zaman tüneli

#2777902

belli sevdiğin ss miğfo'yu
emin ol vardır fanı senden daha koyu
mani yalnız bu, raple flowla olmaz
gaziosmanpaşa'dan ismet'ten kap huyu

aşık arkadan konuşmaz
lafını aşıktan sakınmaz
bu aşık daha beni tanımaz
o vakit bir ustana sor

insanın kendine dahi değdirebildiği şey.

yıldırım hızında yiyorum darbeleri.
kenan evren bu kadar hakim değil olaya.

edebiyattan soğutan öyk-öğük.

(bkz: biz bir aileyiz)

bu saatte halen ironi peşindeyiz.
yardım etmeyeceğim brütüs.
sürün.

kelamın iyidir mahlasından
ocağından olduk aşık, hasından
ustama laf ettirmem
kimse konuşamaz arkasından

adabı vardı bu işlerin şimdi kalite yerde
ne aşığa şiir var ne de deva derde
sözler acı dediler kahvemiz zaten sade
ey gafil sen aşıksın değilsin ki alizade

#2777900

koyun gütmek nebi işi
pilava kaşık sallayan ne bilsin
sözlerini görse ustan
tövbe eder nadan olur .

bu başlığa girip kendi mahlasını arayan kadın yazarların, kendi mahlaslarini görmedikleri zaman burukluğunu görmek isterdim ajsjs.

benim için rakipsiz olanı da elbette bana kalsın. sözlük abaza kaynıyor radarın altında kalmak her zaman makul bir davranış.

yüzleşme

portakalı soymadan, masanın başucuna koymadan, bıçağı kar tanelerine dikine saplayıp, tütünü yalamadan nereye gittiğini sanıyorsun? soysan da portakalı ince ince açabilecek misin zihninin içindeki zincirlerden oluşmuş bisküvi kırıntısı hafifliğindeki kelimeleri? masanın başucunu hadi boş verdim. ortasına koyabilecek misin kendine duyduğun öfkenin ve bedellerinin intikamını? şimdi sıra geldi kar tanelerine… hiçbiri birbirine benzemezmiş kar tanelerinin tıpkı eski sevgililerin gibi, havada süzülürken kendi hallerinde, sıcak ellerinle yakalayıp, bu varlıkların ölümlerinin sanki sorumlusu sen değilmişsin gibi bir de savaşacak mısın bıçaklarını savurup? parçalayacak mısın beyaz bulutları? eh bu kadar bıçakla oynarsan kendini keseceğin aşikardı dostum. şimdi sana bir paket tütün. ıslat ıslat dur yaralarına basacağın ilacı. ağzının içinde kan ve acı. nereye gidiyorsun? daha konuşacaklarımız var.
daha portakalı soyup masanın kenarına koyup şapkamızı önümüze alıp bir aynanın tersini çevirip konuşacağız yediğimiz haltları.
daha anlatacağız o hiçbiri birbirine benzemeyen ve ama aslında hepsi senin sudaki yansımanın ışıltısı olan sevgililerini. hani o çok göz bebeğin gibi baktığın, hani kendini saklambaç oynayan çocukların arasında mutluluk çığlıklarıyla koştururken gördüğün gibi coşkulu hissettiğin…
yanaşmıyorsun değil mi? bir tesadüf eseri alnına konan kar tanesinin verdiği mutluluğun sürdüğü saniyeleri uzatmak için yarattığın yalan dünyaları kendi elinle yok etmeni konuşmak istemiyorsun değil mi?
bu kaçak dövüş buraya kadar oysa.
delik yok bundan sonra saklanacak.
sen ve sen ve hatta ben ve ben şimdi, burada bir masanın kenarında, yanık bir portakal kabuğu kokusu burnumuzda konuşacağız ters ettiğimiz aynaya bakarak.
söyleyeceğiz gerçekleri siyah kumlamaya haykırarak.
siyahlık emecek gecenin karanlığındaki suskun yıldızların şahitliğinde ve belki bir ihtimal dostum, hani bir umut uyuyabileceksin bu gece

#2777900

fk king değil bura er meydanı
saian değilsin kendini iyi tanı
abxbdir maninin kalıbı
ezilmek istemezsen al voltanı

olaylar büyürse haberimiz olsun sonuçta bizde bu sozlukteyiz .....

peki, türetmem. başlık sahibinin isteğini kıramam.

#2777892

ustam çoktur hangisine dersin
kelam ehlisin belli edersin
her gün atışmalı seninle
sen anca koyun güdersin

kalem bu kırılır sen yazmayı işte
açacağın gelir yemenden, bağdattan
kelam etmişsin uzak bucaklardan
efendi arıyorsan yürüt hele sözü.

ağ

meraklı çoğ imiş burda
tek tek yazınca karışır olur hurda
ortaya salıyorum sazımı
hepinizi alır bir turda

#2777875

olmayacak senden belli oldu
daha başlamadan güman doldu
en iyisi çalış sen
vallahi edebiyat harap oldu

kötek dayak zayıf işi
küskü desen ırgata sor
biz kelam ehli istek
kelegi kavunu bırak ustana sor.