zamanın akıp gitmesi

adınız hiç anılmayacak, ocaklar tütecek, dumanlar göğe yükselecek, ama adınız hiç anılmayacak, bir hiç gibi yaşadığınız gibi hiçliğe savrulacasınız; buna değer miydi ? ben değil zaman ve hayat bu soruyla seni muhatap alıyor.

gelirken böyle bir talebim yoktu giderken de anılmak gibi bir talebim olmayacak. akmazsa alüminyumuna koyayım dediğim zamandır.

her şeyin izahı mümkündür, ancak bu bizim idrak ve kabulümüze bağlıdır. idrak edemiyorsan, inkarın basitliğinden sıyrıl. herkesin yaratma yeteneği vardır, ancak bunu gerçekleştirecek ortam, hak hukuk tanımayan zorbalarının eline düştüğünde cehenneme dönüşecektir. işte o zaman hak mı ararsın yoksa kendini alüminyuma mı sararsın yahut yan mı yatarsın o senin sorunun.

sen uyurken zaman geçiyor sen yemek yerken zaman daralıyor, nasıl para kazanılır diye düşünürken zaman geçiyor.
yıl ay gibi, ay hafta gibi, hafta gün gibi, gün saat gibi ve saat dakika gibi.
zamanın tükeniyor ve bir daha geri gelmeyecek demektir.

hayatımızın ana para birimi zamandır, siz riski düşünürken, birileri risk alır ve başarır.
siz karar vermeyi düşünürken biri kararını verir ve başarılı olur, başkası için çalışırken kendi hayatını değil, başkasının hayatını düzenliyorsun.

sen lüzumsuz okurken birileri lüzumlu okuyup büyüyor, sen faydasız işler yaparken birileri faydalı işler yapıyor.
her gün bazı insanlar seni hayal kırıklığına uğratabilir, onları unut, ciddiye alma, kimsenin nefretini kalbinde hapsetme.

her gün yeni bir derdin olabilir, güçlü ol!
her gün büyük para düşünceleri seni ziyaret edebilir, kendini bundan sakındırma.
bunu düşünmekten kendini alıkoyma hayal etmek olumsuzluklara karşı seni güçlü kılar.

her gün aptal ve akıllı insanlarla iletişim kurabilirsin..,
herkesle iletişim kurup ve insanlar hakkında çok şey öğreneceksin, zamanı asla geri alamayacaksın ve ne kadarına sahip olduğunu bile bilmiyorsun.

bugün risk almazsan, yarın hiçbir şeyin kalmayacak, kaybedecek bir şeyin var! "zaman"
her yeni gün sana hayatını daha iyiye doğru değiştirebilecek bir şey getirebilir.

seni başarılı kılacak şey sadece senin elinde,
yabancıların görüşleri bazen yararlı olabilir, ancak sana toplantıların sunulduğu yanılsamasıyla kendini şaşırtmaya çalış.
insan eylemle tanımlanır!

umudunu kaybetme ve harekete geç. erteleme, öteleme, teslim olma ve korkma, dünya korkaklar için sonsuz azaptır, yalnızca cesurlar bedel ödemenin zafer tadına varırlar.

....ve sen, bunu okuyan genç dostum. bunları biraz geç anladım ve umarım sen benden çok daha önce anlarsın!

geçilemeyen, durdurulamayan, yakalanamayan..

bomboş bir sözdür. demesen bilmeyeceğiz zamanın geçtiğini sağol. risk için olabilirlik ihtimali gerekli veya zararı telafi ki çoğu insanda bu yok. tuzu kuru olup boş boş yazmak kolay. adam işi bilmiyorsa gidip iş kurup batsın mı bu da var. sorun bizim ülkemizde maaşlı çalışan olmak değil kas kafanız anlamıyor bunu. kardesim alım gücü yok hukuk yok kanun yok liyakat yok. git avrupa'daki işçiye bak 1.5 euro verip sendeki 50klık ekran kartını alıyor adam. 2 ay çalışıp sendeki 600klık aracı alıyor. sence bizde sorun maaşlı çalisan olmak mı? oldu herkes patron olsun işçi olan salak demi. kafan çok güzelmiş.

galerimde 2020ye ait görsellerle karşılaşınca çok ufak bir moral bozulmasıyla gelen bilinçtir.

an geliyor düşünüyorsun, zaman ne kadar da çabuk geçiyor. yaş aldıkça daha da hızlanıyor. geceler geçmeyecek sanırken aylar kanatlanarak uçup gitmiş. alışmak koyuyor insana. normalmiş gibi yaşamak. öyle ya, insan ölüme bile alışıyor. kalan sadece bir boşluk. eksiğin yeri hiçbir şeyle dolmuyor. o eski güzel günleri düşününce insan özlüyor. belki sadece hatırlanınca güzel geliyor. sonuç; yapacak bir şey yok. hafıza bir ceza da olsa insana, hatırlamakla yetiniyor.

zaman her türlü akıyor. kıymetini bilsen de bilmesen de. bil o zaman.

evet gidiyor ama ne oluyor yani. bir espiri var mı yoksa ben mi kaçırıyorum. zamanın akıp gitmesiyle birlikte ciddi bir anlam karmaşası yaşıyorum. bir şeyler oluyor ve ben kaçırıyorum sanki..