1.
çocukken heyecanla ve merakla okuduğumuz, sonu mutlu biten kısa fantastik hikaye olan masallar aslında hiçte masum değil. içinde bulunduğu toplumun ahlaki normlarını, kültürel değerlerini de esas alarak eğitici ve öğüt verici yani inceden inceden mesajlarla eğlendirmeyi amaçlar. her karakterin bir sembolü temsil ettiğini unutmamak gerekiyor. kırmızı başlıklı kız masalı, ergenliğe giren genç bir kızın menstruasyon döngüsünü işler. üç kadın tiplemesinden bunu anlarız, anne, genç kız ve büyük anne... döngünün son halkası olan büyük anneye doğru yol alan genç kıza, annenin öğütleriyle başlar masal.(şişeyi kırma yoldan sapma) kırmızı başlık başlı başına bir simgedir zaten. dikkat çekici ,acıktırıcı, öfke ve tutku gibi duyguları temsil eder. kurt bu yolculuktaki kötü niyetli birini temsil eder. orman, meçhul ve bilinmezlik göstergesi iken avcı etrafımızda bize yol gösteren iyi niyetli birilerinin de olduğuna dikkat çeker. aç kurdun iki kadını da yemesi daha doğrusu yutmasi ve tekrar avcı sayesinde doğmaları da birer alegoridir. döngü tekrardan başa döner... belki sizin daha farklı yorumlarınız vardır ya da masallarınız?
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
dili diye bakarsak bize vermeye çalıştığı şeye değil verdiği yola bakmamız gerekir. yollar her şekilde bir yere çıkacağı için ve biz de yolcu olduğumuz için o masallarda yürüyenler hep biz olmuşuzdur.
devamını gör...
4.
5.
düşmeyen üç elmalar, çıkılamayan kerevetler, önce den bir varmış bir yokmuş derdik şimdi bir yokmuş hiç yokmuş diye başlıyoruz masallara. kralların enflasyon karşısında iflas etmiş ülkeleri ve icralık şatoları var. başlık parasına satılan prensesler, evde kalmış fakir prensler, yazsam bitmez bu hikaye.
devamını gör...