zaman tüneli

cesarettir. ne olacağını bilmediğin bir şeye balıklama atlamak gibi hani.

yoldaş olabilir, adaş olabilir.

ha ha ha... aynen değil mi; bağzı kadınlar...

karşılarında kim var peki?
bütün erkekler!
hahahha..

hastasıyım şu muhabbetlerin var ya..
az kaldı, yazacağım kitabını.
satmayacağını bile bile yazacağım.

dinlemekten henüz bıkamadığım günde bilmem kaç yüz kez dinlediğim çok beğendiğim bir şarkı. hatta çok da güzel dans ettiriyor ince ince bu hissine ayrı bayıldım.

rota’dan bir söz bırakmak istiyorum. kesinlikle dinlemeniz gerek bayılırım kendisine.:
“bi köle, bi paçvarsın, bu çözülmez eğitimle”.

deaş'ın kısaltılmışı da olabilir. devrimci arkadaşlara şalom olsun mesajını da gizlemiş nickin içine çaktırmadan.

(bkz: daş yok mu daş)

belli bir nesli galatasaray taraftarı yapmaya katkısı olmuş ve olmaya da devam edecek olan arjantinli golcü. 1993 doğumlu olup 18 yaşında barcelona'da futbol kariyerine başlamıştır. orijinal ismi mauro emanuel icardi rivero diye geçer. uzun yıllar top koşturduğu italya'nın inter takımında sergilediği yüksek performans ile yıldızlaşmış ve isminden söz ettirmiştir. galatasaray'a transferi sonrası attığı leblebi gibi goller ile yüksek performansını burada da sürdürdü ve sarıya boyanmış saçları yeni bir akım haline geldi. zamanın ruhunu yakalayan bir futbolcu olmuştur. sempatiklik ve entegrasyon konusunda her yabancı futbolcunun başaramayacağını başarmıştır. attığı goller adeta taraftarı havalara zıplatıyor. arjantin'deki evinde bile, galatasaray forması ile oturacak derece takımını seviyor. hem klas, hem elit, hem de doğuştan santrfor denilecek yapıda bir futbolcu. türkiye'ye gelmiş geçmiş ve taraftarın sevgilisi olmuş yabancı futbolcular arasında bulunan hagi, prekazi, mondragon, taffarel, pascal nouma, alex de souza gibi fenomen olmuş futbolculardan aile yaşamı, aidiyet duygusu, saha içi ve saha dışı stili ile farklılaşıyor. 2018 yılında piyasaya çıkan bir pop müzik şarkısını söyleyecek ve tekrar o şarkının popüler olmasını sağlayacak kadar da etkinliğe sahip olduğunu gösterdi. bir bakıma türkiye'de futbolun seyrine etki etmiş ve maç izleme ziyafeti yaşattırmıştır.

kendini kandırır. her yalanın bir sonu vardır. her kadın inanmaz yalanlara akıllıdır.

buyurun efendim. filtresizdir.

yalan söyleyen erkek daha cazip geldiği içindir. bilir yalan söylediğini ama yine ona inanmak ister.

bazen sessiz kalmak, kırıldığını göstermenin en iyi yoludur...

turşu tansiyon yapior bnde.uğramiyorum turşuculara,tütüncülere.uğramadigim mekanlar.kitap okuyorum,okumak ilgimi çekmezse retro takiliyorum, otobüste alicia keys'ten fallin falan dinliyorum.güzel sarkidir.

iğrenç bir versus.

kutsallığa olan tiksintiden dolayı rahime , döl yatağı ismi vermişler. kutsallıktan tiksinip bu kadar iğrenç bir isim bulmayı nasıl başardınız onu anlamadım. ben rahimden doğdum. kim döl yatağından doğduysa doğsun banane.

(bkz: polder)

vitrinlere dizilen, şenlik gibi havuç, lahana, salatalık, domates, biber, kornişon, hırtlak, pancar gibi türlü türlü sebzelerin turşularının kavanozlarda sergilendiği, ekşi ve tuzlu sevenlerin iştahını kabartan, ağzını sulandıran kahve, çikolata, pastırma dükkanları gibi cezbedici ve davet edici özelliğe sahip olan ticarethane.

muz bnim icin daha faydali.tok tutuyor.potasyum falan da varmis icinde.

(bkz: ben robot değilim)

şu an ve canlı canlı bu tanımı girdiğime göre robot da olamam. varsa çıksın ortaya.

eğer başka birinin hayatını
biraz daha yaşanır hale getirme gücünüz varsa
bunu yapın.
dünyanın buna ihtiyacı var.

gerçek ismi osman ziya sülün olan , ünlü dolandırıcı. 1923 istanbul doğumludur. ismini duyurduğu ilk dolandırıcılık işini 1948 yılında fatih ilçesinde yeni tuttuğu evin sahibini dolandırarak gerçekleştirmiş. 1950 ve 60'lı yıllarda efsane haline gelen sülün osman, tramvay, galata kulesi, saat kuleleri, vapurları saftirik insanlara satarak ve kiraya vererek şöhretine şöhret katmıştır. bu konu, kemal sunal filmlerinde de işlenmiştir. en son galata köprüsü satışı işinde yakayı ele vermiştir. ölümü, polis verilerine göre 1984 yılında beyoğlu ilçesinde kaldığı otelde kalp krizi sonucu gerçekleşmiştir. kimlik taşımadığı için de kimsesizler mezarlığına defnedilmiştir.

hayatı köprü üzerinde enayi avlamakla, geri kalanı da nezarethanelerde, karakol ve sansaryan'da dayak yemekle geçmiş. kendisini en çok üzen olaylardan biri de boğaz köprüsü'nün geç yapılması olmuş. buna üzülmesine sebep olan sözleri de şu şekilde :

"1960'larda yapılsaydı ben bunu günde 10 kişiye satardım. "

bir de turgut özal' a :
"o köprüleri satarken bir de bana danışsaydın. "
demesi de kayıtlara geçmiştir.

(bkz: akarsu biriktirme şekilleri)