zaman tüneli

çoğuna karşılık bulamasakta yapılan fedakarlıkların olsun. benim yüreğim güzelleşti. o kendi yüreğinin derdine yansın.

puslu bir gecede uzanıp gökyüzüne
bulutları yarıp da bir yıldız tutmak gerek
aydınlatmak için arşı semayı
bütün kötülükleri uyutmak gerek....

agah

o babamdır

oldukça eğlenceli sorudur. bizim ailede sorsan mesela ananın a**ıdır diye tepki alır ne biçim konuşuyorsun lan sen cevaplı faciayla sonuçlanabilir.

o yüzden her yerde her şeyi sormamak lazım.

insanı bazen bir şovalye yaparken bazen de bir soytarıya çevirir, mesele ne yaptığın kadar kime yaptığındır. ne yaparsan yap yanlış insan da doğru, eğri durur...

birden fazla cevabi olan bir soru cümlesi. aile arasinda sakalasmak icin sorardik. eglenceli.

şu şarkıyı : , aslından daha iyi uyarlayarak gönlümde taht kurmuş muzisyen.

yani uyarlamaya mı, zaten hastası olduğum parçaya mı hayran kalayım bilemedim. daha sonradan araştırdığımda aşmış bir müzisyen olduğunu öğrenmiştim.

yürüdüğün her karış toprağı adımladım, yürümediğim bir yolda yürütmedim seni...

mesela bu başlığı açmak da güzel ve orjinal bir fikir...

bir şey yetiyor da artıyor bazen ikincisine ne gerek...

son birkaç yılın en kurak yaz ayını geçirdim. sağlığım yerinde olmasına rağmen öyle ot gibi geçti gitti. banka borçları boğazımı sıkıyordu. ben de kemerleri sıktım öyle dayandım. ocak ayindan beri.
yani şu an ne isterdim biliyor musunuz ? sahilde şezlonga uzanmış soğuk biramı yudumluyor olmak isterdim.
lakin kış geldi sayılır. sabahleyin olan göt kesen soğukları ve yağmur.
iyi bir tatil lazım bana.

bu dörtlü çok fazla. bağlantı burada
open.spotify.com/artist/7vO...

almadan vermek allah'a mahsustur. bu kadar bencillik olmaz.

diyemeyiz çünkü çok geç anladım ki o hiç bir zaman beni dinlememiş o sadece anlatmış o beni yaşamamış o sadece kendisini yaşamış o benim yazdıklarımı okumamış sadece okumak istediklerine bakmış ve yine o beni hiç sevmemiş sadece sevilmeyi benim onu sevmemi sevmiş. şimdi başlık diyor ya "diyelim ki o bunu okuyor" diyemem arkadaşım ben bunu diyemem...

karşılığını alamadığın ilişkidir. tek taraf kendini parçalarken diğer tarafın ego tatmini ile vakit geçirmesidir. çeşitli saçma bahaneler üreten bir taraf yüzünden ilişkinin 1 adım ileri gidememesidir.
halâ lise 1 ergeni gibi ilişki yürütmeye çalışan bir taraf yüzünden ilişkinin tatsız, anlamsız ve boş bir hâl almasıdır.
en kötüsü de sevgi yüzünden, aşk yüzünden, saygı yüzünden bir tarafın bu toksik ilişkiden çıkamamasıdır.

evlerden ırak dostlar.

amelie filmi ile tanıdığım harika bir sanatçıdır ne zaman yazı yazacak olsam fon müziğim onun eserleridir...

yillar önce ingiliz tir soförüne hakkinda soru sordugum ülke. türkiye nasil gelisir dedim?
- kadinlari egitin
- dininizi devlet islerinden ayirin ve dininizi anlayin
demisti. ingilizin tir soförü bile cözümü biliyor, aslinda ne kadar basit.

çocukken heyecanla ve merakla okuduğumuz, sonu mutlu biten kısa fantastik hikaye olan masallar aslında hiçte masum değil. içinde bulunduğu toplumun ahlaki normlarını, kültürel değerlerini de esas alarak eğitici ve öğüt verici yani inceden inceden mesajlarla eğlendirmeyi amaçlar. her karakterin bir sembolü temsil ettiğini unutmamak gerekiyor. kırmızı başlıklı kız masalı, ergenliğe giren genç bir kızın menstruasyon döngüsünü işler. üç kadın tiplemesinden bunu anlarız, anne, genç kız ve büyük anne... döngünün son halkası olan büyük anneye doğru yol alan genç kıza, annenin öğütleriyle başlar masal.(şişeyi kırma yoldan sapma) kırmızı başlık başlı başına bir simgedir zaten. dikkat çekici ,acıktırıcı, öfke ve tutku gibi duyguları temsil eder. kurt bu yolculuktaki kötü niyetli birini temsil eder. orman, meçhul ve bilinmezlik göstergesi iken avcı etrafımızda bize yol gösteren iyi niyetli birilerinin de olduğuna dikkat çeker. aç kurdun iki kadını da yemesi daha doğrusu yutmasi ve tekrar avcı sayesinde doğmaları da birer alegoridir. döngü tekrardan başa döner... belki sizin daha farklı yorumlarınız vardır ya da masallarınız?

alm. (bkz: patates kızartması)