zaman tüneli
cem yılmaz
90’larda leman kültür’den çıkışıyla levent kırca’nın, sonu sosyal mesajlı skecine mahkum ülkede mizah çıtasını baya yükselmişti. öyle bir fark açtı ki, ancak kendi performansları kıyaslanabilir hale geldi. üzerine “her şey çok güzel olacak”la (ki bence de hala en iyi filmidir) kalitesini gösterdi.
o denli sükse yaptı ki, ülkede herkes stand-up kayıtlarını kasetinden dinliyordu. bizim nesil de apolitik olduğundan apolitik mizahına en ufak bir itiraz söz konusu değildi. 70 ve 80’lerin komedyenlerine alışmış (devekuşu kabare vs) nesilden eleştiriler de ilk o zaman gelmeye başladı.
halbuki zaten en az 10 yıldır leman, lombak, l-manyak’ın yeni nesil karikatüristleri de gayet apolitikti ve bu bilinçli bir tercih bile sayılmazdı. o nesil 80 sonrasının apolitikleştirilmiş, liberalizme geçiş aşamasındaki toplumuna doğdu. walkman, atari, nike vs ile büyüdü. kumaşı o olduğundan ürünü de buydu. cem yılmaz, o ara geçiş döneminin tezahürüdür ve dönemdaşı karikatüristler her ne ise, o da odur.
ancak popülerliğin getirdiği etki (trt sultasının yıkılıp özel televizyonların yayılması) ile, belki de haksız şekilde apolitiklik eleştirilerinin birincil ve hatta tek hedefi haline geldi.
işte ta o zamanlardan beri cem yılmaz savunma halinde. o günlerden beri bu konularda reaksiyoner bir tutum sergiliyor ve hatta bu mizahına da yansıdı, o haliyle de kabul gördü. eleştirildiği kadar da savunuldu yani. ancak böyle geçen bir 20 yıldan sonra atmosfer değişti. (sosyal medya etkisi)
ama cem yılmaz’ın reaksiyonerliği değişmedi. mizahına yönelik eleştirileri eski neslin standart saldırısının türevleri olarak algıladığından olsa gerek, mizahına en ufak bir şey katmadı. kendine söz söyleyen, beğenmeyen herkesi aynı torbaya koyup olabilecek en içeriksiz ve laubali şekilde (ses değiştirmeli taklit vs) karşıladı. bu yaklaşım eskiden destek görüyordu, çünkü dönemdaşı olan izleyicisi de eski nesillerin tutucu tavrından rahatsızdı.
gel gör ki, 2000 sonrası nesil için hiç de anlamlı bir tepki değil bu. onlar, ne ülkenin siyasi mizah geçmişine, ne cem yılmaz’ın dönem karikatüristliğine oturmayan apolitik mizahına yönelik eleştirilere, ne de cem yılmaz’ın o günden beri süren memnuniyetsizliğine aşinalar.
yeni nesiller için -sistematik- politik mizah eksikliğinin yahut bel altı espri kültürünün rahatsız edici bir yanı zaten yok. hatta sosyal medyada bel altı vs mizahın on bin türlüsü dönerken cem yılmaz’ın (penis küçültme ameliyatı, regl goygoyu, hinduizm üzerine boş beleş şakalar, amin feryadi vs.) muhabbeti oldukça sıradan ve naif kalıyor.
sinemada ise iyice geriledi. öyle ki, hiç kimse izlemese bile ben arkadaşlarımla izlerim, türünden çıkışlar yaparak 70’ler yeşilçam’ına nostalji temalı film çekiyor. 2000’lere gelene kadar bile yüzlerce kez yapılmış bir şeyi inatla tekrar etme peşinde. gora’ya sadri alışık sekansı sıkıştırmanın çok ötesinde, aşırı lüzumsuz bir nostalji tekerrürü.
belki de biz büyüdük ve o yüzden bel altı mizahı çiğ geliyor, diyeceğim ama yok, yeni bir şey de yok cem yılmaz’da. arada politikleşme emaresi gibi imalı bir muhaliflik, eleştirilere karşı alınganlık mı, tepki mi olduğu belli olmayan çıkışlar, suyunun suyu şakalar ve artık saçmalık haline gelmeye başlamış nostalji sineması.
kendisini ciddi manada eleştirmeye çalışan bile yok artık. ama cem yılmaz’da bu gerilim hep devam ediyor ve böyle devam edecek gibi.
o denli sükse yaptı ki, ülkede herkes stand-up kayıtlarını kasetinden dinliyordu. bizim nesil de apolitik olduğundan apolitik mizahına en ufak bir itiraz söz konusu değildi. 70 ve 80’lerin komedyenlerine alışmış (devekuşu kabare vs) nesilden eleştiriler de ilk o zaman gelmeye başladı.
halbuki zaten en az 10 yıldır leman, lombak, l-manyak’ın yeni nesil karikatüristleri de gayet apolitikti ve bu bilinçli bir tercih bile sayılmazdı. o nesil 80 sonrasının apolitikleştirilmiş, liberalizme geçiş aşamasındaki toplumuna doğdu. walkman, atari, nike vs ile büyüdü. kumaşı o olduğundan ürünü de buydu. cem yılmaz, o ara geçiş döneminin tezahürüdür ve dönemdaşı karikatüristler her ne ise, o da odur.
ancak popülerliğin getirdiği etki (trt sultasının yıkılıp özel televizyonların yayılması) ile, belki de haksız şekilde apolitiklik eleştirilerinin birincil ve hatta tek hedefi haline geldi.
işte ta o zamanlardan beri cem yılmaz savunma halinde. o günlerden beri bu konularda reaksiyoner bir tutum sergiliyor ve hatta bu mizahına da yansıdı, o haliyle de kabul gördü. eleştirildiği kadar da savunuldu yani. ancak böyle geçen bir 20 yıldan sonra atmosfer değişti. (sosyal medya etkisi)
ama cem yılmaz’ın reaksiyonerliği değişmedi. mizahına yönelik eleştirileri eski neslin standart saldırısının türevleri olarak algıladığından olsa gerek, mizahına en ufak bir şey katmadı. kendine söz söyleyen, beğenmeyen herkesi aynı torbaya koyup olabilecek en içeriksiz ve laubali şekilde (ses değiştirmeli taklit vs) karşıladı. bu yaklaşım eskiden destek görüyordu, çünkü dönemdaşı olan izleyicisi de eski nesillerin tutucu tavrından rahatsızdı.
gel gör ki, 2000 sonrası nesil için hiç de anlamlı bir tepki değil bu. onlar, ne ülkenin siyasi mizah geçmişine, ne cem yılmaz’ın dönem karikatüristliğine oturmayan apolitik mizahına yönelik eleştirilere, ne de cem yılmaz’ın o günden beri süren memnuniyetsizliğine aşinalar.
yeni nesiller için -sistematik- politik mizah eksikliğinin yahut bel altı espri kültürünün rahatsız edici bir yanı zaten yok. hatta sosyal medyada bel altı vs mizahın on bin türlüsü dönerken cem yılmaz’ın (penis küçültme ameliyatı, regl goygoyu, hinduizm üzerine boş beleş şakalar, amin feryadi vs.) muhabbeti oldukça sıradan ve naif kalıyor.
sinemada ise iyice geriledi. öyle ki, hiç kimse izlemese bile ben arkadaşlarımla izlerim, türünden çıkışlar yaparak 70’ler yeşilçam’ına nostalji temalı film çekiyor. 2000’lere gelene kadar bile yüzlerce kez yapılmış bir şeyi inatla tekrar etme peşinde. gora’ya sadri alışık sekansı sıkıştırmanın çok ötesinde, aşırı lüzumsuz bir nostalji tekerrürü.
belki de biz büyüdük ve o yüzden bel altı mizahı çiğ geliyor, diyeceğim ama yok, yeni bir şey de yok cem yılmaz’da. arada politikleşme emaresi gibi imalı bir muhaliflik, eleştirilere karşı alınganlık mı, tepki mi olduğu belli olmayan çıkışlar, suyunun suyu şakalar ve artık saçmalık haline gelmeye başlamış nostalji sineması.
kendisini ciddi manada eleştirmeye çalışan bile yok artık. ama cem yılmaz’da bu gerilim hep devam ediyor ve böyle devam edecek gibi.
devamını gör...
frante (yazar)
#3448087 söylemek istediğim o değil yahu. 12 eylül öncesi ben türkçüyüm diyeni hiç duymadım demek istedim.neyse uzatmaya gerek yok.
devamını gör...
baba parası
ben daha çok anne parası yiyorum, anne arabası kullanıyorum. babamın arabası da, parası da daha kıymetli.
devamını gör...
21cm
nötr hidrojen atomunun manyetik spin geçişi sonucu yaydığı radyo dalgasının boyu. frekansı 1420mhz'dir. hidrojen çizgisi olarak da bilinir. uzaylı falan aranır bununla hatırladığım kadarıyla. çünkü 21 cm dalga boyundaki radyasyon gözlemleri, nötr hidrojenin dış uzaydaki dağılımı hakkında çok değerli bilgiler verir. bu arada çüküm 18cm arkadaşlar. (bu entry'de hem bilgi, hem cinselliği harmanladık. ideal bir sözlük budur işte. bilgi de olmalı cinsellik de)
devamını gör...
google maps'ten kız kesmek
yemin ediyorum seni sol cebin sağ cebinden daha büyüktür.
devamını gör...
kızlara yazmayan kendi halinde takılan erkekler
#3448039
kardeş kendini kimseyle kıyaslamamalısın, kıyas hep mutsuzluk getirir. sen ne yaptığını bil, bilinçli hareket et gerisi zaten peşi sıra gelecek.
kardeş kendini kimseyle kıyaslamamalısın, kıyas hep mutsuzluk getirir. sen ne yaptığını bil, bilinçli hareket et gerisi zaten peşi sıra gelecek.
devamını gör...
bugün dinsiz kitapsiz kafir için ne yaptın sorusu
allah a hidayet vermesi için yalvardım.
devamını gör...
bugün dinsiz kitapsiz kafir için ne yaptın sorusu
herkesin takkesini onune koyup dusunmesi gereken bir konu. yoksa sonradan cok pisman olabilirsin.
devamını gör...
bazı insanlar
patlamaya hazır çıban gibidir.
devamını gör...
kızlara yazmayan kendi halinde takılan erkekler
lan oğlum burada yapılanlar dışarıda yapılırsa önce tımarhaneye sokarlar iyi bir ıslatırlar sonra hapse gönderirler iyi bir ıslatırlar sonra eve gönderirler orada da iyi bir ıslatırlar.
devamını gör...
kızlara yazmayan kendi halinde takılan erkekler
devamını gör...
google maps'ten kız kesmek
araç hareket ettiği için kızı takip ediyormuşsun gibi oluyor.
devamını gör...
zeytinli rock festivali
bu ekip komple gidiyor muyuzzzz??????
gitmiyoruz işte
ben de onu diyorum
gitmiyoruz işte
ben de onu diyorum
devamını gör...
kızlara yazmayan kendi halinde takılan erkekler
buradan mı bahsediyoruz ? dışarıdan mı ? hani ona göre cevap verelim diye sorduran durum.
devamını gör...
sözlüğün akil yazarları
akil ne demekti
devamını gör...
murat aygen
sibel arna youtube kanalında izledim en son. youtube bile artık sansürcü başı kesildiği için başımıza yaptığımız yorumları hemen siliyorlar yaptığım yorum aşağıda ama gerçekten youtube ayıp ediyorsun. ya üçüncü sınıf bir aktör için yapılan yorumlara bile tahammülün yoksa yani ülkemizden çık git. neyse aşağıda yaptığım yorum var gerçekten mükemmel bir insan olduğunu düşünmüyorum tabii ki. hatta berbat. iş bağlantıları torpilciliği de aktörlüğü elde ediyor. karısını başka bir erkeğin elinden alıyor. s**** saçma kendi kafasında kurduğu bir dünyası var neyse ayrıntılar aşağıda. ayrıca videoyu izleyin bakın altına yağdırmışlar böyle mükemmel insan da mükemmel insan. aziz nesin az demiş bizim milletin %90'ı süper zeka.
bizim milletimiz gerçekten mükemmel. kendini öveni, pazarlayanı sever. arkadaş adam zaten iş adamı. kendi söylüyor kanal d de tanıdıkları var. araya adam sokmuş. başkasının elinden kız arkadaşını almış. başarı kriterleri bile hileli.
kendini şişire şişire anlattı da anlattı. başka programlarda da gördüm. allah'tan sibel arna araya girip soru sordu. bı programda sanırım ceyda düvencide de izledim kusma gelecekti.
kenan imirzalıoğlu model dünya erkek birincisi mi ne. görmedim o adamda bu egoyu. kenan izlerken diyorum ki ne kadar içindeki çocuğu öldürmemiş. bunu görünce şeytan yer yüzüne franchise sistemi kurmuş dedim.
bu tür şeyler hep olur. kelebek konar bize. bu cümle ne ya şimdi. videonun içinde geçiyor. oldu olacak kendini kutsal bir şey ilan et bari. allah'tan dindar değil allah muhafaza badeler vs. milleti. yazık. kişilik erozyonu. tam doktorluk.
bunu fena şişirmişler ablası indirsinler hatta fazla indirsinler. üzülerek izliyorum.
bizim milletimiz gerçekten mükemmel. kendini öveni, pazarlayanı sever. arkadaş adam zaten iş adamı. kendi söylüyor kanal d de tanıdıkları var. araya adam sokmuş. başkasının elinden kız arkadaşını almış. başarı kriterleri bile hileli.
kendini şişire şişire anlattı da anlattı. başka programlarda da gördüm. allah'tan sibel arna araya girip soru sordu. bı programda sanırım ceyda düvencide de izledim kusma gelecekti.
kenan imirzalıoğlu model dünya erkek birincisi mi ne. görmedim o adamda bu egoyu. kenan izlerken diyorum ki ne kadar içindeki çocuğu öldürmemiş. bunu görünce şeytan yer yüzüne franchise sistemi kurmuş dedim.
bu tür şeyler hep olur. kelebek konar bize. bu cümle ne ya şimdi. videonun içinde geçiyor. oldu olacak kendini kutsal bir şey ilan et bari. allah'tan dindar değil allah muhafaza badeler vs. milleti. yazık. kişilik erozyonu. tam doktorluk.
bunu fena şişirmişler ablası indirsinler hatta fazla indirsinler. üzülerek izliyorum.
devamını gör...