afillibirbey - tüm tanımları (10. sayfa)
1.
yazın yağar kar başıma
aaaaa,
ayfer vardar versiyonunu kimse paylaşmamış...
çok ayıp...
ayfer vardar versiyonunu kimse paylaşmamış...
çok ayıp...
devamını gör...
3.
konyalı bilim adamları
sadece atomu değil, bilimi de parçalayan bilim adamlarıdır.
parça pinçik etmişler, patoz etmişler bilimi...
yalamışlar hep bilimi...
yutmuşlar...
parça pinçik etmişler, patoz etmişler bilimi...
yalamışlar hep bilimi...
yutmuşlar...
devamını gör...
4.
dişi ayıların çok seksi olması
asla katılmadığım önermedir…
siz bi’de lezbiyen rakunları görün…
dişi ayılar, rakunlardan seksilik öğrensin...
siz bi’de lezbiyen rakunları görün…
dişi ayılar, rakunlardan seksilik öğrensin...
devamını gör...
5.
klara von
“ulan nereden çıktın karşıma?” yazar kişisidir. eroin gibi tanımları var. birini okudum, çıkamıyorum profilden. kafamı açtı sabah sabah. alkollüyken tanımlarından uzak durmalısınız. kafamı kırayım diye devirdiğiniz tüm kadehleri boşa düşürüyor zira…
harikasın dostum.
valla bak.
çok sevdim kalemini…
harikasın dostum.
valla bak.
çok sevdim kalemini…
devamını gör...
6.
dün fingirdeştiğin yazarın bugün başka yazarla fingirdeşmesi
şşş oğlum ne çok oynaşıyorsunuz siz, nerelerde oynaşıyorsunuz böyle bu kadar sık ve fazla…
hayır şaşırdığım için mi çok ihtiyarladım yoksa ihtiyarladığım için mi çok şaşırıyorum, anlayamadım inanın…
ama yine de aferim…
flört iyidir.
güzeldir.
başka sözlüklerde fingirdemeyin ama.
yoldaş’ı üzmeyin.
hayır şaşırdığım için mi çok ihtiyarladım yoksa ihtiyarladığım için mi çok şaşırıyorum, anlayamadım inanın…
ama yine de aferim…
flört iyidir.
güzeldir.
başka sözlüklerde fingirdemeyin ama.
yoldaş’ı üzmeyin.
devamını gör...
7.
sözlük yazarlarının fotoğrafları
selamlar…
galatasaraylı hanfiniler alayınıza merhaba…
galatasaraylı bile olsa çekilmeyen o olmaz olasıca mel’un ırk, size selamınaleyküm…
galatasaraylı hanfiniler alayınıza merhaba…
galatasaraylı bile olsa çekilmeyen o olmaz olasıca mel’un ırk, size selamınaleyküm…
devamını gör...
9.
coup de grace (yazar)
#3220145
içerik olarak nbc çekmez muhtemelen, ama görüntü yönetmeni (bkz: gökhan tiryaki) olursa, bayıla bayıla izlerim sevgili yazar.*
içerik olarak nbc çekmez muhtemelen, ama görüntü yönetmeni (bkz: gökhan tiryaki) olursa, bayıla bayıla izlerim sevgili yazar.*
devamını gör...
10.
seks kasetin olsa ne yapardın sorusu
kaset çok iddialı olurdu derim. usb bellek olurdu benimkisi. ya da en basitinden instagram story’si falan…
evet…
kaset diyip büyütmeyin mevzuuyu…
en iyisi en fazla shorts olur…
youtube shorts…
evet…
evet…
kaset diyip büyütmeyin mevzuuyu…
en iyisi en fazla shorts olur…
youtube shorts…
evet…
devamını gör...
12.
kendini sevmeyen biri başka birini sevebilir mi sorunsalı
elbette sevebilir...
öncelikle şunu iyi anlamak lazım...
bu topraklarda hiçbirimize kendimizi sevmeyi hiç kimse öğretmedi, öğretemedi...
belki de bize yapılmış en büyük kötülüklerden biridir bu...
biri çıkıyor, sizin sadece %30'unuzu seviyor...ki bunu da zamanla anlıyorsunuz...
siz kendinizi sevmediğiniz, bunu da öğrenmediğiniz için o %30 size öyle büyük geliyor ki; sanıyorsunuz ki karşınızdaki sizsiz nefes alamıyor, geberiyor... hele de ''bu sevgi olmazsa ben n'aparım?'' kafasına girmişseniz; vay halinize...
oysa ki %30 baktığın zaman yarıdan bile az...
hak ettiğinizin yarısından daha az seviyor aslında sizi karşınızda bulunan şahıs...
sonra ne oluyor biliyor musun?
o sevmediği %70'in üzerine oynamaya başlıyor...
o öyle olmasın, bu böyle olmasın, şöyle yap, böyle yap, bunu giy, bunu çıkar'lar girmeye başlıyor diyaloglara...
siz bir yandan bu sevgi olmadan ne yaparım endişesi taşırken bir yandan da bunu kaybetmemek için üstünüze düşeni yapmak mecburiyetinde hissedip, değişmeye başlıyorsunuz. ya da değişmeye çalışmaya...
ama olmuyor işte...
olmaması da normal...
o değilsin çünkü sen...
o olsan, olabilecek olsan; %30 değil %90 severdi zaten seni, ve değişim talep etmezdi...
e ne alakası var kendini sevmekle dediğini duyar gibiyim...
çok alakası var...
bizler kendimizi sevmeyi ta en baştan becerebilseydik şayet;
karşımıza çıkıp da ''seni seviyorum!'' diyen birine ''ben de'' demez, ''nasıl?'' diye sorardık...
nasıl seviyorsun beni?
bırak konuşmayı, göster kardeşim...
senin beni sevdiğin kadar ben de kendimi seviyorum zaten...
ne kadar olacaksın yanımda,
hayatımda?
ne kadar yanında olmama müsaade edeceksin ya da ?
ne kadar saygı duyacaksın?
ne kadar saygı göstereceksin, bi' bakalım...
üzerine konuşulacak bir sevgi var mı ortada karar verdikten sonra bunu da konuşuruz elbet, der...
hissetmediğin görmediğin hiçbir şeyin de peşinden köpek gibi koşmazdın o zaman...
senin o temiz kalbini kırmalarına, ruhunu kirletmelerine, gururunu incitmelerine de fırsat vermemiş olurdun...
bu kadar gözyaşı dökmemiş olurdun o zaman...
ama işte, öğreniyorsun bunu da...
sen istemesen bile,
buna inanmasan bile,
seve seve,
sevdire sevdire öğretiyorlar zaten...
ha kimisi de var...
ne kadar sevsen az...
öyle güzel sever
öyle büyük sever ki seni;
korkarsın...
yağmurda ıslanmış başıboş bir it gibi titrersin o sevgi karşısında...
o sevginin büyüklüğü önce götünü kaldırır da,
sonra o büyüklüğün altında o koca götünle birlikte eziliverirsin...
senin o'na yetememekten ödün patlarken;
onun beklediği hiçbir şey yoktur senden...
iki güzel söz, bir iki şefkatli dokunuştan başka...
ama malsındır işte...,
incitmekten korkarsın...
senden daha fazla seni seven biri çıkmıştır karşına çünkü...
sen bile kendini o kadar sevemezsindir çünkü...
bocalarsın...
iki türlü de sağlıklı bir ilişki kurmak mümkün değildir...
herkes birbirine haksızlık eder bu tür ilişkilerde...
vicdanına erken yenilen,
gitmeyi erken dillendirir her zaman...
gitmeyi ilk dillendiren de,
o yaşanan şeyin katili ilan edilir...
öncelikle şunu iyi anlamak lazım...
bu topraklarda hiçbirimize kendimizi sevmeyi hiç kimse öğretmedi, öğretemedi...
belki de bize yapılmış en büyük kötülüklerden biridir bu...
biri çıkıyor, sizin sadece %30'unuzu seviyor...ki bunu da zamanla anlıyorsunuz...
siz kendinizi sevmediğiniz, bunu da öğrenmediğiniz için o %30 size öyle büyük geliyor ki; sanıyorsunuz ki karşınızdaki sizsiz nefes alamıyor, geberiyor... hele de ''bu sevgi olmazsa ben n'aparım?'' kafasına girmişseniz; vay halinize...
oysa ki %30 baktığın zaman yarıdan bile az...
hak ettiğinizin yarısından daha az seviyor aslında sizi karşınızda bulunan şahıs...
sonra ne oluyor biliyor musun?
o sevmediği %70'in üzerine oynamaya başlıyor...
o öyle olmasın, bu böyle olmasın, şöyle yap, böyle yap, bunu giy, bunu çıkar'lar girmeye başlıyor diyaloglara...
siz bir yandan bu sevgi olmadan ne yaparım endişesi taşırken bir yandan da bunu kaybetmemek için üstünüze düşeni yapmak mecburiyetinde hissedip, değişmeye başlıyorsunuz. ya da değişmeye çalışmaya...
ama olmuyor işte...
olmaması da normal...
o değilsin çünkü sen...
o olsan, olabilecek olsan; %30 değil %90 severdi zaten seni, ve değişim talep etmezdi...
e ne alakası var kendini sevmekle dediğini duyar gibiyim...
çok alakası var...
bizler kendimizi sevmeyi ta en baştan becerebilseydik şayet;
karşımıza çıkıp da ''seni seviyorum!'' diyen birine ''ben de'' demez, ''nasıl?'' diye sorardık...
nasıl seviyorsun beni?
bırak konuşmayı, göster kardeşim...
senin beni sevdiğin kadar ben de kendimi seviyorum zaten...
ne kadar olacaksın yanımda,
hayatımda?
ne kadar yanında olmama müsaade edeceksin ya da ?
ne kadar saygı duyacaksın?
ne kadar saygı göstereceksin, bi' bakalım...
üzerine konuşulacak bir sevgi var mı ortada karar verdikten sonra bunu da konuşuruz elbet, der...
hissetmediğin görmediğin hiçbir şeyin de peşinden köpek gibi koşmazdın o zaman...
senin o temiz kalbini kırmalarına, ruhunu kirletmelerine, gururunu incitmelerine de fırsat vermemiş olurdun...
bu kadar gözyaşı dökmemiş olurdun o zaman...
ama işte, öğreniyorsun bunu da...
sen istemesen bile,
buna inanmasan bile,
seve seve,
sevdire sevdire öğretiyorlar zaten...
ha kimisi de var...
ne kadar sevsen az...
öyle güzel sever
öyle büyük sever ki seni;
korkarsın...
yağmurda ıslanmış başıboş bir it gibi titrersin o sevgi karşısında...
o sevginin büyüklüğü önce götünü kaldırır da,
sonra o büyüklüğün altında o koca götünle birlikte eziliverirsin...
senin o'na yetememekten ödün patlarken;
onun beklediği hiçbir şey yoktur senden...
iki güzel söz, bir iki şefkatli dokunuştan başka...
ama malsındır işte...,
incitmekten korkarsın...
senden daha fazla seni seven biri çıkmıştır karşına çünkü...
sen bile kendini o kadar sevemezsindir çünkü...
bocalarsın...
iki türlü de sağlıklı bir ilişki kurmak mümkün değildir...
herkes birbirine haksızlık eder bu tür ilişkilerde...
vicdanına erken yenilen,
gitmeyi erken dillendirir her zaman...
gitmeyi ilk dillendiren de,
o yaşanan şeyin katili ilan edilir...
devamını gör...
13.
hay senin çenenin bağını
genelde en çift çizgilisinden kafanızın ütülendiği anlarda dilimizin ucuna gelse de; bitmeyen/sonu gelmek bilmeyen sessizliklerde de sık sık başvurarak zehrimi attığım söz öbeğidir…
bazen de elinizden başka hiçbir şey gelmez…
yapabilecekleriniz ancak o çenenin bağı ile sınırlıdır…
daha fazlasını yapmaya isteğiniz kalmayana kadar da sürer…
tuhaf bir süreçtir…
mistik bir rahatlama barındırır ardında…
misal, bu tanımı okurken de birileri birkaç cümleden sonra aynı söz öbeğini kullanmıştır muhakkak…
nasıl?
geldi mi bir rahatlama?
bazen de elinizden başka hiçbir şey gelmez…
yapabilecekleriniz ancak o çenenin bağı ile sınırlıdır…
daha fazlasını yapmaya isteğiniz kalmayana kadar da sürer…
tuhaf bir süreçtir…
mistik bir rahatlama barındırır ardında…
misal, bu tanımı okurken de birileri birkaç cümleden sonra aynı söz öbeğini kullanmıştır muhakkak…
nasıl?
geldi mi bir rahatlama?
devamını gör...
14.
tuttuğu takımı yüksek bir bilinçle seçmiş gibi davranmak
kardeşim.
eniştem fenerliydi. formasını tuttum üstüme, beğenmedim…
amcalarım trabzonspor’luydu, atkısını doladılar boynuma, yazdı, sıcaktı, hoşlanmadım…
babam galatasaraylı’dır. giydirdi marshall logolu efsane formayı, çok hoşuma gitti. yakıştı da… galatasaray’lıydım o günden sonra…
ha dayım beşiktaş forması ile aklımı bi’ karıştırdı vakti zamanında, o da yakışmıştı çünkü ama, baban neticede…
kolay kolay çizemiyorsun üstünü işte…
yani özetle benimki yüksek bir bilinçle yapılmış bir seçim değil, genetik bir aktarımdı aslında…
e bi’de göz var izan var.
kırmızı da yakışıyor şimdi…
yalan mı diyeyim…
eniştem fenerliydi. formasını tuttum üstüme, beğenmedim…
amcalarım trabzonspor’luydu, atkısını doladılar boynuma, yazdı, sıcaktı, hoşlanmadım…
babam galatasaraylı’dır. giydirdi marshall logolu efsane formayı, çok hoşuma gitti. yakıştı da… galatasaray’lıydım o günden sonra…
ha dayım beşiktaş forması ile aklımı bi’ karıştırdı vakti zamanında, o da yakışmıştı çünkü ama, baban neticede…
kolay kolay çizemiyorsun üstünü işte…
yani özetle benimki yüksek bir bilinçle yapılmış bir seçim değil, genetik bir aktarımdı aslında…
e bi’de göz var izan var.
kırmızı da yakışıyor şimdi…
yalan mı diyeyim…
devamını gör...
15.
reel hayatta et yiyip sanal alemde hayvansever olmak
o kadar etoburum ki; bana, sanal alemde yiyebilsem, sanal alemde de severek tüketirim dedirten sorunsalımsıdır.
hatta bir sır vereyim. oynadığım çok eski bir strateji oyunu var, bilenler belki hatırlar, stronghold crusader diye, köylülerin aç kalmasın diye besin depolaman lazım. işte çiftçilik, ekmek mekmek yapıyorsun. ben orda bile büyükbaş hayvancılık yapıp ambarları kırmızı etlerle dolduruyorum…
o yüzden hayvan sevgimi kimseye sorgulattırmam…
hatta bir sır vereyim. oynadığım çok eski bir strateji oyunu var, bilenler belki hatırlar, stronghold crusader diye, köylülerin aç kalmasın diye besin depolaman lazım. işte çiftçilik, ekmek mekmek yapıyorsun. ben orda bile büyükbaş hayvancılık yapıp ambarları kırmızı etlerle dolduruyorum…
o yüzden hayvan sevgimi kimseye sorgulattırmam…
devamını gör...
16.
archie bunker
yakın bir zamanda gazetesi ile başka birini yelleyeceği için, bahis sitelerinde mahlas değişimi isteme oranı 1,05 gibi banko bir orana denk gelen yazar kişisidir.
devamını gör...
17.
yanlış anlaşılan şarkı sözleri
#2462393
ben bütün hakkımı burda kullanmıştım ama dün bir tanesine daha denk geldim…
sezen’in yıldız’a yazdığı rivayet edilen bir şarkı var ya hani “mor kaftanlara sarmış haspam odun gibi belini…”
işte “onu alma beni al” isimli bu güzide eserin bir yerinde geçen
“amanın amanın yansın
ocağın barkın utansın,
ağan, emmin her bir yerine
kırmızı kınalar yaksın…”
sözünü “âlemin her bir yerine, kırmızı kınalar yaksın…” şeklinde söyleyen birini yakınen tanıyorum…
düzeltmedim, hala öyle söylüyor…
ben bütün hakkımı burda kullanmıştım ama dün bir tanesine daha denk geldim…
sezen’in yıldız’a yazdığı rivayet edilen bir şarkı var ya hani “mor kaftanlara sarmış haspam odun gibi belini…”
işte “onu alma beni al” isimli bu güzide eserin bir yerinde geçen
“amanın amanın yansın
ocağın barkın utansın,
ağan, emmin her bir yerine
kırmızı kınalar yaksın…”
sözünü “âlemin her bir yerine, kırmızı kınalar yaksın…” şeklinde söyleyen birini yakınen tanıyorum…
düzeltmedim, hala öyle söylüyor…
devamını gör...
18.
yazarların çektiği gün batımı fotoğrafları
bozcaada/2022
fotoğraflardaki çift noname’dir.
fotoğraflardaki çift noname’dir.
devamını gör...
19.
20 ekim 2024 fethullah gülen'in ölmesi
bir galatasaraylı olarak giriyorum bu tanımı...
evet, baş sağlığı dilekleriniz için teşekkür ederiz.(!)
evet camiamızın önceden haberi vardı.(!)
evet cumartesi o yüzden siyah formayla sahaya çıktık.(!)
daha yaratıcı şakalarınız olursa söz güleceğim...
o değil de nasıl laaapsss diye sapladı osimhen???
*
sonradan gelen edit: bak saplamış işte... çıkaramazsınız kanka, manyak olursunuz boşverin...
evet, baş sağlığı dilekleriniz için teşekkür ederiz.(!)
evet camiamızın önceden haberi vardı.(!)
evet cumartesi o yüzden siyah formayla sahaya çıktık.(!)
daha yaratıcı şakalarınız olursa söz güleceğim...
o değil de nasıl laaapsss diye sapladı osimhen???
*
sonradan gelen edit: bak saplamış işte... çıkaramazsınız kanka, manyak olursunuz boşverin...
devamını gör...
20.
19 ekim 2024 antalyaspor galatasaray maçı
osimhen’in sanat eseri tadında golünü iptal etmek için 747363736 dakika var’dan haber beklediğimiz maçtır.
galatasaray’ımızın ikisini icardi’nin birini de iptal etmek için çok kastırıp iptal ettiremedikleri osimhen’in adeta louvre’da sergilenmesi gereken tablo niteliğindeki golü ile 3-0 kazandığımız maçtır.
galatasaray’ımızın ikisini icardi’nin birini de iptal etmek için çok kastırıp iptal ettiremedikleri osimhen’in adeta louvre’da sergilenmesi gereken tablo niteliğindeki golü ile 3-0 kazandığımız maçtır.
devamını gör...