#final yapan diziler
1984-85 yılları arasında yayınlanmış bilim-kurgu dizisi. kendilerini dost olarak tanıtan uzaylıların bir süre sonra dost canlısı olmadıkları anlaşılacaktır. imdb: 7,3/10.
kraliyet televizyon derneği, birleşik krallık 1988
rts televizyon ödülü orijinal program
rts televizyon ödülü orijinal program
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "chimera" tarafından 11.01.2021 00:09 tarihinde açılmıştır.
1.
bir nesli mahvetmiş bilim kurgu dizisi. daha doğrusu yemek kurgu dizisi. birader eyvallah hadi fareleri löp löp indiriyorsunuz mideye de, tarantula yemek nedir allah aşkına? bakın sırf bu dizi yüzünden bizler uzaylılara bildiğiniz düşman olduk. nefret suçu işledi adamlar bir yerde. bizi fena gaza getirdiler ve bunun etkisinden kurtulmak da bir hayli zamanımızı aldı. allah'tan o aralar trt, et'yi de yayınlıyordu da durumu dengeliyorduk. biraz yumuşayıp kendimize geliyorduk.
bu dizi tam olarak travmalar silsilesidir; misal bu uzaylılarda enteresan bir sofra adabı vardı, öyle sofralar kurarlardı ki, görünce vay anasını derdiniz. şaraplar, mumlar her şey yerli yerinde. ama gel gör ki, ana yemek servisi fena. fanus içindeki fareleri, tarantulaları maşayla alır, öyle yerlerdi. birde sırayla yemeye özen gösterdiklerini hatırlıyorum. önce biri yer, diğeri onu izler, sonra öbürü yemeye başlardı. hem yiyip hem izlemekten zevk alıyorlardı demek ki. bak yahu yine tüylerim diken diken oldu.
birde insan görünümlü kostümlerini çıkınca yeşil dev kertenkelelere dönüşüyorlardı. sürüngenimsi canlılardı. bu nedenle kertenkelelerden bile şüphelenir olmuştuk çocuk aklımızla. ya dünyayı işgal ediyorlarsa, bizim ruhumuz duymuyorsa. yani çok büyük dertler edindik çocukken biz. zaten el kadar bebeyiz, bize yapılır mı bu yahu? ha şimdi diyeceksiniz ananız babanız bu dizileri size niye izletti. aslında izletmediler. televizyon izlerken uyuyakalma masalı ile battaniye altından sahne sahne beynimize çekim yapıp, kendimizi yaktık. sonra da ortalıkta deli dana gibi, fare örümcek höpürdetecek kertenkele aradık. bu arama tarama çalışmalarının adı da keşif oluyordu. keşif ekibi olarak, tepelik alanlara çıkıp orada gözlem yaparak, dünyayı kurtarmaya çalışıyorduk zira bu önemli mevzu kimsenin umurunda dahi değildi.
ama bu dizideki en büyük travma hastane travmasıdır. onun da altını çizmem lazım. zira bu namussuzlar öyle güzel hastaneler yapıp, hastanelerin reklamını da on numara beş yıldız yapıyordu ki, millet akın akın hastanelere koşuyordu. gözün mü görmüyor? kolun mu koptu? dermanı biziz minvalinde reklamlardı bunlar. tabi sonra o hastanelere hasta olarak girenler yemek oluyorlardı da ruhları bile duymuyordu. direniş olmasaydı o aydınlanmayı yaşayamazdık. ve direnişe cidden sempati besliyorduk. keşif ekibimizin adını da direniş koymuştuk ve aramızda karar almıştık, asla ve kata hastaneye gidilmeyecek! çünkü o hastanelerden bazıları, fare yiyen sürüngenlerin hastanelerinden birisi olabilirdi ve biz canımızı pazarda bulmamıştık. işte bu kesin tavrımız arkadaşlarımızdan birinin babasından şamarı yemesine neden oldu. çocuğun dişi fena ağrımış, babası da hastaneye götürmek istemiş, bizimki direnip, sonrasında da kaçınca bir temiz dayak yemişti. baba uzaylıların işbirlikçisi miydi? yoksa normal babalık refleksleri mi göstermişti orası muamma. o olayı hiç aydınlatamadık. *
bu dizi tam olarak travmalar silsilesidir; misal bu uzaylılarda enteresan bir sofra adabı vardı, öyle sofralar kurarlardı ki, görünce vay anasını derdiniz. şaraplar, mumlar her şey yerli yerinde. ama gel gör ki, ana yemek servisi fena. fanus içindeki fareleri, tarantulaları maşayla alır, öyle yerlerdi. birde sırayla yemeye özen gösterdiklerini hatırlıyorum. önce biri yer, diğeri onu izler, sonra öbürü yemeye başlardı. hem yiyip hem izlemekten zevk alıyorlardı demek ki. bak yahu yine tüylerim diken diken oldu.
birde insan görünümlü kostümlerini çıkınca yeşil dev kertenkelelere dönüşüyorlardı. sürüngenimsi canlılardı. bu nedenle kertenkelelerden bile şüphelenir olmuştuk çocuk aklımızla. ya dünyayı işgal ediyorlarsa, bizim ruhumuz duymuyorsa. yani çok büyük dertler edindik çocukken biz. zaten el kadar bebeyiz, bize yapılır mı bu yahu? ha şimdi diyeceksiniz ananız babanız bu dizileri size niye izletti. aslında izletmediler. televizyon izlerken uyuyakalma masalı ile battaniye altından sahne sahne beynimize çekim yapıp, kendimizi yaktık. sonra da ortalıkta deli dana gibi, fare örümcek höpürdetecek kertenkele aradık. bu arama tarama çalışmalarının adı da keşif oluyordu. keşif ekibi olarak, tepelik alanlara çıkıp orada gözlem yaparak, dünyayı kurtarmaya çalışıyorduk zira bu önemli mevzu kimsenin umurunda dahi değildi.
ama bu dizideki en büyük travma hastane travmasıdır. onun da altını çizmem lazım. zira bu namussuzlar öyle güzel hastaneler yapıp, hastanelerin reklamını da on numara beş yıldız yapıyordu ki, millet akın akın hastanelere koşuyordu. gözün mü görmüyor? kolun mu koptu? dermanı biziz minvalinde reklamlardı bunlar. tabi sonra o hastanelere hasta olarak girenler yemek oluyorlardı da ruhları bile duymuyordu. direniş olmasaydı o aydınlanmayı yaşayamazdık. ve direnişe cidden sempati besliyorduk. keşif ekibimizin adını da direniş koymuştuk ve aramızda karar almıştık, asla ve kata hastaneye gidilmeyecek! çünkü o hastanelerden bazıları, fare yiyen sürüngenlerin hastanelerinden birisi olabilirdi ve biz canımızı pazarda bulmamıştık. işte bu kesin tavrımız arkadaşlarımızdan birinin babasından şamarı yemesine neden oldu. çocuğun dişi fena ağrımış, babası da hastaneye götürmek istemiş, bizimki direnip, sonrasında da kaçınca bir temiz dayak yemişti. baba uzaylıların işbirlikçisi miydi? yoksa normal babalık refleksleri mi göstermişti orası muamma. o olayı hiç aydınlatamadık. *
devamını gör...
2.
1983 yapımı amerikan bilimkurgu mini dizisi. 2 bölümden oluşur. türkiye’de “ziyaretçiler” adıyla trt 2’de yayınlanmıştır.
robert englund, willie adındaki ziyaretçiyi canlandırır.
sinclair lewis’in 1935 tarihli “it can’t happen here” isimli distopik romanından uyarlanmıştır. roman, birleşik devletler’de faşist bir yönetimin iktidara gelmesini konu alır. dizinin yaratıcısı kenneth johnson, projeyi kanala sunduğunda yapımcılar abd’de faşist bir iktidarın kazanamayacağını, izleyicilerin de buna inanmayacağını ve dizinin izlenmeyeceğini söylerler. johnson da romanı uzaylı istilası, uzaylı faşist iktidarına dönüştürür. ziyaretçiler, nazileri simgelemektedir. zaten üniformalarında, bayraklarında, posterlerinde kullandıkları sembol gamalı haçın değiştirilmiş halidir.
dizinin adının “v” olmasının üç sebebi vardır:
1. visitors (ziyaretçiler) v’si: dünyaya gelen uzaylı ırka verilen isim
2. the fifth column ( the v column; beşinci kol) v’si: uzaylıların içindeki isyancı askerler, siviller, bilimciler
3. victory (zafer) v’si: insan isyancılarının zaferi
uzaylı gelişmiş bir ırk dünyaya ulaşır. insanlığa barış içinde geldiklerini, karşılıklı bilgi ve teknoloji alışverişinde bulunmak istediklerini söylerler. insanlara aşı vs vaadinde bulunurlar. görünüşleri insana benzer. insanlıkla tam bir uyum içinde iletişim kurabilmek adına insan isimleri kullanırlar. ziyaretçilerin lideri john’dır. ve dizi tarihinin en ikonik karakterlerinden olan, bu filonun bilimcisi de diana adını kullanır (jane badler). güneşimizin yaydığı ışığın dalgaboyuna gözleri alışık olmadığından bir çeşit uv gözlük takarlar dışarıdayken. dünya atmosferine tam uyumludurlar. sesleri bir miktar elektronik çıkmaktadır (bu ses devam dizisi olan v: the final battle’da bırakılmıştır). donovan isimli gazeteci ziyaretçilerin niyetlerini bir grup isyancıyla ortaya çıkarır. amaçları dünya suyunu almaktır. ancak bu sırada dünyanın yönetimini de manipülasyonlar yaparak demokratik olarak ele geçirmeye başlarlar. donovan, onların amaçlarını çözerken aynı zamanda gerçek yüzlerini de görür. ziyaretçiler insan değil, insan maskesi altındaki fare, börtü böcek yiyen sürüngenlerdir (kertenkele). gezegenleri sonsuz bir savaş içindedir. bilimci diana, kendi filosunun da kontrolünü ele geçirmek için her fırsatı değerlendirir. gezegenindeki yüce lider’e adeta tapmaktadır. diana, yönetimi ele geçirdiğinde daha faşist bir idare düzeni kurar.
ziyaretçilerin içindeki barış isteyen isyancı beşinci kol’un (the fifth column) da yardımıyla donovan liderliğindeki insan isyancılar ziyaretçileri alt eder. diana tutuklanır.
devam projesi olan “v: the final battle” daha çok bir bilimkurgu / pembe dizidir. soap opera’nın tüm karakteristik özelliklerini taşır. diana ve yine bir ziyaretçi olan lydia türlü entrikalarla yönetimi ele geçirmeye çalışır. uzun uzun bakışmalar diana’nın sahnelerinin olmazsa olmazı haline gelmiştir.
2004’te kenneth johnson, soap opera olan the final battle’ı görmezden gelerek miniseries’e bir devam dizisi çekmek istedi. nbc, devam yerine bir remake çekmek istediklerini belirtince proje rafa kalktı. johnson da 2008 yılında v: the second generation’ı yayınlayarak miniseries’e devam projesini kitap olarak hayata geçirdi (kitabın elime ulaşmasını bekliyorum. okuyunca değerlendirip yazabilirim).
nbc, 2009 yılında, v: miniseries’in remake versiyonunu yaptı. geçenlerde izledim. afedersiniz de iğrençti. harcanan emeğe yazık, paraya yazık. niçin saçma bir remake yaparsınız kardeşim? bırakın ya. diana’nın kızı gelsin, ilk istiladan 25 sene sonra, insanlar ne olduğunu bilsin falan. hani böyle bir şey anlatsaydınız. ilk iki bölümü zor izledim. sonra son bölüme geçip bitirdim. arayı izlemeyince de oluyor. öyle bir dizi yani.
(bkz: faşizm)
(bkz: faşist)
(bkz: iktidar)
(bkz: bilimkurgu)
(bkz: jane badler)
(bkz: sürüngenler)
(bkz: uzaylılar)
(bkz: nazi)
(bkz: it can’t happen here)
(bkz: kenneth johnson)
(bkz: v: the second generation)
(bkz: abd)
(bkz: robert englund)
robert englund, willie adındaki ziyaretçiyi canlandırır.
sinclair lewis’in 1935 tarihli “it can’t happen here” isimli distopik romanından uyarlanmıştır. roman, birleşik devletler’de faşist bir yönetimin iktidara gelmesini konu alır. dizinin yaratıcısı kenneth johnson, projeyi kanala sunduğunda yapımcılar abd’de faşist bir iktidarın kazanamayacağını, izleyicilerin de buna inanmayacağını ve dizinin izlenmeyeceğini söylerler. johnson da romanı uzaylı istilası, uzaylı faşist iktidarına dönüştürür. ziyaretçiler, nazileri simgelemektedir. zaten üniformalarında, bayraklarında, posterlerinde kullandıkları sembol gamalı haçın değiştirilmiş halidir.
dizinin adının “v” olmasının üç sebebi vardır:
1. visitors (ziyaretçiler) v’si: dünyaya gelen uzaylı ırka verilen isim
2. the fifth column ( the v column; beşinci kol) v’si: uzaylıların içindeki isyancı askerler, siviller, bilimciler
3. victory (zafer) v’si: insan isyancılarının zaferi
uzaylı gelişmiş bir ırk dünyaya ulaşır. insanlığa barış içinde geldiklerini, karşılıklı bilgi ve teknoloji alışverişinde bulunmak istediklerini söylerler. insanlara aşı vs vaadinde bulunurlar. görünüşleri insana benzer. insanlıkla tam bir uyum içinde iletişim kurabilmek adına insan isimleri kullanırlar. ziyaretçilerin lideri john’dır. ve dizi tarihinin en ikonik karakterlerinden olan, bu filonun bilimcisi de diana adını kullanır (jane badler). güneşimizin yaydığı ışığın dalgaboyuna gözleri alışık olmadığından bir çeşit uv gözlük takarlar dışarıdayken. dünya atmosferine tam uyumludurlar. sesleri bir miktar elektronik çıkmaktadır (bu ses devam dizisi olan v: the final battle’da bırakılmıştır). donovan isimli gazeteci ziyaretçilerin niyetlerini bir grup isyancıyla ortaya çıkarır. amaçları dünya suyunu almaktır. ancak bu sırada dünyanın yönetimini de manipülasyonlar yaparak demokratik olarak ele geçirmeye başlarlar. donovan, onların amaçlarını çözerken aynı zamanda gerçek yüzlerini de görür. ziyaretçiler insan değil, insan maskesi altındaki fare, börtü böcek yiyen sürüngenlerdir (kertenkele). gezegenleri sonsuz bir savaş içindedir. bilimci diana, kendi filosunun da kontrolünü ele geçirmek için her fırsatı değerlendirir. gezegenindeki yüce lider’e adeta tapmaktadır. diana, yönetimi ele geçirdiğinde daha faşist bir idare düzeni kurar.
ziyaretçilerin içindeki barış isteyen isyancı beşinci kol’un (the fifth column) da yardımıyla donovan liderliğindeki insan isyancılar ziyaretçileri alt eder. diana tutuklanır.
devam projesi olan “v: the final battle” daha çok bir bilimkurgu / pembe dizidir. soap opera’nın tüm karakteristik özelliklerini taşır. diana ve yine bir ziyaretçi olan lydia türlü entrikalarla yönetimi ele geçirmeye çalışır. uzun uzun bakışmalar diana’nın sahnelerinin olmazsa olmazı haline gelmiştir.
2004’te kenneth johnson, soap opera olan the final battle’ı görmezden gelerek miniseries’e bir devam dizisi çekmek istedi. nbc, devam yerine bir remake çekmek istediklerini belirtince proje rafa kalktı. johnson da 2008 yılında v: the second generation’ı yayınlayarak miniseries’e devam projesini kitap olarak hayata geçirdi (kitabın elime ulaşmasını bekliyorum. okuyunca değerlendirip yazabilirim).
nbc, 2009 yılında, v: miniseries’in remake versiyonunu yaptı. geçenlerde izledim. afedersiniz de iğrençti. harcanan emeğe yazık, paraya yazık. niçin saçma bir remake yaparsınız kardeşim? bırakın ya. diana’nın kızı gelsin, ilk istiladan 25 sene sonra, insanlar ne olduğunu bilsin falan. hani böyle bir şey anlatsaydınız. ilk iki bölümü zor izledim. sonra son bölüme geçip bitirdim. arayı izlemeyince de oluyor. öyle bir dizi yani.
(bkz: faşizm)
(bkz: faşist)
(bkz: iktidar)
(bkz: bilimkurgu)
(bkz: jane badler)
(bkz: sürüngenler)
(bkz: uzaylılar)
(bkz: nazi)
(bkz: it can’t happen here)
(bkz: kenneth johnson)
(bkz: v: the second generation)
(bkz: abd)
(bkz: robert englund)
devamını gör...
3.
çok çok küçükken izlediğim, o dönem çok popüler olan bir bilim-kurgu dizisi.
zaten diğer yazarlar anlatılacakları anlatmışlar. o yüzden dizi ile ilgili hatırladığım ve unutmadığım tek sahneyi paylaşayım:
kimdi hatırlamıyorum; uzay gemisine inen birine uzaylı dostumuz(!) fanus şeklindeki kaptan ‘biraz şekerleme ister misin?’ diye soruyordu. bu şekerleme dediğinizde hamamböcekleri, başka türlü böcekler idi. nasıl etkilediyse o sahneyi unutmamışım hiç.
zaten diğer yazarlar anlatılacakları anlatmışlar. o yüzden dizi ile ilgili hatırladığım ve unutmadığım tek sahneyi paylaşayım:
kimdi hatırlamıyorum; uzay gemisine inen birine uzaylı dostumuz(!) fanus şeklindeki kaptan ‘biraz şekerleme ister misin?’ diye soruyordu. bu şekerleme dediğinizde hamamböcekleri, başka türlü böcekler idi. nasıl etkilediyse o sahneyi unutmamışım hiç.
devamını gör...
4.
1983 yılında yayınlanan bir bilim kurgu, kült bir yapım. izlediğim ilk yabancı dizi. 2009'daki yeniden çevrimi başarılı olmadığı için iptal edildi ama bu orijinal diziyi tavsiye ederim. 19 bölümlük seriden önce izlenmesi gereken 2 dizi var; 1-v: original mini series. 2-v: the final battle. önce bu ikisini bu sırada izledikten sonra 19 bölümlük son seriye geçin. daha bilindik adıyla ziyaretçiler dizinin adı.
devamını gör...
5.
umarım çocukluğumdan yanlış dizi hatırlayıp da kendimi rezil etmiyorumdur. ama sanırım uzaylı tanıma turnusollarından biri derilerini çekince kağıt yırtılması gibi bir ses geliyordu. ve sürüngen derileri ortaya çıkıyordu. bir de uzaylı bireylerimiz kağıt helva yutar gibi canlı fare yutuyorlardı. hatta ne hiktmetse öyle jelibonlar moda olmuştu bir dönemler.
devamını gör...