zaman tüneli

neden bu askerlik mevzusuna bu kadar anlam yüklediğini anlamış değilim. askere gitmemiştir ama belki hayatında anlam çıkarabileceği çok olay yaşamıştır veya kendi içine dönüp kendi düşüncelerini anlamlandırmayı başarmıştır ve evet dolayısıyla hayattan bahsedebilir.

çocuk kalbi, sofi'nin dünyası gibi daha pek çok kitabın olduğu seri...
şimdilerde yaşa ve okul seviyesine göre ayrılıyorlar, üçüncü sınıfa gelene kadar henüz sadece çocuk kalbi kitabını bulup aldım ben benim de bizzat okuduğum kitaplardan...

bol ışıklı, bol açık havalı + çabuk yapılıp çabuk satmak için yapılan resimleri kapsayan akım.

insanın yaşamını kendisinin sonlandırması bana çok büyük bir irade göstergesi gibi gelmiştir. insanın temel içgüdüsü olan hayatta kalmayı hiçe sayarak kendi iradesiyle yoluna son vermesini bir cesaret olarak değerlendiriyorum.

sen olmaz isen buralarda durmam
sen gelmez isen ben sensin olman
turnam ey turnam ey yaralı turnam
o kara gözler haralı turnam
boorrrrrrrrrr

yasama meclisi ile ilgili problemlerden biri elbette cinsiyet dağılımındaki adaletsizlik ancak bu noktaya gelmeden daha önemli sorunlar olduğunu düşünüyorum.

parti gözetmeksizin yazıyorum. bizim sistemimizde seçim dönemi öncesinde milletvekili listeleri hazırlanırken her partinin illerde hangi seçim bölgesinden kaç vekil çıkaracağı az çok belli olduğu için seçilecek yerden aday gösterilebilmek için belli şartları sağlamanız gerekiyor.

tek tek bu şartları yazmak istemiyorum ama her bölgede hangi ismin aday olacağı halktan gelen anket sonuçlarıyla yapılsa halkın iradesinin sandığa ve meclise yansıması söz konusu olur.

siyasi partiler güçlü oldukları illerde daha önce seçim bölgesine gitmemiş adayları üst sıralara yazarak meclise girmelerini garanti ediyor.

daha sonra da bu vekiller genel başkanın istediği şekilde hareket ediyor ve buna da parti disiplini gibi güzel bir kılıf bulunuyor.

biz halk olarak gerçekten bize hizmet edecek seçildiği bölgenin insanı olan, bölgeyi tanıyan ve bilen insanların aday olmasını, yeterli oyu alırsa da vekil olmasını istiyoruz.

genel başkanların partiyi dizayn ederek kendine hizmet edecek klikler kurması ve bu kliklerle kendi varlığını sağlama alma çabası yüzünden demokrasinin ve insan haklarının olması gerektiği gibi işlemediği seçim sisteminden seçilen bir meclisin çalışmadığını görüyoruz.

eğer halk genel başkana en yakın olanın değil kendi seçtiği vekil adayının mecliste kendisini temsil ettiğini görürse hem demokrasiye ve siyaset kurumuna olan inancı güçlenir hem de o vekiller genel başkana karşı değil halka karşı sorumlu oldukları için seçim bölgelerine gidip başı dik gezebilir.

japonya yapımı filmler. 5 dakikadan fazla izleyemediğim tür.

evet bob ross'un mutlu ormanında ne bir geyik, ne bir tavşan, ne bir sincap, ne bir koyun, ne bir keçi, ne bir çocuk ne de ağaca konmuş tek bir kuş göremediğimiz gerçeğidir, üstadın ormanı oldukça yalnızdır, ya ormanda hayvan sevmiyordur ya da hayvan resimleri çizme konusunda çok iyi değildir diye düşünüyorum allah rahmet eylesin kendisine

intihar eden adamın cesaret veya korkaklık umrunda mıdır sizce. yani şunu mu sorguluyor: "cesur muyum,korkak miyim?" veya bana cesur desinler vb diye bir motivasyonu olabilir mi! adam mekanı terk etmeye karar vermiş, acıları dindirmeye karar vermiş...
ne cesarettir ne korkaklık. bir karardır. bir birikmisligin boşalması sonucu verilen bir karardır.

"herkesin size uyumlanmasını bekliyorsunuz ama siz kimseye uyumlanmıyorsunuz" terapistimin söylediği söz.

erkek veya kadın için olduğu fark etmeksizin parfümün her zaman iş yaptığı ürün.

günümüzde çeşit çeşit renk renk desen desen basılan kitaplar. geçmişte de böyle miydi bilmiyorum çocukken şimdi eriştiğim kadar güzel kitaplara erişemiyordum. metis'in filozoflar serisi, tübitak'ın bilim kitapları harika. bunlar dışında daha ufak yaştaki çocuklara hitap eden muazzam kitaplar var. birkaç örnek bırakacağım:






bunlar benim ayıla bayıla okuduklarım ve çizimlerine hayran kaldıklarım.

yalnızca "bakın kadın bakanlarımız da var bizim" demek için araya serpiştirdikleri içindir. bu ülkede kadınların iş gücüne katılım oranının %36 olması ile övünülüyor ama aslında bu oranlar bizim neden gelişmemiş bir ülke olduğumuzu göstermekte.

başlığı okuyunca başka bir şey düşündüm.

(bkz: armudun sapı üzümün çöpü)

herkesin yaptığı askerlikte yaşadıkları ona elbette kendine ve hayata dair bir şeyler öğretir.

ben mesela bir araçta 4 kişiyi kontrol noktasından kaçtıkları için az daha mp5 ile taramak üzereydim.

silah çekseler veya silah çekmeyi de bırak araç içinde tuhaf hareketlere girseler belki panikleyerek hepsini delik deşik edecektim ama allah'tan kimseye ateş edip öldürmem gerekmedi.

askerlik boyunca gece gündüz tam dolu bir tüfekle yaşayınca kendimi daha iyi tanımaya başladım.

hayata dair değil ama kendimi dair öğrendiğim şeyler oldu. ben kimseyi görev icabı hukuka uygun şekilde çatışmada öldürüp kendimi iyi hissedecek biri değilim diye düşünüyorum.

savaş çıkarsa cephe mantığında durum belki farklı olur onu bilemem ama uyuşturucu satıyor diye birini sana ateş açtığı için öldürmek zorunda kalmak bence çok talihsiz bir durum.

değişik bir sevgi sözü.

dream türk tv'de ayda yılda bir çıkar.

evde hazırlanan lahmacun içinin hem içerik olarak hem hazırlanması sırasında hijyen kurallarına uyulması bakımından daha nitelikli olacağına inanıyorum.

kalabalık bir ailede yaşayanlar için en mantıklısı bu şekilde lahmacun yemektir.

ben 2-3 lahmacun için bu zahmete girmem. astarı yüzünden pahalıya gelir ama 5 kardeş olan ailelerde aile büyükleri de varsa 9 kişi de adam başı 3 lahmacun yese veya misafir falan gelecek olsa 50 lahmacun için çok makul olabilir zira burada lahmacun 60 lira ve içinde kıymadan eser yok.

hediyelik olmayan diğer tüm eşyaların kıskançlıktan göbeklerini çatlatan eşyalardır. buna rağmen belirli bir çeşidi yoktur, bazen bir limon da hediyelik eşya olabilir.

antik mısır, adından da anlaşılacağı üzere antik(ilk) çağlar'da nil nehri üzerinde kurulmuş mısır uygarlığı olup dönemin amerika birleşik devletleriydi. antik mısır; kozmetik, tıp, geometri, matematik, edebiyat, sanat, din gibi önemli konularda insanlık tarihine her konuda bir sürü şey bırakmıştır. antik mısır'ın dini ve siyasi yöneticilerine firavun denilirdi, en önemli mimari eseri piramitlerdi. her şeyden önce antik mısırlılar; takvim, papirüs, masa, sandalye gibi günümüzdeki modern hayatın olmazsa olmazlarını icat ederek insanlığa çağ atlatmışlardır. antik mısırlılar, insanlık tarihinde çok önemli buluşlar yapmalarına rağmen bir o kadar da bağnaz ve dogmatik bir toplumdu. öyle ki yahudiliğin ve müslümanlığın olmazsa olmaz tabularından domuz eti yasağı ve erkeklerin sünnet olmasının kökeni antik mısır'a dayanır. zaten felsefenin antik mısır'da değil de antik yunan'da ortaya çıkmasının temel sebebi buydu: özgür düşüncenin olması ve dini hurafelerin olmaması
afrika kıtasının can damarı nil nehri üzerinde kurulmuş, ilk çağ'ın en önemli uygarlıklarından antik mısır
antik mısır'ın en önemli mimari eseri keops piramitleri
sanatla uğraşan antik mısırlılar ve antik mısır tanrıları
makyaj yapan ve süslenen antik mısır kadınları. fotoğrafta görüldüğü üzere antik mısır, kozmetik sektöründe de oldukça ileri bir uygarlıktı.
antik mısır'ın önemli bir dini ritüeli "sünnet(hıtan) olmak" ve temizlik(taharet) için sünnet olan antik mısır erkekleri