#ödüllü filmler
komedi / drama / yerli
9.2 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

senaryosu yavuz turgul tarafından yazılmış olan, başrolünde şener şen'in oynadığı kült filmlerimizden birisidir. filmde oyunculuğu en az şener şen kadar iyi olan bir diğer oyuncu ise onun babası rolündeki bahri selin'dir. müziğiyle, konusu ve atmosferiyle sinemamızın mihenk taşlarından birisi olan züğürt ağa 3 altın portal ödülü almıştır. bir ödül de istanbul film festivalindendir.
devamını gör...
karl marx'a göre, ekonomik ilişkiler sınıf eşitsizliğine neden olur ve bu sınıf eşitsizliği kapitalist sınıf ile işçi sınıfı arasındadır. bu konuya değinen, o dönem ağalık filmleri arasında farklı bir bakış açısına sahip olan ve ağalık sistemini eleştiren başarılı bir filmdir züğürt ağa. başrolünde şener şen yer almaktadır ve filmde ismiyle anılmaz. biz izleyiciler ismini öğrenemeyiz, onu sadece ''ağa'' olarak biliriz. çünkü filmin vermek istediği mesaj, ağa'yı bireyden öte bir statü olarak değerlendirmemiz gerektiğidir.

her iki sınıfın da çıkarları farklıdır. işçiler daha insancıl çalışmak ve biraz para kazanıp karınlarını doyurmak isterken ağa daha fazla paraya sahip olmak ve daha zengin olmak istemektedir. bu çatışma bazı olaylara neden olur. son 4 yıldır köyün kurak olmasından dolayı daha da fakirleşen köylüler bir gün ağanın ürünlerini çalıp satar ve köye yerleşir. çünkü onlara göre ağa, köylünün hak ettiği ürünü vermemektedir. hal böyle olunca ağa da topraklarını satar ve istanbul'a yerleşir. kentteki mücadelesini bizlere gösterir.

--- alıntı ---
- her genç kızın gönlünde bir ağa vardır.
+ kız bu ağa, züğürt ağadır.
- olsun senin insanlığın güzeldir. belki de bu yüzden ağalığı beceremiyorsun.
devamını gör...
şener şen'in başrolünde oynadığı trajikomik yeşilçam filmi. 1985 yılında çekilen film ''haraptar'' köyünde geçmektedir.
film herkeste farklı duygular oluştururken aslında içinde birçok sosyal mesaj vermektedir. birçok kişinin farklı farklı anlamlar çıkarttığı filmde en bariz görülen şey ise ''durumların'' her an değişebileceği.
iyi yürekli ağa rolünde oynayan şener şen ise rolünün hakkını sonuna kadar vermiştir.

''-ağam, hala anlamamışsan ben seni bırakmam. ben sana vurulmuşam.
+vurulacak başka adam bulamadın mı?
-her kızın gönlünde bir ağa vardır.
+ kız bu ağa, züğürt ağadır.
- olsun, senin insanlığın güzeldir. belki de onun için ağalığı beceremiysen.
devamını gör...
başrollerini şener şen'in oynadığı filmdir. 1985 yapımıdır.
türk sinemasının baş yapıtlarındandır.
köyden şehre göç eden ağanın hikayesini anlatır. aklımda kalan bir de yaşlı amca vardır. sürekli elini kulağına götürerek ''ben kari istiyem '' derdi.
devamını gör...
şener şen'in ve erdal özyağcıların ne kadar büyük ustalar olduğunu gösteren film..film kuraklıktan dolayı köyünü satıp şehire taşınan fakat hiçbir işte de başarılı olamayan bir köy ağasını konu alıyor bana göre türk sinemasının en iyileri arasına girmeyi hak ediyor
devamını gör...
defalarca izlediğim senaryasonu yavuz turgul'un yazdığı nesli cölgecen'in yönettiği baş yapıt.
filmde ihanet de var sadakat de.
filmdeki kiraz rolündeki kadın oyuncuyu bir daha görememek üzücüydü.
filmle ilgili akıllarda kalan replik "dometiz"
devamını gör...
körüklü çizmelerine düşkün bir ağanın (şener şen), filmin son sahnesinde, eskiciye sattığı körüklü çizmelerin parasını sermaye yapıp, ayağında plastik banyo terlikleri ile, istiklal caddesi'nin ara sokaklarında, elindeki tepsi ile çiğ köfte satması... gerçekten hayatı sorgulatır ve ağlatır. *
devamını gör...
feodalite ile başlayıp köyden kente göç ile devam edip, bir anda yokluğa düşmeyi konu edinen, bol taşlamalı, içinde ekonomi, siyaset, sosyoloji, dini motiflerin de dikkat çektiği, 1985 yapımı film. filmin yönetmeni nesli çölgeçen, senaristi de yavuz turgul.

şener şen - yavuz turgul dayanışması, bu filmde de başarıya yürümüş. yavuz turgul, muhsin bey filminde olduğu gibi burada da istanbul'a göç eden urfalı edebiyatına vurgu yapmış. aslı macera züğürt ağa'nın ağalığının bitmesinden sonra başlıyor. ağalık konusunda başarısız olsa da insani yönleri yüksek bir karakter anlatılıyor. kafada şablon olarak beliren acımasız ve zalim ağa tiplemelerinin aksine, marabasına kıyamayan, buğdayını çalan marabaları affeden bir ağa var.

film, yıllar geçmesine rağmen güncelliğini korumaktadır. toprağın çorak hali, öyle güzel yansıtılmış, izleyince o sahne adeta içinde yaşatıyor. tek absürt sahne, yağmur bulutu sahnesi olmuş. bilgisayar efekti ile hazırlanan bu sahne, "olmasa da olur" dedirtmiş.

filmin en unutulmaz replikleri ben karı isterem ve domatiz, domatiz . filmde geçen üçün birini almak sözü de bu filmle literatürümüze geçmiş. atilla özdemiroğlu bu filmde de müziğini konuşturmuş.
devamını gör...
bir nesli çölgeçen filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu yavuz turgul yazmıştır ve fimin başrolünde yavuz turgul’la işbirlikleri genelde çok büyük işler ortaya çıkaran şener şen üstadım oynamaktadır ama bence filmde en büyük oynayan isim her rolün hakkını veren erdal özyağcılar’dır. film antalya film festivalinde ve siyad’da ödüle doymuştur.

haraptar köyünün ağası feodal geleneklerden kopamaz bir türlü. ne zamanın değişmesi ne de ekonomik olarak dibe vurmuş olması onu ağalık geleneklerinden uzak tutar ama köylüler, yani kulları artık bu düzene ayak uydurmak istemezler.

işler sarpa sarınca ağa köyü yol pahasına satar ve büyük şehre göç etmeye karar verir. ama köyü geride bıraksa da ağalığını da peşinde götürür ancak bu durum şehirde başına gelen her şeyin sorumlusudur aslında.

türkiye’nin bir dönem yaşadığı bütün değişim ve bu değişimlerle gelen sorunlara tek tek ve kara mizah dolu bir bakış atan film türkçede kullanılan birçok yeni sözün de yaratıcısı olmuştur.

domatis dendiğinde herkesin aklına bu film gelecektir. bir de kulağınıza küçük fiskeler vurduğunuzda herkes ne istediğinizi anlayacaktır.
devamını gör...
bugun izlediğim, türk sineme tarihine "bu iş böyle yapılır." diyen, şener şen'in bas rolde olduğu, yavuz turgul'un kaleminden cikmis, zamani, hatta neredeyse günümüz turkiyesini bile yakalayabilmis zamanın otesinde bir filmdir.

bas kahramanimiz, koy agamiz, marabalarınin bugdaylarini calmasiyla 5 parasız kalır, köyü satar ve istanbula, yani köyden şehre, göç eder. başlarda akıllı bir hamle yaparak bakkal satın alır, ama işletemedigi icin bakkal batar, işte tüm bundan sonra, yavaş yavaş elindeki tüm mal varligindan olmaya başlar.

filmin verdiği mesajları, dersleri, burda tek tek anlatmayacağım. benim dikkatini çekmek istediğim konu, zamanin ileri goruslulugu ile neredeyse günümüz turkiyesini bile anlatmasidir.


hirsizlik, dolandiricilik, dümen, alavere dalavere. bugün günümüzde bile aynı zihniyetle devam eden bu toplumun kafa yapısı, o gün de, yine aynı şekilde filmde işlenmiştir, film bitince "ulan a**, meğersem hiçbir pok değişmemiş." diyorsunuz...

o siyasi partinin aganin koyunu, tıpkı günümüzde de olduğu gibi sırf ot bok geçecek, rant olacak diye agadan "sen bosver sat." diyerek alması, ve devletten parayı koparmasi...

bir fitneci kanı bozugun, milleti galeyana getirip hirsizlik yaptırması...

agayi istambulda dolandirmalari...

filmde günümüzden farklı olan, tek bir şey. hiç farkettiniz mi? filmde kahya ve kiraz, iste bu 2 karakter günümüzde maalesef sayıları azalarak yok olmaya yuz tutmuş, iyi niyetli, sadık, herkesin bir tane böyle dostu olmalı denilen profildeki insan.

kahya, varlıkta da yoklukta da, agasinin yanındaydı. aga, tutununu ve cakmafini , onu satıp hırsızlarla iş tutmayan, bir kazikta kendisi atabilecekken "dostunun" yanında duran adama verip, bunları satmasini ve artık kendi yoluna gitmesini istedi.

kiraz, aga 0 ı tuketene kadar yanında durup, son altinini da agaya verdi.

belki de filmden çıkarmamız gereken en önemli ders, bu 2 karakter üzerinedir...
devamını gör...
sosyoloji 101'de mutlaka okutulmasi ve üzerinde durulmasi gereken bir film bnce.feodal yapinin en tepesinde iken kent ortaminda bir proletere dönüşen ( evet tam manası ile proleter,yani emeğinden başka herhangi bir üretim faktörüne sahip olmayan) ,sert görünen ama aslinda naif ve kendi halinde biri olan züğürt ağanın hikayesi, acımasız ama realist bir tasvirle karşımıza çıkar.

işe ekonomi safından bakarsak da aslında istanbuldaki birçok zengin filmdeki agadan kacip da sehirde yirtmayi basarmis kisilerle ayni kokenlerden gelir.ozellikle özal doneminde voleyi vuranlarin ve bugun takim elbiselerle dolasan saygin is adamlarinin cogu istanbula köyden gelip bi yigin iste calisip zengin olmus kisilerdir.filmin bi devami olsaydi erdal ozyagcilarin canlandirdigi karakteri gunumuzde izmir karsiyaka veya istanbulda boğaza nazır bir yalıda görmemiz de mümkündü bnce.

fılmde yavuz turgul'un 'muhsin bey' filminin pragmatik karakteri ali nazik'e de bir gönderme vardir aslında.nasıl ki muhsin bey ali nazik gibi itin teki icin hapse girdiyse , züğürt ağadaki maraba takımı da pragmatik düşünmüş ve acliktan ölmektense pratik bir çözüm (!) olarak ağayı soymayi tercih etmislerdir.ne diyordu hırpıt ' biz kimseyi soymadık ki,hakkimizi alırık sadece.' ! ne de güzel vicdan serinletiyor kerata değil mi?

şener şenin boşuna şener şen olmadiğinin ispatidir bu film.mimikler,şive vd. sinematik evrende gereken hemen herşeyi canıyla kanıyla ortaya koyar usta aktör.ekmeği koparip yemesinden , 'bu hayınlığı yapan,gören ya da duyan ,hemen ortaya çıksın.' dedikten sonra kimseden ses cikmayinca kahyaya 'yık hepsini falakaya!' demesindeki komiklik bile bunun ispatidir ve bir baska yönden ağanın durumunun çaresizliğini akla getirir.

efsane filmdir...
devamını gör...
oyuncu listesinde nilgün nazlı, şener şen, can kolukısa, erdal özyağcılar, bahri selin, füsun demirel, kemal inci, atilla yiğit, zerrin sümer, ayla arslancan, celal perk, filiz küçüktepe, salih kalyon ve tilbe saran gibi oyuncuların olduğu 1985 yapımı komedi/dram türündeki bu filmin yönetmenliğini ise nesli çölgeçen yapmıştır.

bir ağanın köyüne yağmur yağmaması ve köylülerinin seçimde oylarını ağa yerine şeyh'e vermesi üzerine onlara verdiği hisseyi azaltır. bundan önce ağanın yanına gelen yeni adamın güzel bir kız kardeşi vardır. ağa kızdan hoşlanır ve her gördüğünde olduğu yerde kala kalır. ağanın babası ise bu kızı kendi usulü ile almak için abisi ile anlaşma yapıp başlık parası ile alır. düğün günü gelip yaşlı adam kız ile gerdeğe gireceği vakit ölüp gider ve aynı gece kızın abisi gaza getirdiği köylüleri ağanın elindeki buğdayı alıp köyden kaçmalarını için yol gösterir. köylüler gece buğdayı alıp kaçtıktan sonra sabah ağa babasını gömdükten sonra anlar buğdayın çalındığını köylülerin de kaçtığını anladığında ise köyü satıp şehre gider. büyük şehirde yaşaması kolay değildir hele de büyük bir aile ve çalışmayı bilmeyen bir adam varsa işin içinde çok daha zor. ağa ne işe girse ya elinde kalır ya da batar gider. sattığı köyün parasını kaybedince de sıfırı tüketir ve eşi babasının evine döner bir annesi kalır bir de babası ile evlenen genç kız. onu isteyen birileri olsa da o evlenmek istemez. abisi de birkaç kez gelip kızı almak istese de ağa onu kovar evden. çünkü o kızı satmak peşindedir. kız ise ağa ile birlikte olmak için hiç kimseyi istemiyor. en sonunda da ağaya verdiği akıl ile ağanın yapabildiği tek iş üzerinden hayatlarını sürdürmeye çalışırlar. zaten ağa kahyasını da özgür bıraktıktan sonra kendi başına ayakta kalmaz zorunda olduğunu anlamıştır. tek başına bunu yapabildiği tek iş olan çiğ köfte yoğurmayı iş olarak yapmaya başlar. ve filmimiz ağanın çiğ köfte tepsisini dolu götürüp eve boş tepsi ile müzik yaparak eve dönmesi eşliğinde bitiyor.

aslında ağanın çektikleri az bile kalıyor daha çektirecekmişte acımış artık bir yerden sonra ymnetmen bile bu kadarıda fazla demiş olacak ki filmi bitirmiş. yani ağa düzenini öldürmeden mezara koymuşlar bu filmde ama öldüklerini söylemek pek mümkün değil.

bir ara ağaları eleştirmek modaydı şimdi eleştiren yok nedense. eleştiri konusunda zirvede bir film diyebiliriz çünkü neresine baksam eleştiri ve aşağılama gördüm. ben ağa olsaydım çok kızardım bu filme ama filme kızılmaz değil mi. hele bir de başarılı ise daha ne denebilir. güzel bir film açıkçası tek sıkıntı sonu biraz az verildi bize ama asıl mesele eleştiri olunca ağanın başarılı olduğu konuyu onda bir anca gösterilir. neyse izlemeyen yoktur eminim. iyi seyirler.
devamını gör...
film ne kadar güzel olursa olsun eleştirken insanlıktan çıkmış yönetmen yazar her kimse. insanların haysiyetlerine yönelik olmayacak ithamlar gördüm filmde. bir zamanlar izleyip gülüyorduk ama insan bir yerden sonra eleştirmek için değil aşağılamak için çekildiğini anlıyor. belli yerleri doğru olsa da olmayacak sahnelerde vardı sonuçta.
devamını gör...
iki bölümlük bir filmdir. yani ilk yarısı köyde ikinci yarısı metropolde yani istanbul'da geçer. istanbul'da her sokak başında para babası olanın ağaya döndüğünü anlatan filmde sevdiği hobinin çok güzel bir işe dönüşebileceğini bunu ticaret olarak değerlendirmesinin kendisini bozmayacağını güzel gösteren filmdir. endüljansa da güzel değinilmiştir filmde yani avrupa'da daha matbaa mevcut değilken kilisenin insanları cennette toprak diye din ayağına nasıl kandırdıklarını bu filmde de politikacıların cahil köylülere aynı şekilde yaptıklarını görürüz. ayrıca cahil olanın hırsızlığı bilmese de motive edilerek hak hukuk kanun tanımadan nasıl hırsız olabileceğini de çok güzel anlarız yani şehirdeki çarıklı sıfatını taşıyanların kökü buna dayanmaktadır.

bütün bu olanlar da zaten günümüzün politikasını da çok güzel özetlemektedir.

ağa aslında iyi bir adamdır ancak bitmiş bir ağadır. köyün iklimi toprağı cartıdır curtudur vahim durumda olmasının yanı sıra köylülerle aynı dilden konuşmamaktadır zaten bunamış babasıyla da köylülere iyice rezil olmaktadır. resmen kaplumbağa terbiyecisi gibi bir durumda olan züğürt ağa kendisini de hiç değiştirmek istemez.

ağa kan kardeşine beraber iş kuralım falan diyince kan kardeşi pek oralı olmaz ve arkadaşlığın başka işin başka olduğu prensibini göz önünde bulundurarak ortalığın nasıl başa bela olduğunu kardeşi kardeşi birbirine düşürdüğünü söyler. yani dostunla ye iç ama iş yapma lafını da güzel göstermiştir. en azından filmin gidişatıda böyle ortakça işe girip de nasıl bir kötü sonla sonlanacağını görmeden güzelce belirtilmiştir.

filmde tek soru işareti bırakan şey ise kekeç salman'ın kiraz kardeşi haricinde köye beraber geldiği yanındaki diğer kadınla bebeğe ne oldu? ve o bebek kardeşi miydi yanındaki kadın ablası mıydı anneleri miydi hiç anlayamamışımdır.

bir de ağanın babasının ben karı isterem demesi bana fellini'nin amarcord filmindeki deli abazan oğlanın ağaca çıkıp voglio una donna repliğini hatırlattırdı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"züğürt ağa" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim