zaman tüneli

hayır, onlar püskevit.

entrylerine denk geldiğim ve beğenerek okuduğum yazar.

allah yolunu açık etsin ve bana geri dönecek pişmanlık yaşatmasın..

"tamam sen sağdan git ben de soldan saat 3 de buluşuruz"

"louv4e" olmasını tercih ederdim. bir büyük harf, bir sayı var en azından içinde.(ilk harfi büyük yazdım ama küçük görüyoruz haliyle)

bu aralar gerçek ya da değil bir tanesine ihtiyaç var bir arkadaş için. gerçekler tabi.

*

büyük nimettir. arada hastaneye neyim de gidebilirdin düzenli olarak.

varla yok arası,
hissediyor ya da hissetmiyor gibi,
özlüyor ya da özlenmiyor gibi,
seviyor ya da sevilmiyor gibi,
ağlayacak ya da ağlamayacak gibi....

sıkılmış ve bunalmış... yorgun ve halsiz.
bir iyi bir kötü...
ne hissedeceğimi de bilmiyorum.
neyi hissedeceğimi de.
bazen duygularım öldü gibi hissediyorum ama denedim, tamamen ölmemiş... hâlâ eşlik ediyorlar.
bazen çok güçlü, bazen karanlık odada esir gibi.
bazen her şey dolu dolu, bazen kocaman bir yıkım...
bazen bulunmaz hint kumaşı, bazen çöp gibi.
galiba duygularım da ikizler burcu.

1234 olsa daha yaratıcı olurdu.

bu hayatta yılmaz gibi olacaksın. gidene dur denmez, zaten fikren gitmiştir o. e tabi sonrası da var, dayanabilirsen dayan ali cabbar.

kendisi abdullah öcalan'dan bile daha büyük bir türkiye cumhuriyeti düşmanı. yeri herhangi bir siyaset sahnesi değil, köpek apo'nun koğuş arkadaşlığı olmalı.

enginar, soslu biftek, sıcak püre, mevsim salata, tatlı olarak da krem karamel.

hatırlarsanız geçenlerde soyulmuştu louvre müzesi. adamlar binaya vinçle yaklaşmış ve güvenlik bundan şüphelenmemişti falan diye dalga geçmiştik.
şimdi de binanın güvenlik şifresi ortaya çıktı.
louvre
evet evet. adamlar şifreyi louvre yapmışlar alüminyum.

edit: bir arkadaş haber kaynağı olmadığını ima etmiş. haklı da. buyurun haberi burada

sarhoş ve kumarbaz olup önüne gelen devlete yanlamıştır.
bir efsanenin daha sonuna gelmiş bulunduk.

mit.gov.tr/ozel-koleksiyon-...

@morgazoz yetiş!

nbc ile sidik yarışına girmiş yönetmen. nbc'nin de ondan pek farkı yoktur. dikkatimi çeken noktalardan biri de zeki demirkubuz'un, kendi filmlerinde bir şekilde yer alması ve başrollerdeki kadın karakterle birlikte olması. geçenlerde izlemediğim bazı filmleri kalmıştı onları da izledim. ilk filmi için şunu söyleyebilirim ki kötünün de beteri. yeraltı, masumiyet, kader filmlerini sosyolojik açıdan başarılı bulsam da sıkılarak izlemiştim. yeraltı filmini nbc'ye gönderme yapmak için çekmiş. filmlerinin çoğunda kendi bireysel çabasından ve bunalmışlığından bahsediyor. onun dışında yukarıda saydığım filmler dışındakileri pek de önermem.