zaman tüneli
son harften kelime türetme
aşikar
devamını gör...
yazarların bu akşamki alkol tercihleri
kırmızı şarap
devamını gör...
son harften kelime türetme
mülemma
devamını gör...
son harften kelime türetme
selam
devamını gör...
sehabe
bana her yol pairs hilton çıkış parçası olmuştur
devamını gör...
arkadaşını yarı yolda bırakan kişiler
açıklamasını mutlaka dinleyin, sonra yol verin
denendi
denendi
devamını gör...
devlerin aşkı
öyle şaşırtan bir konusu olmasa da bu filmdeki dramatik geçişlerden çok etkilenmiştim. böyle hafızamdan silinmiyor o kısımlar. kadir inanır ve türkan şoray bildiğimiz gibi olsa da süreyya bey'i oynayan aktör gerçekten süper oynamış rolünü.
devamını gör...
sözünün eri
mümin
devamını gör...
tarkan'ın en iyi şarkısı
yak bütün fotoğrafları parçasının çıktığı tarihte kaldım. ama tarkanın karma albümü var işte o mihenk taşıdır.
devamını gör...
tarkan'ın en iyi şarkısı
hepsi yahu hepsi. şarkılardan ziyade klipleri izlemesi de güzeldi, beklerdik şu şarkıya klip çekilse de izlesek diye. şimdi varmi öyle bisey bilmiyorum.
devamını gör...
sobaka
sa-ba-ka şeklinde okunur. со-ба-ка şeklinde yazılır.
devamını gör...
türk evlerindeki en gereksiz eşya
dantel. don hariç.
devamını gör...
bluetooth kulaklık
ucuza dandik bi marka almayın iki kere yere düştü özüne döndü kulaklık başladı çinceye. şuan aldığım soundpeats fiyat performans açısından başarılı bulduğum bir marka.
devamını gör...
arkadaşını yarı yolda bırakan kişiler
= şerefsiz ve adi kişiler.
kendi gelişimlerini de yarıya kadar tamamladıkları için yarıdan ileriye gidemiyorlar. (: kıyamam(!).
bırakan, başkasını sen varken yerine koyan vs. bunlar hep karakter eksikliği.
aileden öğrenemediyseniz kendiniz öğrenseydiniz. ne o karaktersizlikten daha mı zor geldi?
yaşamın güzelliğini ve kalitesini böyle insanlardan olup çirkin ve kalitesiz hâle getiriyorsunuz.
bir de çevremdeki bu tarz insanlara baktığımda hep mutlu ve de çok sosyaller. diğer insanların insanlık ve karakter kriteri yerde can çekişiyor olabilir mi? bence olabilir. düzeltmek yerine hemen kendisinden birilerini bulabiliyor. çok yazık.
biz de bunlara denk gelmemek için insanları sınıflara ayırıp aşırı seçicilik gösteriyoruz. yarıyor mu diye sorarsanız kısa süreli yarıyor. ve aynı sonlar lanetmişçesine bir süre sonra o seçilenler de aynı şeyi veya çok benzerlerini yapıyor. bakıyorsun bu kadar özen, bu kadar ilgi, bu kadar analiz vs. boşa gidiyor. o zaman akla şöyle bir şey geliyor " düzgün görünen insanlar bile onlardan farksızken doğru insanlar kim, hani nerede?"
bu olaylarla gelen aydınlanma (!) benim midemi bulandırmıştı. insanlardan daha çok tiksinmeme neden olmuştu. bu iğrenç hissi vermeyenlere bile "acaba ne onun süresi ne kadar, ne zaman onlarla olan benzerliği ortaya çıkacak?" diye ara ara düşündüğüm olur. bunu istemsiz yapıyorum çünkü insanlar güven değil güvensizlik veriyor. beş para etmezler ama kendilerini süslemeleri veya pazarlamaları onları kaliteli gösteriyor.
şüpheci ve detaycıyım. bu aralar kafam pek yerinde değil ondan bazı detayları kaçırabilirim ama onun dışında a'dan z'ye hiçbir şeyi unutmaz bir tutarsızlık sezdiğim an o kişiden açıklama bekler ikna olmazsam duruma göre siler ya da daha keskin bir an beklerim. ama bunları yapmak çok çirkin o yüzden böyle yaptıracak insanları hayatıma almayı kabul etmiyorum. kendimi avcı gibi hissediyorum ama tetikte kalmak istesem her türlü insanla direkt muhatap olur seçmekle vakit kaybetmezdim...
kendi gelişimlerini de yarıya kadar tamamladıkları için yarıdan ileriye gidemiyorlar. (: kıyamam(!).
bırakan, başkasını sen varken yerine koyan vs. bunlar hep karakter eksikliği.
aileden öğrenemediyseniz kendiniz öğrenseydiniz. ne o karaktersizlikten daha mı zor geldi?
yaşamın güzelliğini ve kalitesini böyle insanlardan olup çirkin ve kalitesiz hâle getiriyorsunuz.
bir de çevremdeki bu tarz insanlara baktığımda hep mutlu ve de çok sosyaller. diğer insanların insanlık ve karakter kriteri yerde can çekişiyor olabilir mi? bence olabilir. düzeltmek yerine hemen kendisinden birilerini bulabiliyor. çok yazık.
biz de bunlara denk gelmemek için insanları sınıflara ayırıp aşırı seçicilik gösteriyoruz. yarıyor mu diye sorarsanız kısa süreli yarıyor. ve aynı sonlar lanetmişçesine bir süre sonra o seçilenler de aynı şeyi veya çok benzerlerini yapıyor. bakıyorsun bu kadar özen, bu kadar ilgi, bu kadar analiz vs. boşa gidiyor. o zaman akla şöyle bir şey geliyor " düzgün görünen insanlar bile onlardan farksızken doğru insanlar kim, hani nerede?"
bu olaylarla gelen aydınlanma (!) benim midemi bulandırmıştı. insanlardan daha çok tiksinmeme neden olmuştu. bu iğrenç hissi vermeyenlere bile "acaba ne onun süresi ne kadar, ne zaman onlarla olan benzerliği ortaya çıkacak?" diye ara ara düşündüğüm olur. bunu istemsiz yapıyorum çünkü insanlar güven değil güvensizlik veriyor. beş para etmezler ama kendilerini süslemeleri veya pazarlamaları onları kaliteli gösteriyor.
şüpheci ve detaycıyım. bu aralar kafam pek yerinde değil ondan bazı detayları kaçırabilirim ama onun dışında a'dan z'ye hiçbir şeyi unutmaz bir tutarsızlık sezdiğim an o kişiden açıklama bekler ikna olmazsam duruma göre siler ya da daha keskin bir an beklerim. ama bunları yapmak çok çirkin o yüzden böyle yaptıracak insanları hayatıma almayı kabul etmiyorum. kendimi avcı gibi hissediyorum ama tetikte kalmak istesem her türlü insanla direkt muhatap olur seçmekle vakit kaybetmezdim...
devamını gör...
son harften kelime türetme
endüljans
devamını gör...
mert başaran
kendi tabiriyle küçük işlerin adamı. kimselerin ilgilenmediği yerlerdeki kelepir arsalardan almanın ya da büyük ve güvenilir şirketlerin hisselerini toplayıp uzun vade tutmanın ilerisi için yapılacak en iyi yatırımlardan olduğunu söylüyor. bu tarz işlerden pek anlamam eleştireni de seveni de çok fazla. instagramda 1.7 m. takipçisi var abimizin. kendimce bir iki bilgi edinirim diye takip ediyorum. ayrıca "küçük işler büyük özgürlükler para kazanmanın unutturulmuş sırları" ve "bırak" adlı kitapları var.
bazen " tutumlu olalım" konusunu fazla abarttığını düşünsem de haklı yönleri çoğunlukta. hatta bu konuda kendisi beynimi ele geçirdi diyebilirim. zaten sık alışveriş yapan alışveriş yapmayı seven bir tip değilim. kırk yılda bir bir şey alırım o da kaliteli olsun isterim o kadar. mert başaran'ı takip ettiğimden beri kırk yılda bir yaptığım alışverişi de yapamaz oldum. kendime "benim buna gerçekten ihtiyacım var mı?" sorusunu sormamla alışveriş yapmayı bırakmam bir oluyor. çok sık olmasa da sayesinde ne kadar çok gereksiz şeye elimin gittiğini fark ettim.
bazen " tutumlu olalım" konusunu fazla abarttığını düşünsem de haklı yönleri çoğunlukta. hatta bu konuda kendisi beynimi ele geçirdi diyebilirim. zaten sık alışveriş yapan alışveriş yapmayı seven bir tip değilim. kırk yılda bir bir şey alırım o da kaliteli olsun isterim o kadar. mert başaran'ı takip ettiğimden beri kırk yılda bir yaptığım alışverişi de yapamaz oldum. kendime "benim buna gerçekten ihtiyacım var mı?" sorusunu sormamla alışveriş yapmayı bırakmam bir oluyor. çok sık olmasa da sayesinde ne kadar çok gereksiz şeye elimin gittiğini fark ettim.
devamını gör...
yazarların bu akşamki alkol tercihleri
aperol spritz. sadece akşam değil, öğlen başlayıp günü kapattım.
devamını gör...