kitapların pahalı olduğu gerçeği

benim gibi istifçi okur tipindeki insanları çok üzen bir durumdur.

ama sanırım türkiye şartlarında çok da önemsenmiyor. elbette test kitaplarının, yardımcı ders kitaplarının pahalanması dikkat çekip tepki topluyor ancak diğer kitaplar birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duydukları şu zamanlarda ötekileştirilip yalnız bırakıldılar.

kendime ait kocaman bir kütüphanem var. hepsi özenle seçilmiş ve türkiye’nin farklı şehirlerinden alınarak birer hikaye iliştirilmiş altı bin kitap. ve sayı altı binde kaldı uzun zamandır. çünkü kitaplar artık çok pahalı. sadece belli başlı kitapları satın alabiliyorum artık. merakla beklediğim bir kitap ya da çok sevdiğim bir yazarın yeni kitabı çıkarsa kütüphanem biraz daha büyüyor. o kadar.

benim için kitapların pahalanmasının yarattığı ikinci bir sorun daha var. çalıştığım okulda öğretmenler odasında hayat pahalılığı üzerine çok gergin sohbetler dönüyor. ben genelde bu sohbetlere katılan biri değilim. ancak bir gün şöyle bir sohbet geçti benimle diğer öğretmen arkadaşlar arasında:

beden eğitimi öğretmeni: arabayla gelmiyorum artık okula. benzin çok pahalı.
almanca öğretmeni: bebek bezleri de çok pahalandı. ikizler yüzünden bizim için çok zor oluyor.
biyoloji öğretmeni: geçen gün market alışverişi yaptım sekiz yüz lira tuttu ve hiçbir şey almadım neredeyse.
insanolunbiraz: kitaplar da çok pahalı, istediğim kitapları alamıyorum.

benim bu cümlemi uzun bir sessizlik takip etti, sonra dönüp borsadaki iner misin çıkar mısın eğrisini konuştular. hayat tuhaf işte. kitap fiyatlarını dert etmeyen öğretmenlerle dolu. tabii ki dert etmeyebilirler bunu ama en azından benim acımı paylaşabilirlerdi.