları arasına girebilirdi ki bu eser bile başlı başına bir şaheser.
peçorin umursamaz,kötülüğü neden yaptığını bilen ancak neden bırakmadığını kavrayamayan ya da kavramak istemeyen biridir.birçoğumuz gibi düşüncelerini toparlayamaz ve bunları günlük haline döker.
o hangi zamanın kahramanıdır?nasıl bir kahramandır?iyilik ve insanı kötülüğe iten şey nedir ya da somut bir iyilik herkes tarafından kabul edilen bir iyilik görüşü var mıdır? bu soruları sorduruyor.
kitaptaki peçorin karakteri bence her düşüncesini görmek bakımından çok iyiydi.kötü düşüncelerini düşünmesi insan için ürpertici olsa da böyle insanlar olduğunu unutturmuyor.bazı romanlardaki dünyaya tozpembe bakışları yoktu bu da bize bir rus edebiyatı eseri olduğunu hatırlatıyor.
kitap alıntıları
kendisi gülerken gözleri hiç gülmüyordu! sy61
kalp katılaşıyor,ruh kendi üstüne kapanıyor.yola yalnız çıktım.sy66
insan bir şey üstünde çok kafa yorsa,bir de bakar ki hayat uğrunda tasalanmaya değmiyor. sy39
devamını gör...